Son dakika… Cumhurbaşkanı Erdoğan husus madde açıkladı! İşte AK Parti’nin Seçim Beyannamesi

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın iştirakiyle gerçekleşen AK Parti Seçim Beyannamesi ve Milletvekili Aday Tanıtım Toplantısı başladı.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın fotoğrafları ve Türk bayraklarının yer aldığı salon içerisinde, AK Parti ve Türkiye Yüzyılı logoları öne çıkıyor. Salonda, “Doğrusu AK Parti”, “Türkiye Yüzyılı için yanlışsız adımlarla yola devam”, “Türkiye Yüzyılı için çabucak şimdi”, “Doğru vakit hakikat adam”, “Lider masa başında değil iş başında belirli olur” sloganlarının yazılı olduğu afişler yer aldı.

Yoğun sevgi şovları ortasında salona giren Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, partilileri platformdan selamladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları şöyle; Aziz milletim Cumhur İttifakı’mızın saygıdeğer temsilcileri, değerli basın mensuplarımız, bedelli kardeşlerim sizleri en kalbi hislerimle, hürmetle, muhabbetle selamlıyorum. Şu karşımdaki tabloyu gerek salon dışında gerek salon içinde Cumhuriyetimizin birinci asrını geride bırakmakta olduğumuz bir periyotta Türkiye yüzyılının muştusu olarak görüyorum. Sevginiz, coşkunuz, ahde vefanız, ülkemize ve milletimize hizmet için çarpan kalpleriniz, dosta itimat veren, düşmana kaygı salan aslan yürekleriniz için her birinize farklı başka şükranlarımı sunuyorum. 

Rahmetli Özal’ın Türkiye’ye çağ atlatma azminden, Merhum Erbakan’ın evvel ahlak ve maneviyat üzerinde kurduğu sanayi ve teknoloji atağından, merhum Türkeş’in Türk dünyasının birliği ve Türk devletinin ayakta kalması uğrunda verdiği uğraştan, merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nun ömrü boyunca vatanını sevmenin zahmetini çekerken sergilediği asil duruşundan bu topraklara bu millete dair hayırlara olan ne varsa ondan alan siz dava ve yol arkadaşlarımla birlikte olmaktan onur duyuyorum.

“BİZİM ‘YETER!’ DEMEMİZ BAY BAK KEMAL’İN DEMESİNE BENZEMEZ”

Yine bir 14 Mayıs arifesinde, 1950’deki inanç ve irade ile bir kere daha ‘Yeter! Kelam milletindir’ demek. ‘Yeter! Kelam de karar da gelecek de milletindir’ demek için bir ortadayız. Bizim ‘Yeter!’ dememiz Bay Bay Kemal’in ‘Yeter’ demesine benzemez.

Hayatlarını bilhassa bu uğraşa adamış milletin adamlarının kiminin sonu darağacında bitmiş olsa da yüreklerde yattıklar hak, hukuk, özgürlük ateşi hiç sönmedi. Darbeciler süngüleri ile bu ateşi söndürmeyi başaramadı.

“MİLLETİMİZ TERCİHİNİ İSTİKRARDAN YANA KULLANDI”

Girdiğimiz her seçimi bu çetin gayretin yeni safhası olarak yaşadık. 2002 seçimlerine ne dedik o vakit tek başına iş başına diyerek gittik. Milletimiz bizi tek başına iktidara getirdi. 2011 seçimlerine istikrar sürsün Türkiye büyüsün diyerek gittik. Milletimiz tercihini istikrardan yana kullandı.

2015 seçimlerine sen, ben yok. Ne var? Türkiye var diyerek gittik. Türkiye’yi yanımızda bulduk. Vakit Türkiye vakti diyerek gittik. Milletimizden yeni idare sistemimize onay aldık. Bugün de Türkiye yüzyılı için hakikat adımlar diyerek bir kere daha milletimizin huzurundayız.

“TÜRKİYE YÜZYILI’NIN KAPISI ARALAMAK İÇİN BURADAYIZ”

Darbecilere, global emperyalistlere siyasi ve toplumsal mühendislik projelerine karşı milletimizle birlikte Türkiye Yüzyılı’nın kapısını aralamak için buradayız. Var ıyız bu yürüyüşe? Durmak yok 14 Mayıs’ta inşallah sandıkları daima birlikte patlatıyor muyuz? Ben ana kademede bu yüreği görüyorum. Bayan kollarımızda bu hamaseti görüyorum. Gençlerde bu yüreği görüyorum. AK Parti’nin 14 Mayıs’ta milletimizin huzuruna çıkacak takımı olarak ahdimizi yenilemek için bir ortadayız.

