Shane Larkin’den Ergin Ataman ve Euroleague itirafı! ‘Herkes hayal kırıklığına uğramıştı’

Türkiye Sigorta Basketbol Üstün Ligi’nde şampiyonluğa ulaşan Anadolu Efes’in yıldızı Shane Larkin açıklamalarda bulundu. A Ulusal Basketbol Ekibi’nde da oynayan deneyimli oyun kurucu, Euroleague’de geride kalan dönemi kıymetlendirdi.

beIN Sports’a konuşan Shane Larkin, Ergin Ataman’ın Panathinaikos’a gitmesi hakkında da konuştu. Öte yandan Shane Larkin’in Fenerbahçe Beko hakkında yaptığı itiraf dikkat çekti.

Anadolu Efes’in bu dönem gösterdiği performans hakkında konuşan Shane Larkin, “Bireysel olarak şiddetli bir dönem geçirdim diyebilirim. Döneme sakat başladım ve yeni gelen grup arkadaşlarımla bir müddet ritmimi yakalayamadım. Dönem başında yüzde yüzümü yakalayamamam ve grup arkadaşlarımla o kimyayı bulamamam hayal kırıklığı yarattı diyebilirim. Zira son dört dönemde daima üst seviyedeydik. Ya finalisttik ya da şampiyon oluyorduk. Bu yüzden play-offlara kalamamak ve son şampiyon unvanıyla üst üste 3. şampiyonluğu kaçırmak muhakkak hayal kırıklığı yarattı. Ancak bence bu ekibin nasıl bir karakteri olduğunu da gösterdik. Zira bu hayal kırıklığından sonra pes edebilir ve ‘tamam’ diyebilirdik. Bir ortaya geldik ve çaba etmeye devam ettik. Ve bir halde şampiyonluğa ulaşmayı başardık. Bu yüzden katılık kuvvetli bir dönemdi. Lakin Türkiye Ligi’nde tekrar şampiyon olmak hoş bir duygu” açıklamasını yaptı.

“TAKIMDAKİ HERKES HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRAMIŞTI”

Turkish Airlines Euroleague’de play-offa kalamamalarının hayal kırıklığı yarattığını söz eden Shane Larkin, “Tepeden tırnağa kadrodaki herkes hayal kırıklığına uğramıştı. Elendikten sonraki birkaç gün büsbütün hayal kırıklığı içinde ve mutsuzduk. Lakin günün sonunda bir ortaya geldik ve dönemin o kısmı artık bitti dedik. Buraya geldiğimden beri ister Türkiye Ligi ister EuroLeague olsun ekip olarak her vakit birden fazla amacımız oldu. EuroLeague’i kazanma maksadımızı gerçekleştiremesek de Türkiye Ligi’ni kazanmaya ve son beş yıldır olduğu üzere Türkiye Ligi’nin doruğunda olmaya kararlıydık. Ve kadro olarak bunu başardık. Ekip, koçlar, oyuncular ve tüm çalışanlar için bu kadar uzun müddet bağlı kalmak büyük bir inanç göstergesiydi. Şampiyonluğu kazanmak her vakit güzel hissettirir. Artık de o denli hissettiriyor” diye konuştu.

Türkiye Sigorta Basketbol Harika Ligi’ndeki play-off maçları ve Fenerbahçe serisinde çok sayıda faktörün ortaya çıktığını vurgulayan ulusal basketbolcu, “Günün sonunda birçok insanın parkede ve parke dışında bize söyleyecek çok şeyi vardı. Bilhassa EuroLeague’de play-offlara kalamadığımızda ya da yarı final serisinin birinci maçında Fenerbahçe‘ye kaybettiğimizde. Bence bu bir uyandırma ikazı üzereydi. Bu noktada sıkıntı maç kazanmak ya da kaybetmek değildi. Sorun kendine olan ve oyuna olan hürmetti. Ve karakterimizi o anlarda gösterdiğimizi düşünüyorum. Play-offların birinci maçında deplasmanda 42 sayı fark yiyerek mağlup olmuşsunuz. Taraftarlar, ‘Miami’ye dön. Bodrum hoştur, oraya git” diye bağırıyorlardı. Taraftarların ne kadar tutkulu olduğunu biliyorsun. Hala yapacak işlerin olduğunu ve uğraş etmek zorunda olduğunu anlaman gerekiyor. Ve bence karakterimiz bu güçlü anlarda sahiden öne çıktı. Clyburn faktörü de ortaya çıktı. Bu dönem ve bu seride pek çok faktör ortaya çıktı. Fakat günün sonunda o kuvvetli atmosferde gidip kazanmamız ve alanımıza avantajlı dönmemiz gerekiyordu. Ve sonrasında hiç maç kaybetmemek, kadro olarak inancımızı ortaya koyuyordu” dedi.

