Ziya’nın mevtinde kahreden ‘kask’ detayı!
Kaza, 5 Temmuz saat 17.30 sıralarında Nevşehir-Gülşehir kara yolunun 7’nci kilometresindeki Sulusaray mevkisinde meydana geldi.
Selçuk A. idaresindeki 51 AAL 244 plakalı araba, Parıltı Ökçesiz’in kullandığı 31 AJT 279 plakalı motosikletle çarpıştı. Devrilen motosikletten yola savrulan şoför Parıltı Ökçesiz ile gerisinde bulunun Gizem Adıyaman, metrelerce sürüklendi. Etraftakilerin ihbarıyla olay yerine jandarma ve sıhhat takımları sevk edildi.
Olay yerine gelen sıhhat grupları yaralıları Nevşehir Devlet Hastanesi’ne kaldırdı. Tedaviye alınan Işık Ökçesiz, hekimlerin tüm müdahalesine karşın kurtarılamadı, Gizem Adıyaman ise tedavisinin akabinde taburcu edildi.
Gözaltına alınan araba şoförü de, emniyetteki süreçlerinin akabinde çıkarıldığı mahkemece isimli denetim koşuluyla hür bırakıldı. Hayatını kaybeden Parıltı Ökçesiz, dün Kurşunlu Mescidi’nde kılınan cenaze namazının akabinde Kaldırım Mezarlığı’nda toprağa verildi.
122 KİLOMETRE SÜRATLE PAYLAŞIM
Kazada ömrünü yitiren Işık Ökçesiz ile ilgili yeni ayrıntılar ortaya çıktı. Kazada kask takmayan Ökçesiz’in olaydan 1 gün evvel kask siparişi verdiği öğrenildi. Ökçesiz’in kazada kullandığı motosikletin ise, arkadaşı olan market işletmecisi Ömer Çatal’a ilişkin olduğu belirtildi.
Ökçesiz’in motosiklet sevdasının motosiklet yarışçısı olan ve çok sayıda derece elde eden ablası Sümeyye Ökçesiz’den geldiği öğrenildi. Işık Ökçesiz’in Ankara’da yaşayan ablası Sümeyye Ökçesiz ile ileriki günlerde Antalya’da düzenlenecek motosiklet yarışlarına gitmeyi planladığı bildirildi. 122 kilometre sürate kadar ulaşan motosiklet ile manzaralarını toplumsal medya hesabından paylaşan Ökçesiz’in ‘Bir kent güya karşında, anıların gerinde, kışkırtıyorlar seni sokakta, öldün her köşe başında, ismin her yıkık duvarda, ağlatıp kaldırımlarda, kandırıyorlar seni masalla, kalbin daima tıpkı çukurda’ müzik kelamlarını yayınladığı görüldü.
‘HIZ YAPINCA UYARIRDIK’
Nur’un kaza yaptığı motosikletin sahibi Ömer Çatal, “Nur’u öteki arkadaşlarının aracılığı ile markette tanıdık. Parıltı kendi halinde biraz içine kapanık, çok fazla konuşmayı sevmeyen birisiydi. Ablası Sümeyye yarışmacıymış. Daima ona özenirdi, o da onun üzere olmak istiyordu. Kazanın olduğu gün biz markette yoktuk. Masanın oradan anahtarı alıp gitmiş. O gün öbür bir meselemiz vardı, sorun ile uğraşıyorduk. Sonrasında benim bir görüşmem vardı o esnada telefon geldi. Motoru Nur’un götürdüğünü, o esnada kaza yaptığını öğrendik. Parıltı ile görüştüğümüz vakitler ‘hedefin ve hayalin ne’ diye sorduğumda ‘Benim bir hayalim yok. Motor sürerken ölmek istiyorum’ demişti. Öbür maksatları ve hayalleri olsun istiyorduk lakin bu hayalini bir türlü değiştiremiyorduk. Allah rahmet eylesin” diye konuştu.
Nur’un arkadaşı Nazlı İnanç ise, “Nur çok sıcakkanlıydı. Kendisinin motor aşkı vardı. Süratli kullandığında arkadaş olarak kendisini uyarırdık lakin pek de bu durumun önüne geçemiyorduk” dedi.