Sivasspor – Fenerbahçe maçında Zorbay Küçük’ün kırmızı kart kararı hakikat mu? Eski hakem canlı yayında açıkladı: Protokolü katiyetle yanlış kullanıyorlar
Sivasspor, Spor Toto Muhteşem Lig’in 32’nci haftasında Fenerbahçe’yi konuk etti. Müsabakada Zorbay Küçük düdük çaldı. Zorbay Küçük’ün yardımcılıklarını Mustafa Sönmez ile Furkan Eser üstlendi. VAR’da Mustafa İlker Coşkun, AVAR’da ise Burak Şeker vazife aldı.
Sivasspor – Fenerbahçe çabasının tartışmalı kararlarını eski hakemler kıymetlendirdi. Yayıncı kuruluş beIN Sports’un hakem programı beIN Trio’da Deniz Çoban ve Bülent Yıldırım yorumlarda bulundu.
İşte Sivasspor – Fenerbahçe maçındaki tartışmalı kararlar hakkında yapılan değerlendirmeler…
“Erdoğan Yeşilyurt’un penaltı beklediği konumda devam kararı hakikat mu?”
Deniz Çoban: Bu aldatma değilse bunun dışında hiçbir aldatmaya sarı kart gösterilmez. Bu ikinci sarı kart bile olsa net bir aldatma var. Sarı kart gerekirdi. Katiyetle sarı kart olması lazım. Bu düzeyde bu durumu sarı kartsız geçmesi kabul edilemez. Hakem açısından bu maça nasıl başlayıp, nasıl devam edeceğini gösteren bir konum.
Bülent Yıldırım: Net bir aldatma var. Ceza alanı içerisinde atıyor. Attıktan sonra da seyirciye karşı hakemi sıkıntı duruma düşürecek jest ve mimik kullanıyor. Burada Erdoğan Yeşilyurt’un sarı kart görmesi gerekirdi. Yurt dışında bunu yapsanız anında eleştirirler.
“Enner Valencia’nın sakatlandığı durum…”
Deniz Çoban: Konuşulacak şeyler var da tartışılacak bir şey olmadığı fikrindeyim ben. Kaleci çok net bir biçimde topa uzanıyor ve topla oynuyor. Ancak dirseği istemeden Valencia’nın başına isabet ediyor ve Valencia’yı sakatlayan darbe bu oluyor. Kalecinin ayağına gelen darbeden ötürü kaleci de sakatlanıyor. Buradaki gerçekleşen temasların tamamı bana nazaran kaza. Buradaki temasların tamamı futbolun tabiatında olan kazara gerçekleşen temaslar. Burada hakemin oyunu durdurup, sağlıkçıları davet ettikten sonra hakem atışıyla başlamasını daha yanlışsız bulurdum. Hiç olmayacak bir şey yapıyor, kalecinin lehine faul çalıyor.
Bülent Yıldırım: Kalecinin topa vurduğunu görmekteyiz. Denetimsiz bir geliş kelam konusu değil. Yumruğu vurduktan sonra gerçekleşen çarpma çok rastlantısal.
Deniz Çoban: Oyun burada 7’nci dakikada itibariyle duruyor, sıhhat her şeyin önünde. Ambulans geldikten sonra Valencia’nın bu oyuna devam edemeyeceği her biçimde aşikâr. Futbol oyun kurallarına nazaran; Bir maçın başlayabilmesi için kalecinin olma kaidesi var. Kalecinin dışında bir oyuncu için hakem maçı bekletemez.
Bülent Yıldırım: Ali Şaşal Vural sakatlansaydı, Sivasspor’un değişecek kalecisi için oyunu bekletmesi gerekirken, burada Valencia ile Rossi değişikliği için bekletmesine gerek yok.
Deniz Çoban: Ambulans gitti ve Rossi hazırlanıyor. Oyun 2 dakika Rossi’nin oyuna girmesi için bekledi. Evet kabul ediyorum bu Fenerbahçe için bir dezavantaj doğuracak. Rossi oyuna girene kadar grubu eksik oynamak zorunda. Oyun kitabı kurallarına nazaran; sakatlanan oyuncu alanı terk etti, oyunun başlaması gerekir. Sivasspor da razı bu duruma. Alana sedye bile girmiyor Türkiye’de. Fenerbahçeliler bizi yanlış anlamasın ancak oyun kuralları bunu istiyor. 50 dakikadan daha az top oyunda kaldı bu maçta. Bilhassa sakatlık konusunda prosedür Türkiye’de çok uzun vakittir sağlıklı uygulanmıyor.
