Sinema müellifi Sungu Çapan son seyahatine uğurlandı

15 gün evvel beyin kanaması geçiren Çapan, Çamlıca’da bulunan özel bir hastaneye kaldırılmış ve ağır bakım servisinde tedavi altına alınmıştı. Çapan yapılan tüm müdahalelere karşın evvelki gün hayatını kaybetti. Çapan cenazesi, bugün saat 16.45’de Zincirlikuyu Camii’nde kılınan cenaze namazının akabinde Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verildi. Çapan’ın cenazesine usta müellif Atilla Dorsay, Mehmet Açar, Murat Erşahin, Ali Ulvi Uyanık ve Tunca Arslan’dan ortalarında bulunduğu ünlü isimler ve yakınları katıldı.

“ÇOK SEVGİ DOLU BİR İNSANDI”

Sungu Çapan’ın cenazesinde konuşan ünlü müellif Atilla Dorsay “Ben geldiğimde Sinematek kurulmuştu. Kurucuların ortasında Sungu Çapan’da vardı. Bir derinin başına geçti. Çok hoş yazılar yazdı. Son derece sinemayı seven, uzun cümleleriyle lakin o cümleler o kadar yeterli kurulurdu ki hepimiz birkaç sefer okumak zorunda kalırdık. Kendine has bir insandı. Dönemim ‘Z’ kuşağındandı. Pop müziği sever yabancı müzisyenlere hayranlık beslerdi. Lakin sinema kültüründe kendini daima geliştiren bir insandı. Ve tuhaf bir huyu vardı. O hoş yazılarında, bazen sinemanın sonunu da yazardı. Bunu aleyhinde bir şey olarak söylemiyorum. O bunu bu işin bir kesimi sayardı. Okurların kimileri bu yüzden ona kızarlardı. Ama çok sevgi dolu bir insandı” dedi.

“O ASLINDA SİMGE BİR İSİM”

Yazar Mehmet Açar ise, “Sungu Çapan hepimizin ustasıdır. O 1965’de yazmaya başlıyor. Günümüze kadar daima yazıyor. Çok kıymetli bir dönüm noktasında Türkiye’de sinema müellifliği tarihinde değerli isimlerinden, sinema eleştirmenlerinden birisidir. Paris Sinematekinde geçirdiği vakitler var. 1961-1971 yılları ortasında, Paris’te hem eğitim görüyor hem de Paris’te birçok sinema sineması çekiyor. Onların jenerasyonu farklı, şuan ki jenerasyonu düşündüğümüzde internet, şenlikler var. Lakin onun jenerasyonu için kolay değildi. O aslında simge bir isim, o jenerasyon Atilla Dorsay, Sungu Çapan ve Burçak Cihan, onlar başka bir nesildi. Değerli bir isim, bizim için çok değerli bir kayıp. Tıpkı vakitte abimiz, sevdiğimiz birisidir. Ben onun yazılarını çocukken okumaya başladım” dedi.