‘Uçan kanat’ yapısı Anka-3’te kullanıldı: En güzellere meydan okuyor

Keskin bir gövde, kuyruksuz tasarım, düşük radar görünürlüğü; Uçan kanat ya da delta kanat tasarımı. Dünya havacılığında farklı bir yere sahip uçan kanat konsepti, birinci olarak İkinci Dünya Savaşı yıllarında Almanya’da geliştirildi. Sonrasında pek çok ülke tarafından da denendi. Son olarak TUSAŞ tarafından üretilen jet motorlu İHA sistemi ANKA-3’te bu tasarım ile üretilse de Türkiye’nin uçan kanat macerası çok daha eski. Türk Hava Kurumu uçak fabrikasında 1948 yılında üretilen planör THK-13 dünyadaki birinci uçan kanat örneklerinden.

Havacılık Tarihi Araştırmacısı Mustafa Kılıç, TRT Haber’de hususa ait şunları kaydetti;

“Türk Hava Kurumu ürettiği ya da yapmış olduğu uçakları istediği üzere satamadı. Hem kaybedilen itibarın hem de üretime geçmek için özgün bir şey yapmak gerekiyordu. Fakat çok masraf olmasın isteniyordu. Maalesef test uçuşları ortasında yaşanan ufak kazalar sonrası tekrar tamirinden sonra Kemal Uygun hocamızın bu kumandasında tekrar havalandığında çok sert bir düşüş yaptı ve planör parçalandı. Ondan sonra da bu proje maalesef iptal edildi.”

BİRÇOK ÜLKE UÇAN KANAT TASARIMI ÜZERİNE ÇALIŞTI

Amerika, dünyanın en yüksek maliyetli bombardıman uçağı Northrop Grumman B-2 Spirit’i ve insansız hava aracı X-47B modelini geliştirdi. Rus S-70 Okhotnik modeli de 2019 yılında birinci uçuşunu gerçekleştirdi.

EN GÜZELLERE MEYDAN OKUYAN PROJE: ANKA-3

Türkiye, 2000’lerin başında Fransa liderliğinde yürütülen benzeri bir projeye başvurmuş fakat ‘İş paylaşımı yapıldı. Yer yok’ yanıtını almıştı. Ankara bu alanda ‘en iyilere’ meydan okuyan projesini başlattı. İsmi ANKA 3 oldu. ANKA-3 ve delta kanat dizaynın en büyük avantajı radar görünmezliği.

Savunma Teknolojileri Uzmanı Arif Emre Örün de, şu değerlendirmelerde bulundu;

“Aerodinamik açıdan kusursuz bir uçak. Zira her yerini kaldırma kuvveti olarak kullanıyor. Hava sürtünmesinden en az etkilenen, yakıt verimliliği en düzgün olan ve de çok uzak aralıklara birebir tesir sistemiyle erişebilen bir savaş uçağına sahip olacaksınız. Ne kuyruğunda ne kanatlarında ne de alt istasyonlarında rastgele bir çıkıntı olmaması sizin için harikulade bir radar görünmezliği sağlayacak. Bu sayede de derinden hava yer taarruz operasyonlarını çok başarılı bir biçimde yerine getirebilecek bu uçaklar.”

TUSAŞ’ın büsbütün yerli ve ulusal imkanlarla geliştirdiği ANKA-3, tasarımı sayesinde yüksek yük taşıma kapasitesine de sahip olacak.