Türkiye yüzyılının yürüyüşünü yarın değil çabucak artık başlatmak için bugün burada bir ortadayız. İzmir bu kez ben inanıyorum ki sandıklardan bir öbür çıkacak. İzmir buna hazır mı? Gerçek vakit İzmir için hiç gecikmeden çabucak artık. Bu sefer İzmir’de bunu göreceğiz.

“TÜM İSLAM DÜNYASI 14 MAYIS’I TAKİP EDİYOR”

Bu yürüyüşün gücünü ulusal çabayı muvaffakiyete ulaştırıp son devletimizi kuran ve yaşatan kentlerimizin, gazilerimizin manevi mirasından yer alıyoruz. Son 21 yılda ülkemize kazandırdığımız eserler ve hizmetlerden alıyoruz. Bu yürüyüşün gücünü geçmişte yaşadıkları zulümlerin, baskıların yol açtığı hak ve özgürlük hasretlerini dindirdiğimiz herkesten alıyoruz.

Bu yürüyüşün gücünü Türküyle, Kürdüyle, Sunnisiyle, Alevisiyle, Romanıyla istisnasız bu ülkenin tüm vatandaşlarını analarını ak sütü üzere helal olan hak ve özgürlükleri buluşturmayla alıyoruz.

Kardeşlerim bakın ben size buradan bir ileti veriyorum. Şu anda 14 Mayıs’ı siz zannediyor musunuz Türkiye takip ediyor. Tüm İslam dünyası 14 Mayıs’ı takip ediyor. 14 Mayıs seçimlerinde ne olacak bunu takip ediyorlar ve İslam dünyasının bu heyecanını ben inanıyorum ki bu takım motamot paylaşacak.

“HER ŞEYİMİZLE KENDİ AYAKLARIMIZIN ÜZERİNDE DURACAĞIZ”

Rabbim gazamızı mübarek eylesin, Rabbim yolumuzu açık eylesin, Rabbim zaferimizi kutlu eylesin. Bedelli kardeşlerim şu Ramazan’da bakıyorsunuz İslam dünyasından bir ülke 200 ton hurma gönderiyor. Nereye? Zelzele bölgesine. Niye? Oradaki depremzede kardeşlerimiz iftarlarını hurma ile açsın diye. Bakıyorsunuz bir oburu kakıyor 100 ton gönderiyor. Bir başkası 100 ton gönderiyor. İstiyorlar ki depremzede kardeşlerimiz iftarlarını hurmalarımızla açsın. Bu bir anlayışın sözüdür, yaklaşımın sözüdür. Bu ne demek? ‘Biz depremzede kardeşlerimizi bu Ramazan’da yalnız bırakamayız’ demek. Katar bu türlü, Libya bu türlü, Cezayir bu türlü bu bir anlayış.

Türkiye de bu kardeşleri ile bir arada bu yolda yürüdü. Yaşadığımız her atak, her felaket, her acı, 6 Şubat zelzeleleri birliğimizi daha çok sıkılaştırmamız, kardeşliğimizi daha da güçlendirmemiz gerektiğini gösteriyor. Biz Türkiye olarak evvel alt yapımızla, güvenliğimizle, diplomasimizle, her şeyimizle kendi ayaklarımızın üzerinde duracağız. Bunu sağladıktan sonra bize uzanan elleri tutabilir, bize el uzatanların yardımlarını kabul edebiliriz. Zira kanımızla, canımızla alın terimizle, kendimize vatan yaptığımız kadim coğrafya tüm dünyanın gözünü diktiği yerdir.

“DEPREM AFETLERİ KARŞISINDA DA BİREBİR YAKLAŞIMLA HAREKET EDİYORUZ”

Kardeşlerim, Türkiye Cumhuriyeti devletinin her bir ferdinin bu ülkenin refahından tıpkı seviyede yararlanma hakkı olan 1’inci sınıf vatandaşlar olduğunu söylerken bu özgüvene dayanıyor. Zelzele afetleri karşısında da tıpkı yaklaşımla hareket ediyoruz. Ülkemizin bir köşesindeki insanların konutları başlarına yıkılmışken öteki hiçbir yerdeki insanımız hayatını hiçbir şey olmamış üzere sürdüremez.

Deprem haberinin alındığı andan itibaren istisnasız her kentimiz mağdurların imdadına koşmak için seferber oldu. Milletimizin gösterdiği samimi çaba binlerce yıldır bizi canlı tutan hasretlerimizin dimdik ayakta tutan işaretleridir.

