‘Üç Kız Kardeş’te Sadık’ı yıkan zarf! Derya ile Mustafa’nın gizlice evlendiğini öğrendi
Merve Barut / Milliyet.com.tr – Direktör koltuğunda Eda Teksöz’ün oturduğu, senaryosunu Sevgi Yılmaz ve Nilüfer Özçelik’in kaleme aldığı, oyuncu takımında; Reha Özcan, İclal Aydın, Berker İnanç, Has Kaya, Almila Ada, Melisa Berberoğlu, Veda Yurtsever, Tayfun Eraslan, Benian Dönmez, Nazlı Senem Ünal, Murat Çidamlı, Vural Şahanoğlu, Hakan Atalay, Emre Kıvılcım, Eren Ören, Ayça İnci, Güldestan Şanlı üzere birbirinden başarılı isimlerin yer aldığı ‘Üç Kız Kardeş’ nefes kesen dönem finali kısmıyla izleyiciyi ekrana kilitledi.
”FERİDE CELLADINI DOĞURMUŞ MEĞER”
‘Üç Kız Kardeş’in bu akşam yayınlanan 53’üncü kısmında; Dönüş bütün gerçeği öğrendi ve geçmişiyle kavuşmak için çok istekli olsa da beklediği kucak ona açılmadı. Dönüş, anneannesinin izini buldu ve yanına gitti lakin anneannesinden ”Sen Feride’nin katilisin. Defol. Feride öleceğini bilerek doğurmuş seni, celladını doğurmuş meğerse. Bilseydim müsaade eder miyidim? Sen öldürdün onu, katil” kelamlarını duydu.
Gerçekleri Dönüş’e Fatih’in söylediğini düşünen Sadık hudut krizi geçirdi ve Fatih’e saldırdı. Sadık, Fatih’ten hesap sorduğu sırada Nezahat geldi ve ”Nesrin mektupları sandıkta saklıyordu. Onları bulup okumuş” dedi. Mektupların hala duruyor olması Sadık’ı şaşırttı. Daha sonra Sadık, Nesrin’in yanına gidip ”Sen o mektupları yakmadığın için Dönüş her şeyi öğrenmiş” dedi ve tartıştılar.
KİRAZ’IN VELAYETİ SOMER’E VERİLDİ
Somer, Kiraz’ın velayetini Mine’den aldı. Mine, mahkemenin Kiraz’ın velayetini Somer’e vermesiyle büyük bir mutsuzluk yaşadı. Mine, Somer’e mantıklı düşünmesini ve Kiraz’a bakamayacağını söyledi. Fakat Somer ikna olmadı ve Kiraz için dadı tuttuğunu söyledi.
”BÜYÜK BİR HAYAL KIRIKLIĞI HİSSEDİYORUM”
Türkan’ın bebeğinin cinsiyetinin erkek olmamasına bozulan Rüçhan büyük bir hayal kırıklığı yaşadığını Türkan’a itiraf etti ve ”Ben bir erkek torunu çok istemiştim, buna inanmıştım. Ailemize küçük bir Korman geliyor olsaydı sıradan bir davet vermezdim. Kırk gün, kırk gece düğün yapardım. Büyük bir hayal kırıklığı hissediyorum. Türkan senin elinde olmayan bir şey, biliyorum. Bizim ismimiz, sanımız, tahtımız kime kalacak? Ben o yüzden büyük bir hayal kurmuştum, heveslenmiştim. Ben seni suçlamıyorum. Alınganlık yapıyorsun” dedi. Rüçhan’ın kelamları karşısında büyük bir mutsuzluk yaşayan Türkan, Rüçhan’ın kızını sevmeyeceğinden endişelendi.
”ÖLÜRSEM MEZARIMA BİLE GELME”
Nesrin, Derya’yı arayıp ”Dönüş doğduğu günden beri sana ‘kardeşim’ dedi. O çocuğu nasıl kıydın nankör. Dönüş’e ceza kesemezsin. Senin savunulacak hiçbir tarafın yok. Ailesinden kapalı evlenen, kardeşinin dünyasını yıkan sensin. Yazıklar olsun sana. Sen aileni kör bir hançerle yaraladın. Ölürsem mezarıma bile gelme. O kibirli gözyaşınla toprağımı ıslatma sakın” diye çıkıştı. Nesrin’in kelamları karşısında Derya gözyaşlarına boğuldu.
”BURADA BANA HUZUR YOK”
Derya ile Sevilay birbirine girdi. Sevilay, Derya’ya bir daha konutuna gelmemesini söyledi lakin Derya ”Burası benim meskenim. Senin misafirliğin uzun sürdü” dedi. Şirketin kendi üstüne olduğunu, Mustafa’nın düğün armağanı olarak şirketi kendisine devrettiğini söyledi. Sevilay, Derya’ya inanmadı.
Sevilay, Derya ile yaşadıkları tartışmanın akabinde soluğu Mustafa’nın yanında aldı. Muhasebeye gidip Derya’nın parayı kime gönderdiğini öğrenmesini söyledi. Mustafa da hesap hareketlerini istedi. Sevilay, Mustafa’yı ”Şirket ve konut benim deyip, beni kapı dışarı etti. Ben yanlış anlamadım, kovdu beni. Benim yüzümden meskene gelmiyormuş. Burada huzur yok bana. Ben sizin tadınızı kaçırmayayım. Bana bir bilet al da geri döneyim” diye kışkırttı. Mustafa hiç vakit kaybetmeden Derya’dan hesap sormaya gitti ve parayı kime gönderdiğini sordu. Okulun ortasında şiddetli bir formda tartışıp hengame ettiler.
