Samsun’da son devirde artan boğulma olaylarına karşı ‘rip akıntısı’ uyarısı
Samsun’da son periyotta artan boğulma olaylarına karşı uzmanlar uyardı. Valilik tarafından 7 bölge ‘denize girilmesi yasak alan’ ilan edildi. Rip akıntısına karşı uyaran OMÜ İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Coğrafya Kısım Lideri Prof. Dr. Ali Uzun, Karadeniz kıyı bandında birçok alanda görülen rip akıntılarının bilen bireyler için tehlikeli olmadığını fakat bilmeyenler için tehlikeli olduğunu söyledi. Rip akıntısının, dalga sıklığının arttığı periyotlarda kıyıya yığılan suların kıyının en uygun kesitinden açığa hakikat dönmesiyle gerçekleşen bir akıntı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Uzun, “Rip akıntısına yakalanan kişi, deniz tarafından tabana çekilmez. Akıntıya kapılan kişi açığa hakikat sürüklenir. Kısa periyodik lakin çok süratli olan bu akıntıya kapıldığınızda panik yapmazsanız, akıntıdan kısa müddette kurtulabilirsiniz” dedi.
‘AKINTI SURATINA OLİMPİK YÜZÜCÜLER BİLE KARŞI KOYAMAZ’
Rip akıntısının sığ kıyılarda görüldüğünü söyleyen Prof. Dr. Uzun, “Bu akıntının suratı bazen saniyede 1-2 metreyi bulabilir. Münasebetiyle bu sürat, olimpik yüzücülerin bile karşı koyamayacağı bir sürat demektir. Bu akıntıdan insanlarımız korkuyor. Tabana çeken bir akıntı zannediyor. Lakin rip akıntısı derine çeken bir akıntı değil, açığa çeken bir akıntıdır. Dalgalı vakitlerde ve sığ kıyılarda meydana gelir. Bu akıntılar, ön kıyı seddi dediğimiz, deniz tarafında suyun altında bulunan kum bankının yarık kısımlarında ve bir de kayalıkların ve mendireklerin bulunduğu alanlarda dalga tertibinin bozulmasıyla meydana geliyor” tabirlerini kullandı.
‘AKINTIYA KAPILAN KİŞİ YANA GERÇEK YÜZMELİ’
Akıntıya kapılan kişinin su yüzeyinde kalmaya ve yana yanlışsız yüzmeye çalışmasının akıntıdan kurtulmak için kâfi olacağını söyleyen Prof. Dr. Uzun, “Boğulma hadiselerinin tek sorumlusu rip akıntıları değildir. Ülkemizin üç tarafı denizlerle çevriliyken, çocuklarımız yüzme bilmiyor. Yüzme konusundaki bilgi eksikliğimizden ötürü ülkemizde her yıl yaklaşık 300 boğulma olayı yaşanıyor. Çocuklarımıza yüzme eğitimi, ilköğretim ve ortaöğretimde verilmelidir. Lakin her şeyden önce aileler kesinlikle çocuklarına yüzme eğitimi vermelidir. Dalgalı ve rüzgarlı havalarda denize girilmemesi gerektiğini anlatmalıdır. Bütünüyle denize girmeyi yasaklamaktansa, tehlikeli olan bölgelerden uzak durulmalı, cankurtaranların bulunduğu alanlardan denize girilmelidir. Ayrıyeten, insanların ağır olarak denize girdiği alanlarda deniz içinde güvenlik bariyeri çekilmelidir. Rip akıntısını tanıma konusunda şuurlu olmalıyız. Cankurtaranlar denizdeki rip akıntılarını anlayabilirler. Çocuklarımızı denize tek başlarına göndermemeliyiz” diye konuştu.