COVID-19 SALGINI HATIRLATMASI

Bu tablo devletin, milleti için var olduğu gerçeğini her bir insanımızın yüreğine tekrar işledi. Dünyada tesirleri büsbütün ortadan kalkmamış Covid-19 salgını insanlığın hiç umulmadık biçimde ortaya çıkabilecek ne büyük tehditlerle karşı karşıya kalabileceğini hepimize hatırlatmıştır.

“6 ŞUBAT ZELZELELERİN İZLERİNİ EN KISA MÜDDETTE SİLECEĞİZ”

Bu global sıhhat ve idare krizinin yıkıcı sonuçlara yol açabilecek tehditlerinin üstesinden sergilediğimiz dayanışma ile geldik. Birebir halde son felakete nazaran nispeten daha sonlu alanlarda yaşadığımız sarsıntı, sel üzere afetlerin yaralarını da milletimizle birlikte süratle sarmıştık. 6 Şubat zelzelelerin izlerini de kısa müddette sileceğiz.

AK Parti olarak karşılaştığımız her sıkıntıyı evvel insan bakışıyla pahalandırıyor hareket şeklimizi ona nazaran belirliyoruz. Kardeşlerim partimiz kuruluşu, teşkilatlanması, üye sayısı, iktidar müddeti icraatı memleketler arası saygınlığı üzere bu cins ögelerle dünyanın en büyük sivil teşekkülleri ortasında yer alıyor. Global dengelerin tekrar oluştuğu şu kritik periyotta ülkenin direksiyonunda AK Parti’nin birikimine ve tesir gücüne sahip takımın olması çok değerlidir. Dünya daima yeni meydan okumalarla kendine istikamet ararken, Türkiye AK Parti’nin kurumsal deneyimi ve bizim siyasi liderliğimiz sayesinde herkesten bir adım öne geçme talihini yakalamıştır.

AK Parti’nin birinci günden beri verdiği gayretin sırrını çözmek için evvel partimizin kimi özelliklerini anlamak gerekir. Her şeyden evvel AK Parti klasik manada bir siyasi parti olmanın ötesinde dava sahibi, hayal sahibi, vizyon sahibi, vicdan sahibi bir harekettir.

YAKLAŞIK 12 MİLYON ÜYE

Partimiz bu vasfı ile milletimizin son 2 asır süren arayışında en değerli toplanma yeri olmuştur. Şu anda üyesi prestijiyle yaklaşık 12 milyon üyeye sahip bir öbür parti Türkiye’de yok. Türkiye’nin demokrasisi ve kalkınması konusunda tahlil tekliflerimizin, dünyada yaşanan siyasi ve toplumsal çarpıklıklara karşı yükselttiğimiz itirazlarımızın, insanların ortak kederlerinin ve taleplerinin sözcülüğünü yapabilmenin, bizi başkalarından ayıran özelliklerimizin gerisinde temsilcisi olduğumuz davanın kadim kodları var.

“BUNLARIN OLMADIKTAN SONRA SENİN DOMATESİN DE OLMAZ PATATESİN DE”

Geçen akşam bir TV kanalında bir Prof. ne dese beğenirsiniz? Köprü yapmakla, baraj yapmakla, havalimanları yapmakla bu iş çözülmez, soğan patates kaç para onu söyle. Bu adam Profesör. Barajın yok, havalimanın yok, bütün bunlarla bir arada TOGG’un yok. Uçak gemin yok, domates patates kaç para onu söyle. Öncelikle senin profesörlüğünden bu millete ne gelir? Evvel bir ülkenin kalkınması için nelere gereksinim var bunu söyle. Eğitimde mahrum, sıhhatte mahrum, ulaşımda mahrum, adalette mahrum, emniyette mahrum. E neymiş? Domates, patates vah zavallı vah. Bunlar olmadıktan sonra senin domatesin de olmaz patatesin de olmaz. Biz asıl ihtilali zihinlerde yaptık. Bu Prof.’un zihinlerinde değişim olmamış.

Karadeniz’den Kafkasya’ya her yerde bunun örnekleri var. Geçmişte bu millete yapamazsın denilen ne varsa hepsinin olabileceğini gösterdik. Savunma sanayiinden, yerli arabamıza, uçağımıza kadar her alanda bunun sayısız örnekleri var. Dün üzerinde konuşlanacak Kızılelması ve Bayraktar TB-3’ü ile kendi sınıfında dünyanın birinci insansız savaş araçları ile donatılmış savaş gemisini hizmete aldık.

“AYAKLARA VURULAN PRANGALARI KIRARAK ATTIK”

Geçmişte bu coğrafyada teşebbüs edilemez ne varsa hepsinin de gerçekleşebileceğini gösterdik. Darbecilerin hüsrana uğratılmasından Ayasofya’nın ibadete açılmasından her hususta bunun örnekleri var. Büyük ve güçlü Türkiye’ye giden her adımı kalplere sarılı endişeleri yenerek, ayaklara vurulan prangaları kırarak attık.