“Yatabare için kalkan ofsayt bayrağı…”
Bülent Yıldırım: Kararla ilgili hiçbir kahır yok. Yardımcı hakemin müşkül durumu ortaya çıkacak.
Deniz Çoban: Hocam ben daima diyorum ya; dördüncü hakemler maçlara muz yemek için gitmeyecekler, vazife yapmak için gidecekler. Sivasspor teknik kulübesinde 3 kişi çıkmış oraya. Konumu Allah’tan görebilmiş. Olağan koşullarda 1 kişi çıkar. Çıkıp 3 kişi birden izlemek…
“Yatabare’nin Serdar Yüce’ye faulünde kart gerekir mi?”
Bülent Yıldırım: Burada profesyonel bir halde santrfor ile stoperin karşılaştıkları esnada şurada evvel omuzmuş üzere gösterip nerede olduğunu biliyor rakibinin, üstüne çıkıp vuruyor. Bu konum sarı kartı gerektirir.
Deniz Çoban: Bu maçta hakemin eksik kaldığı ana öge disiplin uygulamalarıydı. Sarı kart gerekir.
“Ziya Erdal’ın Arda Güler’e müdahalesi…”
Deniz Çoban: Bunları çözebilmek lazım. Hakemler çok durağan davranıyorlar. Çok net bir sarı kart. Yardımcı hakemi çok eleştiremiyorum. Top dışarıya çıkacak mı diye üste bakamıyor. Arda yüzünü tutarken orada bir şeyi kaçırdığını fark ediyor. Bir yerlerden yardım umuyor.
Bülent Yıldırım: Ziya şurada resmen çakıyor Arda’ya. Orada olduğunu biliyor. Topla rakibin ortasına giriyor, bakın sol kolunu yükseltecek. Şiddeti ve kuvveti daha yüksek olsa kartın rengini tartışmamız gerekecek. Çok net bir sarı kart kaçmış.
“İrfan Can Kahveci’ye gösterilen kırmızı kart hakikat mu?”
Deniz Çoban: Ek müddette 3’üncü dakikada bir faul. Hakem yakalıyor, oraya en süratli halde geliyor. Sarı kartını düşürüyor.
Bülent Yıldırım: Allah’tan kimse alıp göstermedi. Salih Dursun olsa alanda durum makûs olurdu.
Deniz Çoban: Bu deneyimde olur mu? Olur. Düşer mi? Düşer. Sarı kartını çok kibar tuttuğunu düşünüyorum. Biraz daha sıkı tutması gerekir. Sarı kartı erken çıkarmasına itiraz etmiyorum. Burada soru şu benim açımdan. Bir faul var mı? Var. Kırmızı kart kuşkusu var mı? Var. Hakem bunu sarı kartla kıymetlendirmiş. VAR’ın burada müdahalesine ne deriz? Disiplin uygulamalarında UEFA’nın bir skalası var. O skalada bu 9’a girer mi? Kesinlikle kırmızı kartı hak eden bir konum mudur? Hakemin görüp, sarı kart gösteriyor olması VAR açısından bir şey söz eder mi?
Bülent Yıldırım: Diyaloğu bilmiyoruz. VAR tekniği açısından o tabanı, rakibe yönelik hamleyi, topsuz olarak şu yapıştırma açısından verdiğiniz anda VAR ‘tamam’ dedi. Elbette faul şiddet ölçeğini tartışacak olsanız, bu 8 mi, 9 mu tartışılır.
Deniz Çoban: Ben peşinen söyleyeyim bu 8!
Bülent Yıldırım: Bunun hoşu hakem tarafından çözülmesi. VAR çıtası diye bir şey kalmadı.
