‘Veda Mektubu’nda Ziya’dan Seher’i yıkan mektup! ‘O aşk bitmemiş’

Merve BARUT / Milliyet.com.tr
Yapımını Most Production, yapımcılığını Gül Oğuz’un üstlendiği, direktör koltuğunda Deniz Çelebi Dikilitaş’ın oturduğu, öyküsünü Gamestory, senaryosunu ise Deniz Akçay’ın kaleme aldığı ve varlıklı oyuncu takımının yanı sıra kalplere dokunan kıssası ile de çok konuşulan, Kanal D’nin sevilen dizisi ‘Veda Mektubu’nun 18’inci kısmında; Alanur’u büsbütün ortadan kaldırmak isteyen Seher’in planı istediği üzere gitmedi.

Seher’in isteği üzerine Nevzat’ın ayarladığı garsonun, Alanur’u zehirlemek için hazırladığı içeceği Ziya içti. İçeceği içtikten birkaç dakika sonra Ziya kötüleşip yere yığıldı. Alanur ise o anlarda büyük bir panik yaşadı. Alanur gelen ambulansa Ziya ile birlikte binip gözyaşları içinde hastaneye gitti.

ALANUR’A OLAN AŞKINI SEHER’E İTİRAF ETTİ

Ziya iki mektup yazıp birini Seher’e verdi. Seher, Nur’un yazdığı satırları okurken gözyaşlarına hakim olamadı. Ziya, Seher’e yazdığı mektupta, Alanur’a olan aşkını da itiraf etti:

Her şey bir mektupla başladığı için bir mektupla bitirmenin daha gerçek olduğunu düşündüm. Vakit her şeyin ilacı olurmuş lakin bu sefer olmadı, olduramadık. Bu yazdıklarımı okuyunca kızacaksın, yüzümü bile görmek istemeyeceksin. Lakin arafta kalmaya daha fazla dayanacak gücüm kalmadı. Bu kararı vermek güç olsa da sonunun hoş olacağına inanıyorum. Ben artık kararımı verdim. Tüm hayatımı sana ve çocuklarıma adadım. Kusur yapmamaya, hepsine örnek olmaya çalıştım fakat bazen her vakit olduğun adam olamayabiliyormuşsun. Onu öğrendim. Sana ziyan vermek hiç istemedim. Bu yüzden de bunu söylemekten öbür bahtım yok. Ben genç yaşımda Alanur’a aşık oldum ve yıllar geçti yaşadılarımız öğretti ki o aşk bitmemiş. Ancak ben seni ve çocuklarımı ardımda bırakacak bir adam hiçbir vakit olmadım, olamam. Aşık olduğum bayanı kalbime gömüp, senin ve çocuklarımın yanında olmaya hazırım. Şayet sen de bütün bunları kabul etmeye hazırsan.

ASLI, BARIŞ’IN ASIL NİYETİNİ ANLADI

Barış, Aslı’nın odasına gitti. Odasında Barış’ı görünce büyük bir dehşet yaşayan Aslı, Barış’ın aslında tedavi olmadığını ve ona yakınlaşmak için Barış’ın Hatice ile nişanlandığını anladı. O sırada odaya Mehmet girdi lakin Barış saklandı ve yakalanmaktan kurtuldu.

”BEN ASLI’YI İSTİYORUM SEN DE MEHMET’İ”

Daha sonra Barış, Hatice’nin yanına gidip ”Beni bu kelama sen mecbur bıraktın. Ancak birlikte orijinal bir sayfa açabiliriz. Yalnızca ve yalnızca Aslı’ya yakın olmak için yanaştım sana. Sen Mehmet’i istemiyor musun? Ben Aslı’yı istiyorum, sen de Mehmet’i. Birlikte hareket edip onları ayırabiliriz. Böylelikle herkes sevdiği beşere kavuşur. Benimle misin?” dedi. Hatice hiç düşünmeden Barış’ın teklifini kabul etti.

Nevzat, Seher’in yanına gelip Nur’un başından geçen olayı anlattı. Büyük bir kaygı yaşayan Seher, Nur’un kötüleştiğini duyunca dayanamayıp yanına gitmek istedi fakat Nevzat planladıkları her şeyin ortaya çıkacağını söyleyerek onu durdurdu.