KARTAL’DAN TÜRKAN’A SÜRPRİZ HEDİYE
Yolun kenarında yaşlı bir teyzenin sattığı bebek kıyafetlerini gören Kartal, Türkan’ın bebeği için ikram aldı. Kartal’ın armağanının çok beğenen Türkan’ın yüzü güldü. Minicik bebek elbisesini gören Türkan hisli anlar yaşadı. O sırada odaya giren Somer, Kartal’dan gelen armağan karşısında hiç bozulmadı ve Kartal’a teşekkür etti.
”BEN SENİN ANNENİM”
Gerçek ailesini bulmayı başına koyan Dönüş meskeni terk etmek istediğini Nesrin ve Sadık’a söyledi. Nesrin ise bu vakte kadar besleyip büyüttüğü kızını kaybetmemek için hüngür hüngür ağlamaya başladı. Nesrin’in ağladığını gören Dönüş’te göz yaşlarına hakim olamadı.
Nesrin, Dönüş’e gözyaşları içinde ”Sen benim kızımsın. Benim küçük Dönüş’üm beni bırakıp hiçbir yere gidemez. Ben senin annenim, ben büyüttüm seni. Senin annen benim. Gidemezsin. Sen bana Feride’nin emanetisin. Ben Feride’ye kelam verdim” dedi. Türkan gelip dönüş ile görüştü lakin Dönüş’ü gitmemesi konusunda ikna edemedi. Nesrin, ”Kardeşlerine ne yaptıysam sana da yaptım” deyip peçeteye sarılı iki adet bileziği Dönüş’e verdi.
”SEN BİZİM YUVAYA DÖNÜŞÜMÜZSÜN”
Dönüş’ü elinde bavuluyla gören Sadık kapının önünde durup Dönüş’e mahzur olmaya çalıştı. Sadık, Dönüş’e ”Yapma, gitme Dönüş. Sen bizim yuvaya dönüşümüzsün. Terk etme aileni” derken, Nesrin de Sadık’a ”Bırak gitsin Sadık” dedi. Kapının kilidini Nesrin, Dönüş’e kendi elleriyle açtı. Dönüş’ü tren garında gözyaşları içinde uğurladılar.
”ANNEME DAİR TÜM İZLER SENDE”
Dönüş, anneannesinin kapısına gitti ancak anneannesi onu içeri almadı. Dönüş, ”Annemin doğumda öleceğini bilseydim gelmezdim dünyaya. Bir bebek ne ister? Annesinin kokusunu alabilmek. Ben hiç alamadım konusunu. Dokunamadım yüzüne, gülüşünü hiç göremedim. O yüzden artık buradayım. Zira anneme dair her şey, tüm izler sende. Sessini, soluğunu, şevkatini… Hepsi sende anneanne. Yalvarırım aç kapıyı, al beni içeri. Ne olur. Hiçbir yere gitmiyorum, sen beni içeri alana kadar buradayım” dedi. Dönüş sabaha kadar beklese de gayretine değdi. Sabah olduğunda anneannesi Dönüş’e kıyamadı ve içeri aldı.
SADIK, DERYA’NIN EVLENDİĞİNİ ÖĞRENDİ
Derya, Sevilay’ın Nesrin’e anlattıklarını öğrendikten sonra soluğu Sevilay ile Mustafa’nın yanında aldı. Mustafa öğrendiği şeyden sonra annesine eşyalarını toplamasını söyledi ve meskenden kovdu. Sevilay, Sadık’a Türkan’ın ismine bir mektup yazdı.
Kalenderlerin konutuna gelen zarfla, tüm ailenin mukadderatı tekrar yazıldı. Sadık eline aldığı zarfın Türkan’dan geldiğini düşünerek açtı ve içinden Derya ile Mustafa’nın nikah fotoğrafları çıktı. Sadık öğrendiği gerçeğin akabinde Derya’yı konuta geri getirmek için Türkan ile birlikte çabucak yola koyuldu.
Yol boyunca ağlayan Sadık, gözlüğünü çıkardığı sırada yolu görmekte zorlandı. Karşıdan gelen kamyonu geç fark eden Sadık, direksiyon hakimiyetini kaybetti ve trafik kazası geçirdiler.
TÜRKAN FENALAŞTI
Sadık’a gelen zarfta kendi isminin yazılı olduğunu öğrenen Türkan bu durumu kaldıramadı ve düğün sırasında kötüleşti. Türkan’ın durumunun âlâ olmadığını fark eden Kartal, Türkan’ı alıp çabucak hastaneye götürmek için yola çıktı.
MİNE, KİRAZ’I KAÇIRDI
Tüm bunlar olurken, Mine, Kiraz’ı kaçırdı. Kiraz’ın kaçırıldığını öğrenen Somer beyninden vurulmuşa döndü. Mine tam botla denize açılıp Kiraz’ı kaçıracağı sırada Somer de gerisinden tekne ile gitti.