Trabzonspor-Beşiktaş maçı sonrası reaksiyon: Haydi oradan, sanırım kulağına üflediler!

Trabzonspor, Harika Lig’in 29. haftasında Şenol Güneş idaresindeki Beşiktaş ile kozlarını paylaştı. Karşılaşmanın akabinde Milliyet Gazetesi müellifleri oynanan dev maçı yorumladı. Öte yandan Beşiktaş’ın yıldız futbolcusuna tenkitler geldi.

İşte Milliyet Gazetesi müelliflerinin Trabzonspor – Beşiktaş maçının akabinde yaptıkları değerlendirmeler…

ALKIŞLAR MERT’E / ATTİLA GÖKÇE

İlk yarının sakin, statik, sıkıcı oyununda yalnızca tek Ghezzal şutu vardı Uğurcan’da biten… Asıl kıyamet ikinci yarıda koptu. İki taraf da gol için atılımlar yaptı. Lakin ağır basan tesirli ve sarsıcı oynayan Trabzonspor oldu. Kalecilerin maçı oldu kapışma. Uğurcan ve Mert fevkalâde başarılıydılar. Fakat Mert açık orta önde bitirdi maçı.

Vincent Aboubakar, tahminen de en sıkıcı performansını sergiledi dün… Makûs toplar atıldı, iştahını kaybetti. Maç boyunca alıştığımız performansını gösteremedi.Yine de hakça söyleyelim, savunmaya yardıma gelip şık paslar ve çalımlarla oyunu rakip alana çeviren de oydu. Beşiktaş’ın golcü ustası Redmond sol kanatta yerini çok yadırgadı. İçeride oynamaya çalıştı bu kere da sol çizgiyi boş bıraktı. Gedson ve Salih çok daha uygun olabilirlerdi. Vasatı aşamadılar. Colley savunmanın en uygunuydu.

İkinci yarıda canlandı oyun. Gedson’un şutu Beşiktaş’ın iştahlandığını gösterdi. Sonra Abdülkadir Ömür’ün olağanüstü vuruşu. Mert’in inanılmaz kurtarışı… Devamında seriye bağladı Mert.

Hocalar da müdahil oldu oyuna. Şenol Hoca, Muleka ve N’Koudou’yu sürdü alana.. N’Koudou aldığı her topu kaybetti, yanlış kullandı Trabzonspor’a gollük bir fırsat sundu. Sonradan oyuna giren Necip de tesirli olamadı. İhsan Hoca , Bartra ve Trezeguet ile karşılık verdi Güneş’e… Gbamin ve Umut Bozok’u da sürdü içeri… Asıl heyecanı Trabzonspor’un atakları yarattı. Galibiyeti kaçıran Beşiktaş değil konut sahibi ekip oldu. Golsüz maçta kahraman arıyorsanız, mutlaka Mert Günok’u gösteriririm. Uğurcan da çok yeterliydi lakin o en az 4 gol kurtardı. Alkışlar sana Mert!

DİREKLERARASI / BİLAL MEŞE

Haftanın maçı değil mi Karadeniz’deki mücalede? Gelin görün ki, bilhassa birinci yarıda ne tempo, ne konum üretimi, ne de doğru-dürüst ofansif teşebbüs… Sıfırın altında sıfır? Koca yarıda kaleyi bulan tek şut, 12’de Ghezzal’la, top da Uğurcan’ın kucağında kaldı, hepsi o kadar!

İki grubun farklı özellikleri var. Trabzonspor, ligde ununu elemiş, eleğini asmış pozisyonunda… İtibar maçları oynuyor. Beşiktaş ise klasmanın peşinde… Yalnızca o mu? Elbette değil, Fenerbahçe’yi yakalamak ve tepe mi? Biraz uzak!
Benzetme yerindeyse birinci yarı ‘dağ fare doğurdu’, bizleri ya da seyircileri heyecanlandıracak golü bir kenara bırakın, konumları bile özledik. Kartal’ın gol umudu Aboubakar, topa hasret, son haftalarda büyük bir çıkış yakalayan Redmond ise sıkı markajda kaldı. Ghezzal’e umut bağlayanlar ise hayal kırıklığı yaşadı! Artı, Kartal’ın başka bir negatif istikameti ise, ofansa çıkarken yapılan top kayıplarıydı.

