TBMM Balıkçıların Sıkıntılarını Araştırma Kurulu toplandı

‘Balıkçılık ve Su Eserleri Dalında Yaşanan Sıkıntıların Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Gayesiyle Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu’, AK Parti Samsun Milletvekili Fuat Göktaş başkanlığında birinci toplantısını yaptı. Balıkçılık ve Su Eserleri Genel Müdür Vekili Turgay Türkyılmaz, Komite’ye görsel sunum yaparak faaliyetleri hakkında bilgi verdi. Türkyılmaz, “Ülkemizde 26 milyon hektarın üzerinde su kaynakları bulunması prestijiyle su eserleri üretimimizin epeyce genişleyebileceği, artarak devam edebileceği bir potansiyele sahibiz. Bunun yanı sıra, malumunuz pek çok, 33 tane akarsuyumuz ve 177 bin kilometreye uzanan akarsularımız vasıtasıyla da hem iç su avcılığımız hem de iç suda yetiştiricilik faaliyetlerini de yapabiliyoruz. Denizlerimizde 550, iç sularımızda da 380 balık tipi ticari olarak avcılığın yapıldığı çeşit ise 100 civarındadır” bilgisini paylaştı.

Ülkenin menfaatlerinin gözetilmesi, hak ve çıkarlarının korunması hedefiyle devletin ortak bir akılla ortaya koymuş olduğu ‘Mavi Vatan’ sözünün altının doldurulması için Genel Müdürlüğünün faaliyet alanlarının çok kıymetli olduğunu aktaran Türkyılmaz şöyle dedi:

“Mavi Vatan olarak belirlediğimiz alanlarda her daim askerle, silahla yahut gemiyle savunma yahut Genelkurmay ile gitmeniz çok mümkün olmuyor, kimi durumlarda öteki araçları da kullanmak gerekiyor. Bunun için bizler çok değerli bir faaliyet içerisindeyiz. Bu mavi vatanın içeriğinin doldurulabilmesi maksadıyla bilhassa balıkçı gemilerimizin Cebelitarık’a kadar, Moritanya’ya kadar gidebildiğini ve bilhassa bu belirlenmiş olan 462 bin kilometrekarelik alan içerisinde avcılık faaliyetini yapmak, yaptırmak suretiyle kendi tezlerimizi güçlendirmiş olduğumuzu, güçlendirmekte olduğumuzu; tıpkı vakitte bu alanlar içerisinde de kendi bayrağımızla, kendi ülke bayrağımızla bu alanlarda da araştırma çalışmalarını yapmakta olduğumuzu da sizlere memnunlukla ve gururla tabir etmek isterim. Ülkemiz beşerinin sağlıklı besin gereksiniminin karşılanmasına, besin arz güvenliğinin sağlanmasına, istihdama ki yaklaşık 60 binin üzerinde direkt istihdam ve 250 binin üzerinde de dolaylı olarak istihdamın sağlandığı bir daldan bahsediyoruz.”

Türkyılmaz, yıllar öncesinde yalnızca avcılık üretiminin muhakkak başlı bir su eserleri üretimiyken son devirlerde artık yetiştiricilik üretiminin de büyük bir ilerlemeyle, gelişimle yarı yarıya bir üretimde hisse sahibi olmaya başladığını belirterek, “Ülkemizdeki durum da bundan çok farklı değil, 785 bin ton olan toplam üretimimizde daha evvelki yıllarda ağır avcılık eserleri üzerine bir üretim kelam konusuyken; yetiştiricilikteki değerli ölçüdeki gelişmeler sonucunda yarıdan biraz daha fazla yüzde 53 oranında toplam üretimimizin yaklaşık yüzde 53’ünün yetiştiricilikten, bugün 2002 prestijiyle yüzde 47’sinin ise avcılıktan gerçekleştirilmiş olduğunu söyleyebilirim. Buradaki trend, bizim şu andaki yakalamış olduğumuz bu trend yani bu pastadaki yetiştiricilik eserlerinin hisse oranının artıyor olması ülkemizde on yıllar sonra dünyadaki gelişimin de birinci emarelerinin bizim ülkemizde gerçekleştirilmiş olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim” dedi.

‘TÜRK SOMONU, DÜNYA MARKASI’

Türkyılmaz, Türk somonun bir dünya markası olduğunu belirterek, “Balık ihracatının değerli ölçüde artış nedenlerimizden biri olduğunu da söyleyebilirim. 103 ülkeye su eserleri ihracatı gerçekleştiriyoruz. Bu ihracatımızın üçte 2’sinin Avrupa Birliği ülkelerine yapılmış olduğunu söylememdeki emel şu; malumunuz, Avrupa Birliği kendi ülkesine yapılacak olan ithalatlarda çok katı kurallar uyguluyor. Bu, şu manaya geliyor; biz dünyada Avrupa Birliğine su eserleri ihracı yapan seçkin ülkelerden bir tanesiyiz. Bunun sebebi de hem eserlerimizin kalitesi hem de bu eserleri işlemek suretiyle, paketlemek suretiyle oraya gönderebilecek olan tesislerimizin fizikî altyapı ve hijyen koşullarının kusursuz durumda olmasından kaynaklandığını söyleyebilirim. 2023 yılı gayemiz 2 milyar dolar. 2 milyar dolar ihracat gayemizi yakalamamamız için hiçbir sebebin olmadığını düşünüyorum. Avrupa Birliği ülkelerinde. Nerede? İç sularda, iç sularda 1’inci sıradayız. Denizlerde 5’inci sıradayız, Avrupa Birliği ülkelerini kastediyorum yeniden. Toplam üretime bakacak olursak da dünyada 32’nci sıradayız” tabirlerini kullandı.

Türkyılmaz, levrek üretiminde Türkiye’nin dünyada birinci sırada olduğunu belirterek, “Çupra üretimde yeniden 1’inci sıradayız, alabalık üretimindeyse 2’nci sırada olduğumuzu söyleyebilirim. Bu duruma gelebilmemizi işte bir evvelki slaytta bahsettik, 1’inci sıradayız, 2’nci sıradayız, alışılmış bunlara gelebilmemiz o kadar rastlantısal de değil çok kolay da olmadı” dedi.

Aydın Menderes Üniversitesi Ziraat Fakültesi Su Eserleri Mühendisliği Kısım Lideri Prof. Dr. Deniz Çoban, Türkiye’de balık üretiminde kıymetli bir yere sahip olunduğunu vurgulayarak, “İspanya ve Fransa’nın ürettiğinden fazla, 2 ülkeden fazla balık üretimi yapılıyor. Çevreyi kullanarak deniz balıkları ya da iç su balıklarında üretim yapıyoruz, bulunduğumuz çevreyi şayet kirletirsek o üretimi yapamayız” değerlendirmesinde bulundu.

Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Su Eserleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Göktuğ Dalgıç da su eserleri konusunda yaptığı sunumda; “Su eserleri bölümü olarak 3 sac ayağımız var; ‘Biri akademi, biri özel kesim, biri de bizim Genel Müdürlüğümüz.’ Su eserleri avcılığı ve yetiştiriciliği dünya üzerinde çok tehlikeli işler sınıfında yer alıyor. Burada iş güvenliği ile ilgili çok önemli tedbirler alınması gerektiğini düşünüyoruz ve yerinde düzgün bir biçimde bunların ayrıntılandırılması ve bir nizama sokulmasının değerli olduğunu düşünüyoruz” diye konuştu.