Tarihle harmanlanan buğday hasadı 

ABDULLAH MALKOÇ – Tarih boyunca Asur, Sümer, Pers, Roma ve Bizans üzere birçok uygarlığa mesken sahipliği yapan Mardin, esaslı geçmişi kadar eşsiz mutfağıyla da lezzet başşehirleri ortasındaki yerini daima korudu. Kentin harika lezzetlerinin vazgeçilmez materyali olan, ‘Mezopotamya Güneşi’ olarak anılan coğrafik işaretli Mardin bulguru, Filiz ile Türkiye’nin dört bir yanına taşındı. Filiz Mardin Bulguru, sağlıklı hayat biçimini benimseyen lezzet tutkunlarının da kısa müddette favorisi haline geldi. Marka, bu eşsiz tadın tarladan sofraya kadar olan heyecan verici ve emek dolu seyahatini birinci buğday hasadıyla birlikte özel gastronomi aktifliğiyle kutladı. 

Doğu Akdeniz mutfağı 

Mardin Kızıltepe’deki aktifliğe Barilla Besin Pazarlama Yöneticisi Selcen Tokgöz ve toplumsal gastronomi şefi Ebru Baybara Demir mesken sahipliği yaptı. Yılın birinci buğday hasadının akabinde iştirakçiler, şef Ebru Baybara Demir’in hazırladığı hasat sofrasında bir ortaya geldi. Hasat sonrasındaki akşam yemeğinde ise Mardin bulgurunun da yer aldığı Doğu Akdeniz mutfağının en hoş örnekleri deneyimlendi. 

‘Bölgenin bir sembolü’ 

Selcen Tokgöz, gecede yaptığı konuşmada, “Mardin bulguru, yüz yıllardır ihtimamla ve sabırla yetiştirilen çok bedelli bir eser. Bu toprakların ruhunu ve geleceğini temsil eden bir sembol” dedi. Mezopotamya’nın tarımın sıfır noktası olduğunu vurgulayan Şef Ebru Baybara Demir ise, “Mardin’de buğday hasadı bir şenliktir, toprağın sunduklarının kutlanmasıdır ve kadim bir ritüeldir. Hasat sonrası eli tarlaya değen herkes bir sofranın etrafında toplanır” diye konuştu.