‘VAR SARILARA KARIŞMAZ, SANIRIM KULAĞINA ÜFLEDİLER!’

Eyyy Volkan Bayarslan, Saiss’e gösterdiğin sarı kart neyin nesi? Faul yok, rakibe vurma yok, topa dokunuyor. Ne yani, top sana çarptı diye mi sarıyı çektin, haydi oradan! İkinci yarıda Onur’un konumunda Bayarslan topa diye işaret ediyor, sonra sarı kartı çekiyor. Pekala, topaysa ki bence sarı, niçin kart çıkarıyorsun? VAR sarılara karışmaz, sanırım kulağına üflediler!

Şenol Güneş Hoca, baktı ki olmuyor, pabuç değerli, Ghezzal ile Maxim’i 68’de kenara aldı, N’Koudou ve Muleka’yı alana sürerken, bu yarıda iki kadroda tempoyu yükseltince, maça da heyecan geldi.
81’de tahminen de Trabzon ismine maçın en kritik durumu… Kartal’ın kalesinde dayanılmaz bir karambol, Markovic vurdu, Colley, Mert’i geçen topa dokundu, Eren vurdu, savunma uzaklaştırdı.

86’de bu sefer Kartal yüklendi, Redmond sağ çaprazdan nefis vurdu, kaleci Uğurcan çatala gitmekte olan topu zahmetle kornere tokatladı. 87’de ön direkte Salih başla aşırdı, yeniden Uğurcan köşeden topu kornere çıkardı. 90 artı 1’de Trezeguet, kalabalık savunmaya rağmen sert vurdu, Mert kornere tokatladı.

Bu yarının iki yıldızı var, biri Uğurcan, başkası Mert… İkisi de birinci yarıda kasvet çekmediler, lakin ikinci devrede dayanılmaz kurtarışlara imzalarını attılar, direklerarasında yıldızlaştılar. NOKTA

GOLCÜ DEĞİL KALECİ AL! / CEMAL ERSEN

İhsan Derelioğlu’nun takım tercihine bakınca, Trabzonspor’da önceliğin kaybetmemek olduğunu anlamak güç değildi. Son beş maçını kazanan Beşiktaş’ın, ön alanda Abuobakar, Ghezzal, Redmond, Maxim, Masuaku üzere formda ve tesirli isimlerine tedbir almak, elbette kıymetliydi.

Öyle de oldu birinci yarıda… Larsen ve Peres’i sağ tarafta birlikte oynatarak, konuk takımın bu kanattan atak başlatmasını mahzur olmayı planladı. Siopis orta alanda dinamo üzere çalıştı. Ayak basmadığı yer kalmadı. Sakatlığına rağmen hocasından forma isteyen Abdülkadir Ömür bu kısımda hem rakibin geriden çıkışlarını bozdu, hem kadrosunu öne taşımaya çalıştı.
Trabzonspor’un en beğendiğim oyuncusu Markovic idi. Çalışkan ve kaprissiz. Yalnızca işine odaklı. Ona eşlik edecek bir kaç arkadaşı daha olsa, atak bölgesinde ses getiren bir kadroya dönüşebilir Karadeniz takımı.

Ev sahibinin taktik anlayışı, Beşiktaş’ı bozdu. Durumu olmayan, vakit zaman tıkanan ve temposuz bir gayret izledik birinci kısımda. İki kadro ismine çok top kaybı yaşandı. Tatsız tuzsuz idi her şey. Kimse kimseyi rahatsız edemedi.
Kötü günler geçiren Trabzonspor’un kaybetmeme planını anlarım. Lakin tam gaz giden siyah-beyazlıların düşük viteste kalması tuhaf geldi bana.