“DÜNYA 5’TEN BÜYÜKTÜR İTİRAZIMIZA HER GEÇEN YIL TAKVİYE DAHA FAZLA BÜYÜYOR”

Türkiye’nin siyasi ve ekonomik esaret çukuruna tekrar yuvarlanmamak için güçlü olmaktan, gücünü artırmaktan öteki devası yoktur. Buna yalnızca bizim değil güvenlik ve tabiat tehditleri sebebiyle istikrarsızlaşan dünyanın da gereksinimi var. Dünya 5’ten büyüktür itirazımıza her geçen yıl takviye daha fazla büyüyor. Bu sebeple Rusya-Ukrayna savaşında her iki tarafla görüşebiliyor, tahıl koridor üzere somut ilerlemeler sağlayabiliyor, barış ihtimalini masada tutabiliyoruz. Libya’dan Karabağ’a pek çok yerde haksızlıkların düzeltilmesi için fiilen alana inip sonuç alabiliyoruz.

“2053 VE 2071 VİZYONLARIMIZI DUYUNCA TÜMDEN ZIVANADAN ÇIKMIŞLAR”

Herkesin sırtını döndüğü mazlumlara kol kanat gerebiliyoruz, himaye edebiliyoruz, bu sebeple Türk devletleri teşkilatı üzere stratejik adımlar atabiliyor İslam alemi ile iş birliğimizi kimsede icazet almadan güçlendirebiliyoruz.

Emperyalistlerin, terör örgütleri üzerinden yürüttüğü vekalet savaşının sonu yaklaşıyor. Türkiye’nin 21 yıldır onun idaresinde olan AK Parti’nin bir vizyonu olmasaydı tüm bunları soruyorum kardeşlerim konuşabilir miydik? Birileri üzere ne işimiz var Karabağ’da, Libya’da, Suriye’de, Balkanlar’da, Akdeniz’de, Afrika’da deseydik. Birileri üzere bu kadar yolu, barajı, elektriği, suyu, aracı, konutu ne yapacaksınız? deseydik. Bu kadar konutu toprağa mı gömeceksiniz? deseydik, herkese duymak istediğini söylesem ancak vesayetin, darbecilerin, terör örgütlerinin koltuğunun altından kalkmasaydık, milletimizin huzuruna alnımız ak, başımız dik çıkabilir miydik?

Bundan 12 yıl evvel 2023 amaçlarımızı açıkladığımızda birileri bize dudak bükmüştü. Bizim 2023 maksatları ile 12 yıl sonrasına uzanan program ve proje yapabilmemizi akılları almayanlar 2053 ve 2071 vizyonlarımızı duyunca tümden zıvanadan çıkmıştır. Bunların siyaset derinliği yarım asırlık vizyonu sonraki günlerini bile göremeyecek kadar sığdır.

Biz 2023 amaçlarımızda milletimize ilan ettiğimiz projelerin birçoklarını hayata geçirdiğimiz üzere daha büyük vizyonlara yelken açıyoruz. İşte bunun için AK Parti geleceğin partisidir diyoruz. Cumhur İttifakı bir unsurlar ittifakıdır diyoruz. Hiçbir ayrım olmaksızın milletimizin her bir ferdinin bu aydınlık gelecekte yeri vardır.

Bugüne kadar hangi partiye oy verirse versin her bir vatandaşımızı AK Parti’nin alışılmış bir mensubu olarak sayıyoruz. Bedelli kardeşlerim yalnızca bugüne kadar kendisini şimdi partimizin ve ittifakımızın saflarına katamadığımız, kazanamadığımız için hayıflandıklarımız var. Ülkemizi eski günlerine döndürmenin milletimizin bünyesindeki fay çizgilerini tetiklemenin peşinde koşanlar birlik, beraberlik, kardeşlik siyasetini asla anlamadı, anlamayacak.

“DAHA DÜZGÜNE GİTMENİN UĞRAŞINI VERECEĞİZ”

Tarihi deneyimimize uygun halde insanları yaradılışta eş, dinde kardeş görme yaklaşımı ile vatan topraklarının her karışına hizmet vermeye devam edeceğiz. Siyasete başladığımız günden beri vesayet odakları ile çarpışa çarpışa yürüdüğümüz bu yoldan milim sapmadan daha güzele gitmenin çabasını vereceğiz.

