Son dakika! CHP’den Tanju Özcan kararı: Kesin ihraç istemi
Cumhuriyet Halk Partisi’nden 1 yıl müddetle ihraç edilen ve 10 gün evvel cezası biten Bolu Belediye Lideri Tanju Özcan bu kere kesin ihraç istemiyle disipline sevk edildi. Özcan, son devirde Kılıçdaroğlu’na ve parti idaresine ait dikkat çeken açıklamalarda bulunuyordu.
TANJU ÖZCAN’IN CHP’DE TARTIŞILAN SÖZLERİ
Tanju Özcan, son günlerde CHP idaresine yönelik ‘değişim’ iletileri veriyordu. Özcan, CHP’li vilayet liderlerinin ortak açıklamasına ise şu değerlendirmeyi yapmıştı:
“Canan Kaftancıoğlu’nun 55’i atama olarak vazifeye gelen CHP Vilayet Liderleri ortak açıklamasını okudum. ‘Çevir hafriyat yanmasın’ üzere bir açıklama olmuş. Neredeyse hiç cürmü olmayan, listeler için fikri dahi sorulmayan örgütlere; “Suç birazda bizim” manasına gelecek kelamlar söyletilmiş.
Kabul etmiyorum!!! Örgütlerin bu seçim sebebiyle suçlanması haksızlıktır. “KRAL ÇIPLAK”
Seçimi kaybeden Sayın Genel Lider, onu bunu değiştirerek günü kurtarmaya çalışacağına, derhal kendi değişiminin önünü açacak kurultay vaktini açıklamalıdır.”
“GÖREVDEN KAÇINMAM”
Bolu Belediye Lideri Tanju Özcan, CHP Genel Başkanlığı’nın en çok İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri Ekrem İmamoğlu’na yakışacağını belirterek, “Bu cüreti kimse gösteremezse şayet, üzerimize görev düşerse, bu türlü bir siyasi hareketten ben şahsım ismine kaçmam. Hiçbiri, ‘biz yokuz’ derse, siyasi tarih, ‘bu vazifesi sana yüklüyorum’ derse ben kaçınmam” demişti.
Özcan, CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, yapılması planlanan kurultayda, değişimden yana olan isimler ortasında yer aldığını da açıklamıştı. Özcan, kamuoyunda CHP’yi yönetebilecek en güçlü isim olarak Ekrem İmamoğlu’nu gördüğünü söz ederek, “Gerçekten partiyi düşünen beşerler bu değişimin kaçınılmaz olduğunun farkına vardı. Teker teker açıklamalarıyla bunu kamuoyunun gündemine taşıyorlar. Burada maksat sayın genel lideri da kırmadan çekilmesini sağlamak. Bu yalnızca genel lider değişimi ile de kâfi kalmamalı. Tüzük değişikliği yapılmalı, parti programı yine yazılmalı. Zira çok eski bir program. Yeni takımlarla yola devam edilmeli ve CHP’nin net çizgileri olmalı. Biz altılı masayı toplayarak herkese benzemeye çalıştık lakin hiç kimseye benzeyemedik. Şu an kamuoyunda en güçlü isim Ekrem İmamoğlu. İmamoğlu bu vazifeden kaçmamalıdır, ben kaçmayacağını ümit ediyorum. Onun dışında CHP’yi yönetebilecek genç, nitelikli arkadaşlarımız da var” diye konuşmuştu.
‘BENİM DERDİM PARTİ, BENİM DERDİM ÜLKEM’
Kılıçdaroğlu’nun karşısına kimsenin aday çıkmaması halinde aday olabileceğini belirten Özcan şöyle devam etmişti:
“Bu yüreği kimse gösteremezse şayet üzerimize görev düşerse biz bu türlü bir siyasi hareketten ben şahsım ismine kaçmam. Benim derdim ben değil. Benim derdim parti, benim derdim ülkem. Parti elden gidiyor, ülke elden gidiyor. Bu basamakta en çok bu gömleği giymek Ekrem İmamoğlu’na yakışır. Onun dışında alternatif isimler var. Fakat bunların hiçbiri, ‘biz yokuz’ derse, siyasi tarih de, ‘bu misyonu sana yüklüyorum’ derse, ben kaçınmam. Hukuksal bir mani olmadığını da düşünüyorum. Burada hukuksal mahzur çıkartmak, hukuksal mahzur çıkartmak isteyenlerin lehine olmaz. Benim birinci tercihim Ekrem İmamoğlu, halkın tercihi Ekrem İmamoğlu. Sayın genel liderin da bir ağabeylik, bir büyüklük yapmasını kendisinden bekliyoruz. Bu değişim külfetli olmamalı.”