“BENCE HER ŞEY YOLUNDA GİTTİ”

Anadolu Efes’te Will Clyburn ve Vasilije Micic’le birlikte forma giymeleri hakkında gelen soruya Shane Larkin, “Vasilije Micic ve Will Clyburn ile oynamayı seviyorum. Çok keyifli zira parkede yeteneğe sahipler. Hayal kırıklığı yaratan tek şey bu dönem hepimizin birlikte oynamak için pek fırsatının olmaması. EuroLeague’de birlikte 7-8 sefer birlikte oynadık. Birçok maç kaçırdıktan sonra o ritmi bulmak, o birlikteliği bulmak sıkıntı. Ben güzelleştim. Bu defa Will Clyburn ve sonrasında da Vasilije Micic sakatlandı. Bu nedenle hepimizin birebir anda parkede olduğu ve ne yapacağımızı çözecek çok fazla vaktimiz olmadı. Lakin bence dönemin sonlarına yanlışsız bunu gördünüz. Açıkçası şahane ekiplerle oynadık ve bu maçları epeyce inandırır bir biçimde kazandık. Bence her şey yolunda gitti. Yalnızca bu anı çok daha erkenden yaşamak için kâfi vaktimizin olmaması üzücü” yanıtını verdi.

Anadolu Efes’teki antrenör değişimini pahalandıran Shane Larkin, “Son beş yılda burada çok fazla muvaffakiyet elde ettiğimizi düşünüyorum. Kulüp için yapabildiklerine, bizim oynamamıza ve bir nevi büyümemize müsaade vermesine hürmet duymaktan öbür bir şey yapamam. Lakin yeni bir maceraya atılmaya ve son birkaç yıldır sıkıntı devirlerden geçen Panathinaikos‘a gitmeye karar verdi. Ona yeni seyahatinde bol talih diliyorum. Yeni koçumuz ise benim buradaki birinci yıllarımda Fenerbahçe’deydi. Sonra ABD’ye gitti ve en âlâ arkadaşlarımdan kimileriyle çalıştı. Orada koçluk yaptı ve artık döndü. Türk Telekom’da olağanüstü bir dönem geçirdi ve bence kendini kanıtladı. Bana nazaran bu fırsatı katiyen hak ediyor. Onunla konuştum ve sahiden çok olumlu görünüyordu. Buraya gelip yapabilecekleri hakkında epeyce inançlı ve heyecanlıydı. Kendini adamış görünüyordu. Ergin Ataman’ın da bu kulübe ve mesleğime kattıklarına derin bir hürmet duyuyorum. Koçumuz kim olursa olsun kadrom için her vakit savaşmayı istiyorum. Standartlar hiçbir vakit değişmez. Koç, liderin şampiyonluğu istediğini biliyor. Ben ve bu gruptaki herkes burada olduğu surece koç kim olursa olsun gayemiz tıpkı olacak. Fazilet Can ile çalışma fırsatı bulduğum için hakikaten heyecanlıyım ve neler olacağını daima birlikte göreceğiz” dedi.

Shane Larkin, Türkiye’nin hayatında değerli bir yere sahip olduğunu şu sözlerle ifade etti:

“Türkiye olan bağım basketbolun çok daha ötesinde. Beni bu ülkeye getiren şey basketboldu. Buraya geldiğimden beri yaşadıklarım bakış açımı değiştirdi. İnsan olarak beni daha yeterli biri yaptı. Bu ülkeye içten bir sevgi duyuyorum ve her vakit buraya bir formda bağlı kalacağım. Vakitle bu duruma nasıl devam edeceğimi göreceğiz. Ancak muhakkak Türkiye benim hayatımda çok tesirli oldu. Ne kadar hürmet ve hayranlık duyduğumu sözlerle anlatmak çok güç. Burada olmak şahane.”

Shane Larkin Vakfı’na dair konuşan yıldız basketbolcu, “Açıkçası 2020 yılında Türk vatandaşı olunca bu fikir aklıma geldi. Buradaki ikinci dönemimdi. Değişik tecrübeler, değişik şeyler yaşadığım bir devir oldu. Uygun mutabakatların olduğu farklı fırsatlarım oldu. Türkiye’den ayrılma fikrini kabullenmeye çalışıyordum lakin bana hiç hakikat gelmedi. Benim için daha büyük bir şey olduğunu biliyordum. Güya bu ülkede olmalıymış üzere hissediyordum. Bu ülkenin bana kattıklarından sonra neler yapabileceğimi, topluma daha fazla nasıl dahil olabileceğimi ve sözlerle anlatamayacağım kadar hürmet duyduğumu göstermek istedim. Nasıl bir katkıda bulunabileceğimi düşünüp durdum. Ve sonra bulamadığım şeyi buldum. Etrafımdaki beşerlerle birlikte bir vakıf kurma fikrini bulduk. Son birkaç yıldır saha içi ve saha dışı çok fazla takviye aldığım bir platformumuz var. Misal fikirlere sahip insanların gelip çocuklar için bu farklı fırsatları yaratmaya çalışabilecekleri ve kendimi topluluğa dahil edebileceğim bir platform yahut vakıf oluşturup oluşturamayacağımı düşündüm. Böylelikle bütün fikir bir ortaya geldi” açıklamasını yaptı.