Umudunu millet dışı her odağa, her güce, içeride ve dışarıda yaşayan her arzi gelişmeye bağlayanların ulusal iradenin tercihine hürmet duyacağı günleri göreceğine inanıyorum. Siyaset kurumu bu dönüşümü gerçekleştirdiğinde inançla bakabiliriz.

Bay Bay Kemal niye HDP’nin genel merkezinde değil de parlamentoda görüşmeyi yaptı? Kapalı kapılar gerisinde ne görüştüler? Bunları açıklayabildi mi? Hayır. Ülkesini yabancılara şikayet eden, yaptırım uygulamaları davetinde bulunan idrak mahrumları bitmez.

“KÜSKÜNÜ BARIŞTIRACAĞIZ”

Zihniyet ve kalibre bakımından daha da geriye giden bir muhalefetle karşı karşıyayız. İnşallah 14 Mayıs seçimlerinin en güzel sonuçlarından biri ülkemiz muhalefetini alacakaranlıktan çıkarmak olacaktır.

Küskünü barıştıracağız, sevmeyeni sevdireceğiz, her konuta her iş yerine gireceğiz. Kalbini kazandırmadık kimseyi bırakmayacağız. Kararsızları ikna edeceğiz. Aslında gönlünde olduklarımızı ihmal etmeyeceğiz. Hiç kimseyi atlamadan teker teker herkese dokunacağız. Siyasetin sokakta yapıldığını, seçimin sandıkta kazanıldığını asla unutmayacağız. Her seçimin değerli olduğunu fakat 14 Mayıs’ın bu milletin tüm evlatlarının geleceğini şekillendireceğini aklımızdan çıkarmayacağız.

14 Mayıs’ta bay bay Kemal’i ve ortaklarını sandığa gömüyor muyuz? 14 Mayıs’ta ailemize, çocuğumuza, inancımıza, kıymetlerimize göz dikenlerin heveslerini kursaklarında bırakıyor muyuz? Rabbim hepinizden razı olsun.

TÜRKİYE YÜZYILI VURGUSU

AK Parti olarak kurulduğumuz günden beri 15 seçim ve halk oylamasının tamamından birinci çıkmayı başardık. Türk siyasetine değil, dünya demokrasisine ismini altın harflerle yazdırmış bir partidir.

Ülkemize kazandırdığımız her eser elbette değerlidir. Lakin önümüzdeki 5 yıl boyunca milletimize bilhassa ne vereceğimiz, evlatlarımızın geleceği için hangi ilerlemeleri sağlayacağımız daha değerlidir. Bu doğrultuda birinci adımımızı geçtiğimiz 28 Ekim’inde açıkladığımız Türkiye Yüzyılı vizyonu ile atmıştık. 17 temel başlığın üzerinde inşa edeceğimizi söylemiştik. Neydi bu başlıklar: Türkiye Yüzyılı unutmayın, şefkatin yüzyılıdır.

Türkiye Yüzyılı üretimin yüzyılıdır. Türkiye Yüzyılı verimliliğin yüzyılıdır. Türkiye Yüzyılı istikrarın Yüzyılıdır. Türkiye Yüzyılı kalkınmanın, sürdürülebilirliğin yüzyılıdır. Türkiye Yüzyılı huzurun Yüzyılıdır. Türkiye Yüzyılı irtibatın Yüzyılıdır. Türkiye yüzyılı istikbalin Yüzyılıdır. Türkiye yüzyılı gücün Yüzyılıdır. Türkiye yüzyılı haklının Yüzyılıdır. Türkiye Yüzyılı bedellerin yüzyılıdır. Türkiye yüzyılı dijitalin yüzyılıdır. Türkiye Yüzyılı gençliğin yüzyılıdır. Türkiye Yüzyılı barışın yüzyılıdır. Türkiye Yüzyılı muvaffakiyetin Yüzyılıdır. Türkiye Yüzyılı bilimin Yüzyılıdır. Kısacası seçim beyannamemizi de işte bu temeller üzerinde şekillendirdik.

Türkiye yüzyılı için hakikat adımlar yaklaşımı ile hazırladığımı hacimli bir yapıta dönüşen beyannamemizde yer alan tüm konuları burada tekrarlamayacağım. Beyannamemiz kitap olarak sizlere ulaştırıldı yahut ulaştırılıyor. Dijital mecralar vasıtası ile milletimizle paylaşıldı. Burada yalnızca kısa hatırlatmalarla yetinerek asıl işi meskenlerde sokaklarda, mahallelerde yüz yüze yapacağımız çalışmalara bırakmak istiyorum.