ALANUR, NUR’U YALNIZ BIRAKMADI

Ziya tedavisi tamamlandılktan sonra hastaneden taburcu oldu. Onu hastanede bir an bile yalnız bırakmayan Alanur, hastaneden çıktıktan sonra da Nur’un taksiye binmesine müsaade etmedi ve otomobiliyle birlikte yola çıktılar. Alanur, Nur’u kendi konutuna getirdi ve Beste, Ziya ile yakından ilgilendi. Beste ile Ziya sohbet ederken Ziya, Alanur’u çok sevdiğini söyledi ve Alanur da konuşulanları duydu. İlerleyen dakikalardaa Nur’un Alanur’un galerisinde kalan arabası geldi. Ziya, Alanur’a ”Bugün benim yanımda olman çok değerliydi” deyip Alanur’un konutundan ayrıldı.

MEHMET, ASLI İLE BARIŞ’I GÖRDÜ

Aslı, Barış’ın yanına gidip ”Bu meskenden defolup gideceksin” diye resti çekti. Barış da Hatice’yi sevdiğini söyledi. O sırada Mehmet, Aslı’yı aradı lakin Barış’ın yanında buldu. Barış, Aslı’nın küpesini kaybettiği mazeretiyle Mehmet’i atlatmayı başardı.

ZİYA KONUTA GERİ DÖNDÜ

Seher’in telefonunu akabinde Ziya konutuna geri döndü. Kapıyı açınca karşısında Nur’un olduğunu gören Seher’in yüzünde güller açtı. Aslı ve Mehmet de Nur’u kapıda karşıladı ve ona sarıldılar. Seher, Nur’a ”Bir an seni kaybedeceğim diye çok korktum” itirafında bulundu. Daima birlikte ailecek oturdukları kahvaltı masasında Ziya ”Bütün bu olanlardan ötürü sizden özür dilerim” derken, Seher de ”Her şey bitti geçti” dedi.

BARIŞ İLE HATİCE İŞBİRLİĞİ YAPTI

Barış, Hatice’nin eline dinleme aygıtını tutuşturdu ve Aslı ile Mehmet’in odasına yerleştirmesini isteyerek ”Yatak odasında görmeyecekleri bir yere yerleştirmelisin. Şayet ne konuştuklarını bilirsek kusur yapmayız. Söyle o Mehmet’e akşam dört üzere yemeğe çıkalım, ortalığı biraz daha gerelim” dedi.

DUYDUKLARI NUR’U ŞAŞIRTTI

Doktor, Nur’u arayıp kan testinin sonucunun çıktığını ve kanında yüksek oranda kimyasal husus çıktığını haber vererek ”Belki biraz daha maruz kalınsaydı çok geç olabilirdi” dedi. Ziya duydukları karşısında neye uğradığını şaşırdı. Akabinde Alanur, Nur’u arayıp test sonuçlarının çıkıp çıkmadığını sordu. Ziya da durumun geçtiğini ve ufak bir besin zehirlenmesi olduğunu söyledi.

MEHMET, HATİCE’NİN YEMEK TEKLİFİNİ KABUL ETTİ

Mehmet, Hatice ile Barış’ın birlikte yemek yeme teklifini kabul etti. Aslı ile Mehmet yemeğe çıktıklarında karşısında Barış ile Hatice’yi gören Aslı’nın keyfi kaçtı. Yemek sırasında hudutları düzgünce gerilen Aslı, Hatice ile arkadaş olmayacağının bir sefer daha altını çizdi ve Mehmet’e emrivaki yaptığı için kızıp masadan kalkıp gitti. Mehmet de Aslı’nın gerisinden gitti.

ASLI İLE MEHMET TARIŞTI

Aslı ile Mehmet’in tartışması ise Barış ile Hatice’nin yüzünü güldürdü. Konuta döndüklerinde Aslı, Mehmet’le tıpkı odada kalmak istemedi ve Mehmet’in eski odasına kalmaya gitti. Mehmet, Aslı’nın son vakitlerde garip davrandığını kardeşleriyle de paylaştı. Gecenin ilerleyen saatlerinde Aslı, Mehmet’in yanına dayanamayıp gerdi döndü ve ”Belki de yan odada uyuyacak kadar büyük bir sorun değildir” dedi.