Deniz Çoban: Ben her vakit söylüyorum; Bir şeyi bilmek diğer bir şeydir. Onu anlatırken yanlışsız cümleleri seçerek anlatmak diğer bir şeydir. Karşınızdaki topluluk homojen değilse, tıpkı cümlelerle söyleseniz de herkes farklı anlar. Seminerde ‘çıtayı aşağıya çekiyoruz’ üzere bir şey kullanıldı. Ondan sonra Zorbay Küçük’ün geçen haftaki maçında müdahalelerini de hatırlıyoruz. Artık hangisinde müdahale ediliyor, hangisinde edilmiyor? Hangisinde hakem haklı onu da anlayamıyoruz. Zira müdahale ediliyor, hakem de maça gidiyor, gözlemci de maça gidiyor. Hangisinin doğruyu yaptığını anlayamıyorum. MHK’nın doğrusunun ne olduğunu anlayamıyoruz.
Bülent Yıldırım: Şiddet ve yoğunluk açısından ögeler eksik. Bu müdahaleyle kırmızı kartın gerçek olduğunu düşünüyorum. Futbol kamuoyunun yüzde 100 kabul edeceği fikrindeyim.
Deniz Çoban: Bu cins müdahalelerin kırmızı kartla cezalandırılması gerektiğine inanıyorum. Topu bırakmış, bu hamleyi rakibe yapıyor fakat UEFA diyor ki; ‘şiddet, acımasızlık, gaddarlık olacak, kırmızı kartı o denli çıkartacaksınız’ diyor. Bu durumu hakem gördü. Hakem buradaki yoğunluğu, şiddeti sarı kart hududunda kıymetlendirdi, sarı kartını gösterdi. VAR, hakemi çağırdığında farklı olarak ne gösterdi burada? Fotoğrafı durdurduğunuz vakit kramponun vidası geliyor üzere. Ben bir tane durumda ‘kırmızı kartı kabul ediyorum’ derken, başkalarında kırmızı karta kanaat getiremiyorum. VAR denetiminde geldiğinde fotoğrafı gösterdi. Sonrasını olağan akışta göstermesi lazım. Hakemler ısrarla şiddetli hareket ve elle oynamada olağan akışta izlettirmiyorlar. Güya hakemi kenara çağırıp kırmızı karta ikna etmeye çalışıyorlar. Penaltıya ikna etmeye çalışıyorlar, protokol dışı hareket ediyorlar. Bu harekette ben VAR müdahalesini katiyetle yanlış buluyorum. Hakem buna kırmızı kart gösterseydi itiraz etmezdim. Hakemin yorum alanına giren bir durum. Kırmızı karta yanlış diyemem. VAR müdahelesini yanlış buluyorum. Türkiye’de bu standart çok fazla düştü, artık neye karışılır neye karışılmaz ölçüsü kaçtı. Her duruma VAR karışamaz. Her konuma VAR karışamıyor, bazen eliniz kolunuz bağlı kalıyor. Zorbay Küçük burada geldikten sorna kırmızı akrt olarak değerlendirmesine itirazımız yok.
Bülent Yıldırım: Kırmızı kart hakikat lakin hakemin göstermesini kabul ederdim. VAR müdahil olmasa daha hakikat olurdu.
“Bright Osayi Samuel’in Max Gradel’e faulünde kart gerekir mi?”
Deniz Çoban: Osayi Samuel bugün sarı kart sonlarında dolaştı ancak çok geç gördü sarı kartı. Ben de burada sarı kart gerektiğini düşünüyorum.
Bülent Yıldırım: Bright Osayi Samuel ve Max Gradel maç boyunca birbirlerine eşlik ettiler. Çok fazla sayıda ikili uğraş oldu. Bir kuşkumuz var lakin Bright Osayi Samuel, Max Gradel’in ayağına nasıl basıyor? Bu denetimsiz bir hareket değil mi? Bu çok net bir ayağa basma ve sarı kart.
“Bright Osayi Samuel – Mostapha Yatabare uğraşı…”
Deniz Çoban: Osayi Samuel’in Yatabare’nin ayağına bastığını ve sarı kart görmesi gerektiğini düşündüm maç içerisinde. Ancak maçtan sonra durumları izlerken Samuel’in ayağının dışıyla topa dokunduğunu, arkadaşına pas verdiğini, sonraki basmanın da kaçınılmaz olduğunu gördüm.
Bülent Yıldırım: Burada Bright Osayi Samuel sol kramponunun dışıyla uzanıp, arkadaşına pas verdikten sonra kaçınılmaz bir temas var burada. Bu sarı kart değil. Bir evvelkinde Osayi, Max Gradel’in ayağına direkt bastı.