“ÖNCELİĞİMİZ ZELZELENİN YIKTIĞI KENTLERİMİZİ YENİ AYAĞA KALDIRMAK”

Beyannamemize yazdığımız her maddeyi uzun hazırlıklar sonunda ortaya çıkardık. Önceliğimiz elbette 6 Şubat zelzelesinin yıktığı kentlerimizi tekrar ayağa kaldırmak olacaktır.

Allah’ın müsaadesiyle 319 bini 1 yılda teslim edilecek halde toplam 650 bin yeni konut yaparak afetin 11 vilayetimizde ve mücavirinde açtığı yaraları büsbütün saracağız. Türkiye Ulusal Risk Kalkanı modeli ile 81 ilin tamamını afetlere dirençli kentler haline dönüştüreceğiz. Vatandaşın can ve mal güvenliği bizim için her şeyin önünde gelir.

“BAY BAY KEMAL, BİZ BUNLARI YAPARKEN SİZ NEREDEYDENİZ?”

2022 yılında iktidara gelirken ülkemizi eğitim, sıhhat, emniyet, adalet üzerinde yükselteceğimizi söylemiştik. Eğitimde okulunda öğretmenine tüm ögeleri ile güçlü bir altyapı kurduk. Bu altyapı üzerinde bedeller eğitiminin temel olduğu anlayışla kaliteyi artıracak çalışmalara yöneliyoruz. Eğitimin birinci kademelerinden itibaren keşfedilerek maharetlerine uygun yönlendirilmelerini sağlayacak bir sistem kuracağız.

Sağlıkta hastaneleri ile çalışanı ile, hizmete erişimin kolaylığı ile dünyaya örnek olan bir düzeye geldik. Sancaktepe’de 45 günde Pakize Öz hastanesini kurduk. Bay bay Kemal biz bunları yaparken siz neredeydiniz?

Büyükşehir belediyeleriniz vardı. Güya çadırların içerisinde sahra hastaneleri kurdunuz. Araştırdık gördük, bu türlü bir hastane yok. Biz ise yetinmedik. Ankara’da Bilkent’i kurduk mu? Yetmez dedik ikinci bir dev hastaneyi tekrar Ankara’mızda kurduk.

Aile sıhhati, aile dış hekimliği üzere hizmetleri ülke sathında güçlendireceğiz. Sıhhat turizminde periyot sonunda 3 milyon konuk ve 10 milyar dolar gelir hedefliyoruz. Ülkemize sağladığımız kazanımların en başında her bir vatandaşımızın huzurla meskeninde oturacağı inançlı Türkiye iklimi geliyor.

İnsanlarımızın geleceklerine inançla bakabilmelerini temin ettik. Önleyici güvenlik çalışmaları ile Türkiye’nin huzur ve güvenlik adası olarak istikrarla yoluna devam etmesini sağlayacağız.

Hukuk devletimizi güçlendirecek bu ıslahatları kesintisiz devam ettirecek kapsamlı bir yasama ıslahatı için uzlaşma tabanı bilhassa arayacağız. Yüksek standartlı demokrasi için dönüştürücü ıslahatlar devrinden tamamlayıcı ıslahatlar periyoduna geçeceğiz. Bundan sonra da toplumumuzun hiçbir kesitine hayat biçimi ve kimlik dayatılmasına asla müsaade vermeyeceğiz.

Demokratik siyasetin önündeki mahzurları kaldırmaya devam ederken terör örgütlerinin ve vesayet odaklarının siyasete müdahalesine göz yummayacağız. Kürt kardeşlerimizin ne CHP faşizmini ne HDP sapkınlığının ne PKK zulmünü asla tenzih etmeyeceğiz.

EV HANIMLARINA EMEKLİLİK

Hayata geçireceğimiz gelir tamamlayıcı aile dayanak sistemi ile hiçbir hanenin gelirinin makul bir düzeyin altına düşmemesini temin edeceğiz. Aile müdafaa kalkanı programı ile mesken hanımlarının emekliliğine dayanak vermekten her ailede en az 1 çalışan olmasını sağlamaya kadar pek çok uygulamayı başlatacağız.

AİLE VE GENÇLİK BANKASI GELİYOR

Evliliğinden çocuk bakımına kadar her alanda kendilerine maddi katkı vereceğiz. Gayelere ulaşmak için kaynağı ülkemizin kendi ürettiği doğal gaz ve petrol gelirlerinden sağlanacak bir aile ve gençlik bankası kuracağız.

GENÇLERE VERGİ MUAFİYETİ

Yüksek tahsildeki gençlerimize bir kereye mahsus olmak üzere cep telefonu ve bilgisayar ediniminde vergi muafiyeti sağlayacağız. Ayrıca aylık 10 GB fiyatsız internet vereceğiz. Kültür sanat kıymetlerimizin her alanda işlenmesini sağlayacak düzenekler kurarak ülkemizin potansiyelini hareket geçireceğiz.