Rölantide geçen dakikalardan sonra oyun hareketlendi. Kazanmak için risk almak gerekir. İhsan Hoca’nın birinci atılımı, Peres’in yerine Trezeguet’i alana sürmek oldu. Şenol Güneş ise Muleka ve N’Koudou ile karşılık verdi.
İkinci yarıda iki grup da kazanmak için daha fazla efor harcamaya başladı. Her an çok şeyin değişeceği bir hale büründü maç. Trabzonspor’un Abdülkadir Ömür, Markovic ve Bakasetas ile yakaladığı fırsatlar talihsizlikti. Hele 81. dakikada Beşiktaş savunmasında Colley’in inanılmaz müdahalesi vardı ki, kırılma anı bu idi.

Bir maç bu kadar farklı mı oynanır diye düşünüyor insan. Birinci yarıda meyyit toprağı serilmişti adeta. İkinci kısımda ise iki grubun kalecilerinin gösterisi vardı. Ulusal vazifedeki rekabet, alanda da düelloya dönüştü.
Uğurcan ve Mert Günok’un sahne aldığı anlarda inanılmaz durumlar yaşandı. İkisinin de çok uygun kaleci olduğuna inanırım. Fakat dün gece Mert, kurtardıklarıyla Beşiktaş’ı tabir yerinde ise ipten aldı. İnanılmaz işler yaptı. Uğurcan’ın da hakkını yemeyelim. Son vakitlerde eleştirilen kaptan, dayanılmaz bir geri dönüş yaptı. Konsantrasyonu ve müdahaleleri ile geceye damgasını vuran ikinci isim oldu.
“Ev alma komşu al” diye bir tabir vardır toplumumuzda. Futbola uyarlarsak, “iyi kaleci al” dememiz gerek.
Söylemeden geçemeyeceğim; bunlar derbi maçı değil. Biri İstanbul, başkası Trabzon temsilcisi! Karıştırmayalım artık.

SONUCU KALECİLER BELİRLEDİ / AKSAL YAVUZ

Beşiktaş son haftalarda aldığı güzel sonuçlarla düzgün hava yakaladı. Trabzonspor’un geçtiğimiz yıl dönem başından sonuna dek yakalayıp da bırakmadığı havayı…
Trabzonspor’da ise işler yolunda gitmiyor. Oyuncuların mental yorgunluğu, kendine gelememelerinin etkenlerinden… Tahminen de en büyüklerinden biri… Sakat oyuncuların çok olması da farklı bir dert!

Her ne kadar Beşiktaş son haftaların havalısı, Trabzonspor dönemin yaralısı olsa da farklı olur derbilerin havası diyerek maça geçelim.
İhsan Derelioğlu’nun bu türlü bir müsabakada Trabzonspor’un sağ tarafını Larsen ile Peres’e teslim etmesini anlayan varsa helal olsun! Amerika’yı tekrar keşfetmenin manası yok! Oyuncu pahası 125 milyon euro olan koca Trabzonspor, onca oyuncu ortasında Beşiktaş’a karşı sağ açığı olmadan oynuyorsa, daha doğrusu morale ilaç üzere muhtaçlığı olduğu haftada sağ kanadı Peres’e teslim ediliyorsa, eyvah eyvah! O manada bordo-mavililer birinci yarı tek kanatla oynadı.

Derbi müsabakası olduğunu ikinci yarı anladık. Çünkü birinci devre iki kadro ismine ne futbol vardı ne de kaleyi bulan topları.
Trabzonspor, Trezeguet oyuna girdikten sonra tesirli oynamaya, durumlar bulmaya başladı. Neler kaçırdılar neler. Mert’in de hakkını teslim edelim, Trabzonspor’un galibiyetine müsaade vermeyen adamdı. İnsan sormadan edemiyor, nasıl olur da Trabzonspor birinci yarı tek kanatla oynar?

Beşiktaş da kazanabilirdi; hele Redmond ve Salih’in kaleye yolladığı füzelerde Uğurcan geçen yıldan kesitler sunmasaydı…
Özetle son haftalarda kaybetmede hudut tanımayan Trabzonspor, dün özellikle ikinci yarı uygun oynamasına karşın formda olan Beşiktaş’ı devirmedi. Daha doğrusu Mert müsaade vermedi.