“Joao Pedro – Aaron Appindangoye gayreti…”
Bülent Yıldırım: Sert maç oynandı. Appindangoye sahiden vücuda basıldığı için bütün filöksörlerini zorlayan çok ağır bir faul bu. Joao Pedro bütün vücudunu yüklemiş ayağa. Bu da bir sarı kart.
Deniz Çoban: Şampiyonlar Ligi’nde ve Avrupa Ligi’nde maçlar izliyoruz bu kadar çok ayağa basma olmuyor. Hakem tahminen burada uzakta kaldığı için çelme falan olarak görmüş olabilir. Bu sarı kart. Yardımcıdan yardım alabilirdi.
“Erdoğan Yeşilyurt’un Ferdi Kadıoğlu’na faulünde kart gerekir mi?”
Bülent Yıldırım: Sarı. Net bir formda basıyor. Çok net tartışmasız bir sarı kart kaçmış.
Deniz Çoban: Tekrar sarı olurdu. Bu faul düdükleri bir birçoklarında çalındı. Müşahede tekniğinde şu yok; hakem Erdoğan’ı atamadı falan. Bütün sarı kartlar birbirinden bağımsız kıymetlendirilir. Bir tane sarı kart göstermişti, onu da kırmızıya çevirdi. Gözlemciler yazıyor mu bunları? Yazmıyorlar. Toz kalkmadıysa, yazmıyorlar. Hakemler gelişmiyor bu türlü.
“Osayi Samuel – Gradel eşleşmesi…”
Deniz Çoban: Topsuz alan, bu kadar çok eşleşmeden sonra artık bir faul ve kart beklerim.
Bülent Yıldırım: Hakem farkında değil. Tutuyor, koşmayı katıca bırakıyor. Teğe birde bu konuma faul çalan her hakem sarı kart verir.
“Osayi Samuel’e gösterilen sarı kartta karar gerçek mu?”
Bülent Yıldırım: Gecikmiş bir sarı kart. Biraz evvelkinin farklısını yaptı.
Deniz Çoban: Biraz evvel cezalandırılmadığı için bunu yapmayı kendine hak gördü. Bu dakikaya kadar sarı kartla cezalandırılması gerekirdi.
“Osayi Samuel’e ikinci sarı kart gerekir mi?”
Deniz Çoban: Burada Arao’ya kart çıktı. O da cezalı duruma düştü. Bu düzeydeki hakemimiz yorum yapamadığı vakit söyleyecek bir şey bulamıyorum.
Bülent Yıldırım: Kol sabit, yaslanmak için tutuluyor. Temas gerçekleşiyor, vurma yok. Üstüne yanlışsız topla oynadığı için düşecek. Bu bir faul, asla buradan bir ikinci sarı kart çıkmaz. Willian Arao olay bölgesinde ve yerde yatanı gösteriyor. Orada asla bir protesto yok. Sarı kart görüyor ve cezalı duruma düşüyor.
Deniz Çoban: ‘Düdükten sonra topa vurmak’ diye bir kent efsanesi var. ‘Düdüktan sonra topa vurarak oyunun gecikmesini sağlamak’ o denli bir şey kelam konusu mu? Oyuncu yerde yatıyor, oyunu başlatamazsınız. ‘Düdükten sonra hakemi protesto etmek’ hakemi protesto mu ediyor? Onu da geçtik.
“Alioski – Robin Yalçın durumu…”
Deniz Çoban: Fenerbahçeli oyuncunun faul yaptığını düşünüyorum ben bu konumda. Hakem Fenerbahçeli oyuncuya faul yapıldığını düşünerek avantaj oynatıyor bu konumda. Fenerbahçe bu dakikalarda 10 kişi, grup faydası yok burada. O istikametiyle yanlış. Alioski’ye kart gerekmez. Faulü Alioski’nin yaptığını düşünüyorum. Avantajın yeri yok.
Bülent Yıldırım: Sert bir faul. Bana sorarsanız basma olayı Robin, Alioski’nin görmediği anda topa vuruyor. Alioski’nin ayağı kazara temas gerçekleşiyor. Burada hakemin yorumuna hürmet duymak lazım. Avantaj oynatıyor sorun yok. Alioski’nin basmasını bir gecikmiş basma var mı? Hayır. Futbol içinde olan bir hadise. Bence burada sorun yok.