“ÇALIŞANLARIMIZIN FİYATLARINI SÜREKLİ ENFLASYONUN ÜZERİNDE ARTIRARAK REFAH SEVİYESİNİ YÜKSELTECEĞİZ”

Ekonomimizin yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yolu ile büyütmeyi sürdüreceğiz. Enflasyonu yine tek haneli sayılara düşürerek ülkemizi bu meseleden kurtaracağız. Memurundan emeklisine ve personeline kadar çalışanlarımızın fiyatlarını ebediyen enflasyonun üzerinde artırarak refah seviyesini yükselteceğiz. Turizmde 90 milyon turist ve 100 milyar dolar turizm geliri maksadı ile yatırımı ve tanıtımı hızlandıracağız.

Bilişim icraatında 15 milyar dolara ulaşarak ülkemizi bu alanda global merkez haline dönüştüreceğiz. Yıllık 5.5 büyüme oranı ile ulusal gelirimi 1.5 trilyon dolara akabinde da asıl maksadımız olan 2 trilyon dolara çıkartacağız.

Kişi başına düşen ulusal geliri 2600 dolardan 10600 dolara yükselttiğimiz üzere önümüzdeki devirde evvel 16000 dolara akabinde daha yüksek düzeylere ulaştıracağız. 5 yılda 6 milyon yeni istihdam oluşturarak işsizlik oranımızı yüzde 7 düzeyine gerileteceğiz.

İŞE ALIMLARDA MÜLAKAT KALKIYOR

Kadın ve genç istihdamına özel kıymet vermeyi sürdüreceğiz. Kamuya işe alımları vazifenin getirdiği zorunluluklar dışında mülakatı kaldırarak gençlerimizin imtihanlardaki muvaffakiyet sıralamasına nazaran yapacağız. Girişimcilerimize verdiğimiz dayanakla ülkemizden en kısa müddette 15 adet milyar dolar ve 5 adet 10 milyar dolar pahasında şirket çıkmasını sağlayacağız.

Üretimin tabana yayılmasında vazife ifa eden KOBİ’lerimizin finansmandan istihdama her alanda daha güçlü halde destekleyeceğiz. Bugüne kadar hassasiyetle devam ettirdiğimiz bütçe disiplininden önümüzdeki devirde taviz vermeyeceğiz. Yeni jenerasyon dijital TL projemizi hayata geçireceğiz.

“DOĞAL GAZ KULLANAMAYAN İLÇEMİZ KALMAMASINI TEMİN EDECEĞİZ”

Kalkınmanın temel alt yapısı olan güçteki atılımlarımızı kesintisiz sürdüreceğiz. Yerli ve yenilenebilir güç yatırımlarımızla önümüzdeki devrin sonunda güç ithalatımız yarıya düşüreceğiz. Karadeniz doğal gazını ve Akkuyu Santrali’nin tam kapasite devreye girmesi ülkemizin güç bağımsızlığında bir milat olacaktır. Doğal gaz kullanamayan ilçemiz kalmamasını temin edeceğiz.

Otoyol ve bölünmüş yol projelerimiz ile havayolu inşaatlarımızı tamamlarken yeni periyotta tartısı raylı sistemlere vereceğiz.

Hızlı tren çizgimizi 13 bin 400 km, demiryolu ağımızı 28 bin 600 km ulaştırmayı hedefliyoruz. Bu çerçevede önümüzdeki devirde hala inşası süren süratli demiryolu sınırlarına ek olarak yeni projelerin üretimine da başlayacağız.

HIZLI TREN AĞI 52 İLE ÇIKIYOR

Ankara-Kırıkkale, Yozgat-Sivas çizgisini açılması ile 11 ili bir bir ile süratli tren ağı ile bağlıyoruz. İzmir-Ankara çizgisi başta olmak üzere tüm projeleri tamamladığımızda bu sayıyı 52’ye çıkararacağız. Ankara-İstanbul ortasında üstün süratli tren sınırı kuracağız. Tekirdağ,Mersin,İskenderun ve Kocaeli’nde limanlarla lojistik gücümüzü artıracağız.

“TÜRKİYE’NİN UZAYDAKİ GÜCÜNÜ DAHA DA ARTIRACAĞIZ”

İnternette 5 G teknolojisinin nüfusumuzun tamamı tarafından kullanılabilmesini temin edecek alt yapıyı kullanacak 6 G teknolojisinin hazırlıklarına başlayacağız. Dünyanın en büyük 10 uydu operatörü halinde getirdiğimiz Türkiye’nin uzaydaki gücünü daha da artıracağız.