MİNA, BARIŞ İLE ASLI’NIN DAHA EVVEL TANIŞTIKLARINI ÖĞRENDİ

Beste, Aslı’yı arayıp Barış’ı araştırdığını ve Barış’ın tedavisini tamamlamadığını, denetimlere gitmediğini ve ilaçlarını kullanmadığını söyledi. Telaşa kapılan Aslı ne yapacağını şaşırdı. O sırada Mina, Hatice ile Barış’ı konuşurken duydu. Mina, Barış ile Aslı’nın daha evvelce tanıştıklarını öğrendi.

Mina hiç vakit kaybetmeden Mehmet’in yanına gidip ”Hatice’nin sözlüsü ile Aslı daha evvelce tanışıyorlarmış. Evvelden baya yakın arkadaşlarmış, samimilermiş. Barış ile Hatice’yi konuşurlarken duydum. İşte evvelden samimilermiş baya” dedi. Mehmet çabucak Aslı’nın yanına gidip ”Barış ile daha evvelce tanıştığını neden bana söylemedin? Mina duymuş, Hatice söylemedi. Barış ile Hatice daha tanışalı bir ay oldu. Adam gitmiş söylemiş, saklamamış” dedi. Aslı da korktuğunu ve Barış ile birbirlerine bir şey yapmalarından korktuğunu söyledi.

ZİYA, GARSONUN İZİNİ BULDU

Tüm bunlar olurken; Ziya aktiflik sırasında kendisine zehirli içeceği getiren garsonun adresini buldu ve soluğu yanında aldı. Ziya, garsona ”Bu işin gerisinde kimin olduğunu öğrenmek istiyorum. Şayet açık bir biçimde konuşursan sana dokunmam” dedi ve masaya bir ölçü para bıraktı. Garson da ”Onu siz içmeyecektiniz. Siz içince size bilerek çarptım. Alanur Hanım içecekti” dedi. Ziya tehdit edince garson da gerçeği söyledi ve her şeyi Nevzat’ın yaptırdığını söyledi.

SONUNDA KARARINI VERDİ

Nevzat’ın ismini duyduktan sonra tüm bunların ardında Seher’in olduğunu anlayan Ziya kararını verdi. Seher ile Alanur ortasında kalan Ziya soluğu Alanur’un yanında aldı ve hiçbir şey söylemeden ona sıkıca sarıldı.

Sonra da ”Bundan sonra hiçbir şeyin, hiç kimsenin sana ve bize ziyan vermesine müsaade vermeyeceğim. baştan bari haklıydın, kalbimin sesini dinlemeliydim. Seni seviyorum Alanur” dedi. Alanur da kararını değiştirip değiştirmeyeceğini sordu ve ”Kalbim bunu kaldırmaz” dedi. Ziya da ”Hayatımda hiç bu kadar emin olmamıştım. Bana biraz vakit ver, çocuklarla da konuşayım. Bu elleri ömür uzunluğu bırakmayacağım. Sana kelam veriyorum” dedi. Alanur ile Ziya birbirlerine sıkı sıkıya sarıldılar.

”EN KISA MÜDDETTE BOŞANACAĞIZ”

Alanur’un yanından çıkıp Seher’in yanına giden Ziya, Seher’in karşısına dikildi ve ”Seni tanıyamamışım ben Seher. Geçmişte yaptığın yanılgıya bir daha düşmezsin diye düşündüm lakin yanılmışım. Sana inanmakla büyük kusur yaptım. Ben bu türlü olsun istemezdim. Bu türlü olmaması için ne gerekiyorsa yaptım. Başaramadım. Bitti Seher. En kısa müddette boşanacağız” dedi. Seher duydukları karşısında bir kere daha yıkıldı.

Mehmet, Barış ile ilgili öğrendiği gerçeğin akabinde çabucak yola çıktı ve Barış’ın konutuna gitti. Barış’ın meskenine girmeyi başaran Mehmet, duvardaki örtüyü kaldırıp Aslı’nın duvarda asılı fotoğraflarını görünce hayatının şokunu yaşadı.

‘Veda Mektubu’ yeni kısmıyla her Pazartesi 20.00’da Kanal D’de.