Shane Larkin şu biçimde devam etti:

“İlk başlarda çok yavaş ilerliyorduk açıkçası. Birinci aktiflik olarak çocuk esirgeme kurumlarına gittik. Onlara armağanlar vererek birlikte eğlenceli vakit geçirdik. Onlara biraz memnunluk ve cümbüş getirerek onlar için bir bayram havası yarattık. Bundan birkaç ay sonra sarsıntı oldu ve biz yardımları ona nazaran ayarladık. Toplumsal medyadan da tüm dünyaya bu trajik olay ile ilgili davet yaparak, dünyadan yüzenlerce beşerden yardım topladık. Oradaki hayatları yıkılmış olan birçok çocuğa tekrar eski özgür hayatlarını sağlayabilmek ismine fiyatsız eğitim, öğretim görebilecekleri ve kendilerini yeterli hissedecekleri alanlar yarattık. Bunlar şu ana kadar son altı ayda yaptığımız iki şey. Daha çok yardım edip devam etmek istiyoruz.”

Obsesif Kompulsif Bozukluğu ile olan gayretini anlatan Shane Larkin, “Çocukken obsesif kompulsif bozukluğu ile gayret ediyordum. Başta kendini, birtakım şeyleri neden yaptığını ya da âlâ hissetmek için birtakım şeyleri neden yapmak gerektiğini anlamıyordum. Kimseye yük olmak istemiyordum, kendi içimde çözmeye çalışıyordum. Bir nevi kendini kayıp hissediyorsun. Benim dışımda annem de tıpkı şeyle uğraş ediyordu. Artık o da çok daha düzgün hissediyor. Çok gayret etti. Ben gençken terapiye gittim ve neler olduğunu anlamaya başladım. Anlamaya başlayınca nasıl başa çıkabileceğimi de gördüm. Nasıl büyüyebileceğimi ve nasıl daha güzel başa çıkabileceğimi çözdüm. Beşerler basketbol hayatımızı görüyor ancak art planda herkesin çaba ettiği içsel durumları kimse bilmiyor. Artık bu platformda durup, ‘Hey ben başarılı bir basketbol oyuncusuyum’ bir noktada ben de zorluklarla gayret ettim, bir noktada ben de kendimi sorguladım. Benim de dertlerim vardı. Farklı yerlerden yardım aldım, etrafımda daha inançlı bir ortam yaratıp, tutkularımın peşinden gittim ve daha düzgün olabileceğime inandım. Benim ki basketboldu, takıntılarım da mikroplar ve temizlikti. Neden bilmiyorum ancak basketbol oynarken hiç mikropları düşünmüyorum. Yalnızca oyuna odaklanıyorum. Gereksiz hiçbir şeyi düşünmüyorum. Bu diğeri için müzik söylemek olur, fotoğraf yapmak olur, okumak ya da koşmak olur ya da milyonlarca farklı şey olabilir. Kıymetli olan şey, kendin için inançlı limanı bulmak. Bu benim için mutlaka basketboldu. Basketbol benim için bu sıkıntı durumlardan kurtulmam için kıymetli bir yol oldu” dedi.

Shane Larkin Vakfı’nın uzun vadeli gayeleri hakkında konuşan ulusal yıldız, “Benim uzun vadede planlarım öteki çocuklarla eşit kaidelere sahip olmayan çocuklar için fırsatlar ve tutku duydukları hususlar üzerine yaratıcılıklarını kullanabilecekleri alanlar yaratmak. Spesifik olmak gerekirse yapabileceklerimize bir üst hudut koymak istemem lakin etrafımda bir takımım var. Birçok hoş fikrimiz var, burslar üzere. Büyümek için yaptığımız şeye inanan başka şirketlerle, markalarla paydaşlıklar kurabiliriz. Bu çocukların daha fazla üretmesi, başarması ve bu seyahatin bir modülü olmak ismine tesir altında kalmalarına yardım etmek isterim. Bunlar benim uzun vadedeki planlarım diyebilirim” tabirlerini kullandı.

Shane Larkin Vakfı’nın çalışmalarının kendisini Euroleague’deki şampiyonluktan daha fazla sevindirdiğini belirten yıldız oyuncu, “EuroLeague şampiyonluğu o anda mükemmel hissettiriyor. Fakat sonraki gün uyandığınızda olağan hayata dönmek zorundasınız, bu hissin ne kadar hoş olduğundan tekraren bahsetseniz de… Ancak bu hissin ardında bu çocukları takip etmek, nasıl bir gelişme gösterdiklerini, başardıklarını görmek, kanılarının nasıl geliştiğini görmek bana çok daha fazla memnuniyet veriyor. Şayet bununla saha dışında birebir düzeyde muvaffakiyet gösterebilirsem bu beni katiyetle 20 kat daha fazla memnun eder” diyerek kelamlarını tamamladı.