Milli teknoloji atağımızı kesintisiz sürdüreceğiz. Ulusal gururumuz TOGG’un üretime ve satışa başlaması ile duyduğumuz sevinci önümüzdeki yıllarda 1 milyon aracı yollarda görmemizi temin ederek daha da güçleneceğiz. Elektrikli araç şarj altyapısını birinci etapta 142 megawatt güce çıkarak ülke genelinde destekleyeceğiz.

Arazi toplulaştırma gayretlerinde 100 milyon dekara çıkarak alet ve ekipman kullanımında verimliliği artıracağız. Ülkemizin kurallarına uygun üretim planlaması ile hem randıman hem çiftçilerimizin gelirini yükseltecek bir sistem kuracağız.

“EKONOMİK FİYATLARLA ETE ERİŞİMİ KOLAYLAŞTIRACAĞIZ”

Mera, yaylak ve kışlak alanları ıslah ederek hayvancılığımızı destekleyeceğiz. Devir sonunda büyükbaş hayvan varlığımızı 19 milyona, küçükbaş hayvan varlığımızı 68 milyona çıkararak vatandaşlarımızın ekonomik fiyatlarla ete erişimini kolaylaştıracağız.

Verimli orman alanı ölçüsünü 14.5 milyon hektara ulaştıracağız.

Bölgelerimizi ülke iktisadı ve toplumsal hayatı ile bütünleştirecek biçimde kalkınma planları yapacağız. Dünyaya model olarak sunduğumuz insani ve vicdani dış siyasetimizi atılım amaçları ile teşebbüsçü, faal ve sonuç alıcı bir formda geliştirmeyi sürdüreceğiz.

Son 5 yıldaki uygulama deneyimi ve değişen gereksinimlere nazaran Cumhurbaşkanlıığı hükümet sistemini restore ederek Türkiye Yüzyılı amaçlarına daha fazla katkı verecek biçimde geliştireceğiz.

Her vatandaşımıza geçmişten bugüne asırlık hizmetler sunduk. Sizlerin nezdinde ülkemizdeki tüm hanım kardeşlerime soruyorum. Konutunuzda, işinizde, sokakta, evladınızın okulunda, sevdiklerinizin hayatında 20 yılda hangi değişimleri gerçekleştirdiğimizi biliyorsunuz değil mi? Sıraların üzerinde artık fiyatsız olarak kitapları nasıl dağıttığımızı biliyorsunuz değil mi?

Bizler dokumacılık kağıtlarla hazırlanmış o kağıt kesimleri ile okuduk. Bizim nesil bunları çok uygun bilir. Biz bunları yaşadık artık bu kuşak bunları yaşamasın istedik ve bütün sıraların üzerin kitapları koyuyoruz.

EMEKLİ MAAŞI VE İKRAMİYE

Tüm bu hizmetlerin artarak sürmesi için 14 Mayıs’ta bizimle bir arada misiniz? Artık emeklilerimize soruyorum. En düşük emekli maaşını 66 liradan almıştık. 7500 liraya çıkardığımızı bayramlarda ikramiye verdiğimizi biliyorsunuz değil mi? Ömürlerini aileleri ve ülkeleri için çalışmaya adamış emekliler için ikinci baharlarını sürdürmek için gereken ilave dayanakları de kendilerine tekrar biz verebiliriz biz. Şimdi de ikramiyeyi 2 bin lira olarak açıkladık mı? Bunun için emekli kardeşlerime sesleniyorum. 14 Mayıs’ta bizimle bir arada misiniz?

Başınızın tekrar yere eğilmemesi için 14 Mayıs’ta bizimle bir arada misiniz? Birebir soruyu esnaflarımıza, çiftçilerimize, sanayicilerimize de sorsak tekrar birebir karşılığı alacağız.

Elbette ulaşamadığımız maksatlar çok emek verip başaramadığımız işler oldu. 21 yılda yaptıklarımız bile ülkemizin asırlık eksiklerini, muhtaçlıklarını, kayıplarını telafi etmeye yetmiştir. Biz bunları kâfi görmüyoruz. Milletimizin daha fazlasına layık olduğunu biliyoruz.

Bizim 21 yıllık envanterimiz işte bizim Türkiye yüzyılı vizyonumuz, seçim beyannamemiz, işte bizim heyecanımız şevkimiz, aşkımız akıl ve vicdan sahibi herkesin ortaya koyduğumuz tablo ile bay bay Kemal’in çapını, kalibresini bundan sonra vermiş olduğu kelamları mukayeseye davet ediyorum.