‘PARTİYE KAYYUM ATANMASINDAN TELAŞ EDİYORUM’
Özcan, kurultayı tamamlama müddetinin temmuz ayında sona erdiğini ve gecikme nedeniyle partiye kayyum atanmasından telaş duyduğunu vurgulayarak şunları söylemişti:
“Bir de şöyle bir külfet var. Bunu çok fazla kişi dillendirmiyor fakat biz 20 Temmuz 2020’de kurultayımızı yaptık. Siyasi partiler kanununa nazaran kurultaylar 2 yılda bir yapılır. Partide yetkili organlar, CHP’de ise parti Meclisi bunu 1 yıl mühletle uzatabilir. Fakat 3 yılın sonunda hiçbir halde uzatma talihimiz yok. Bizim kurultayımızı temmuz ayında tamamlamamız gerekiyordu. Bir partili Türkiye’nin rastgele bir yerinde partiye kayyum atanması talebinde bulunmasından tasa ediyorum. Şayet bu türlü bir talepte bulunulursa ve mahkeme bunu kabul ederse CHP’nin başına kurultaya götürmek üzere bir kayyum heyeti atanabilir. Bu türlü de bir gelişme hepimizi üzer. Sayın genel lider ve partinin şu anki yetkililerinin bu bahse da dikkatini çekmek istiyorum. Ben bu türlü bir şey yapmam. Ancak bunu yapacak bireye de hukuken niçin yaptın diye sorulamaz. “
GENEL LİDERİN SÖYLEDİKLERİ BANA ÇOK KOMİK GELİYOR
Kılıçdaroğlu’nun tüzüğü demokratik hale getirip sonra tek adam rejimine dönüştürdüğünü söyleyen Özcan, “Sayın genel lider hiçbir yerde ben genel başkanlığa adayım demedi. CHP tarihinde hiçbir genel lider, ‘ben genel başkanlığa adayım’ demez. Kişisel olarak, ‘ben adayım’ da diyemezsiniz. Sizi delegeler aday gösterir. Size bağlı olan MYK üyeleri vilayet örgütleri ile çeşitli görüşmeler yapar, onlara birtakım taahhütlerde bulunur ve onların kimi sıkıntılarını çözer. Bunun karşılığında onlar MYK üyelerine, parti meclis üyelerine ve milletvekillerine imzaları teslim eder ve Kemal Kılıçdaroğlu’nu aday gösteriyoruz derler. Böylelikle genel lider adayı olursunuz. Sayın genel liderin o manada söyledikleri bana çok komik geliyor. Bazen de parti Meclisimiz karar verir diyor. Kurultayda parti meclisi seçimleri yapıyoruz, çarşaf listeyle yapıyoruz ancak genel lider anahtar liste koyuyor. Diyor ki 52 kişi ve bilim heyeti içinde 12 aday gösteriyor. Bunlardan 8’ini siz belirleyin diyor. Bir manada partide listesini kendi seçiyor. Zati parti meclisi içinden MYK’yı kendi seçiyor. Evvel tüzüğü demokratik hale Kılıçdaroğlu, sonra tek adam rejimine dönüştüren tekrar kendisi. Artık tekrar tüzük kongresinden bahsediyor. Bunlar ipe un sermek, vakit kazanmak. Sayın genel liderin kazanacak vakti olabilir ancak Türkiye’nin kaybedecek vakti yok” sözlerini kullanmıştı.