PFDK’dan Icardi için nasıl bir karar çıkacak? Arjantinli yıldıza verilecek cezayı açıkladı

Türkiye Kupası’nda Galatasaray ile Başakşehir ortasında oynanan çeyrek final müsabakasında hakem kararları tartışma yaratmıştı. Maçın hakemi Kadir Sağlam ve VAR’da bulunan Özgür Yankaya’nın idaresi tenkit toplamıştı.

Galatasaray’ın Arjantinli yıldızı Mauro Icardi de hakem kararlarına reaksiyon göstermek emeliyle şahsî toplumsal medya hesabından bir paylaşmda bulunmuştu. Icardi paylaşımında “Bir utanç, bir skandal. Yılın soygunu” sözlerini kullanmıştı.

Mauro Icardi’nin bu paylaşımı sonrası Arjantinli yıldız PFDK’ya sevk edildi. Sevk açıklamasında “GALATASARAY A.Ş. Kulübü futbolcusu MAURO EMANUEL ICARDI’ nin tıpkı karşılaşma sonrası toplumsal medya hesabından yayınladığı paylaşımında yer alan açıklaması suretiyle “sportmenliğe ters hareketi” nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı’nın 36. unsuru uyarınca önlemsiz olarak PFDK’ya sevkine karar verilmiştir.” sözlerine yer verilmişti.

ICARDI’NİN CEZASINI AÇIKLADI

Milliyet muharrirlerinden Mustafa Anıklı, Galatasaray-Başakşehir müsabakasının akabinde yaptığı paylaşımla PFDK’ya sevk edilen Mauro Icardi’ye verilecek cezayı bugünkü köşesine taşıdı.

İşte Mustafa Anıklı’nın “Icardi’nin infazı nasıl olacak?” başlıklı yazısı:

Galatasaraylı Icardi, kupada Başakşehir ile oynanan maç sonrasında, Instagram’dan yaptığı paylaşım nedeniyle, PFDK’ya sevk edildi. Sarı-kırmızılı kulüp ya da idare, “Sana ne? Sen işine bak… Bizin kulvarımıza karışma” diyeceğine, Arjantinli’nin yaptığını, bir maharetmiş üzere savunma telaşında…

Ne demişti paylaşımında? “Bir utanç, bir skandal. Yılın soygunu.”

Ne için söylemişti? Burada belirtmemiş lakin Başakşehir ile oynadıkları maçın fotoğrafını koyduğuna nazaran, müsabakadaki bir olaydan(!) bahsediyor. Alışılmış ki; arif olan anlıyor, çabucak, “Bunu hakem için söylemiş” diyebiliyor. Lakin hukukî manada, “Kime demiş?”, “Ne için söylemiş?” sorularının yanıtı bulunmadığı için, muallakta…

Icardi, “sportmenliğe muhalif hareket” nedeniyle sevk edildi ya, bu sefer, “Ne ceza verilecek?”, “Cezasını ligde mi, kupada mı çekecek?” soruları ortalıkta dolaşmaya başladı.

Bunu, Disiplin Talimatı’na uygun biçimde, hususları yorumlayarak çözelim:

TFF, Galatasaray-Başakşehir kupa maçına göndermede bulunarak, “…aynı karşılaşma sonrası toplumsal medya hesabından yayınladığı paylaşımında yer alan açıklaması suretiyle sportmenliğe karşıt hareketi nedeniyle…” diyor. Sarı-kırmızılılar, sevkin kupa karşılaşması nedeniyle yapıldığından dem vurarak, “Eğer ceza alırsa kupada çeker” mantığında…

Talimatın “İnfaz” kısmında, motamot şu tabir var:

“RESMİ KARŞILAŞMADAKİ ihlalleri nedeniyle dört karşılaşmaya kadar karşılaşmadan men ile cezalandırılan profesyonel futbolcuların ve görevlilerin cezası, ilgili resmi karşılaşma kategorisi dikkate alınarak kendi kategorisinde infaz edilir.”

Eeee, Icardi’nin paylaşımı, karşılaşma içinde mi?

Böyle diyoruz lakin; Fenerbahçe’nin seyircisiz maçta, taraftarının paraşütle metrelerce öteden attığı meşaleler nedeniyle UEFA’dan aldığı cezayı unutuyor muyuz? Yahut, maç başlamadan stada gelirken olay çıkaran Bursaspor taraftarından ötürü, Beşiktaş müsabakasının oynatılmadığını ve yeşil-beyazlıların hükmen mağlup ilan edildiğini…

Ama dikkatinizi çekerim, bu örneklerde cezayı alan kulüp… Her türlü objektif sorumluluk kulübe ilişkin olduğu için, bunlar olabilir.

Yeniden Icardi’ye dönelim; pekala o nerede çekecek? Talimat bunu da unutmamış:

“Herhangi bir karşılaşmaya bağlı olmaksızın disiplin şuralarına sevk edilen profesyonel futbolcular ve vazifeliler cezalarını kategori ayrımı yapılmaksızın takip eden resmi karşılaşmalarda infaz eder.”

Tonlarca tartışmanın akabinde bugün ya da en geç perşembe günü hangi karar çıkar bilemem ancak şu ana kadar ki lobi çalışmalarının akabinde, şu kestirimi yapabilirim; para cezası ya da ceza tayinine gerek olmadığı formunda bir karar çıkar.

Sadece hakem konuşuyorsan…

Galatasaray’ın Hukuktan Sorumlu Yöneticisi Can Natan, Fenerbahçe’nin 38, kendilerinin ise 36. unsurdan ötürü PFDK’ya sevk edildiğini açıklayarak, bu biçimde sitemde bulundu.

Bilmeyenler için söyleyeyim; “Sportmenliğe Muhalif Hareket” başlığıyla kullanılan 36. hususta, yöneticilere hak mahrumiyeti, teknik adamlar ve futbolculara da maç cezası var. Lakin yalnızca para cezasıyla da kalabiliyor.

38. hususta ise, “Hakem ve öbür karşılaşma vazifelileri hakkında açıklamalar” kısmı var ki, bu yalnızca para cezaları tanımlanıyor.

Belli ki Natan, bundan ötürü, “onlar-biz” ayırımı yapıyor. Fakat bakıldığında, bu dönem Fenerbahçe de, Galatasaray da iki unsurdan sevk ve ceza almış. Bunların oran-orantısını tartışabilirsiniz. Ancak ikisinde de var sonuçta…

Acaba diyorum, bu ayırım, hakemle birlikte Türkiye Futbol Federasyonu’na yönelik konuşmalarınızdan olmasın? Yalnızca hakem konuşana 38, öteki bahisleri da içine sokana 36…

Mesela Adana Demirspor maçından sonra Okan Buruk’un sevki, 38. unsurdan olmadı mı? Ya da Fenerbahçe Teknik Yöneticisi Jorge Jesus’a, Türk futboluyla ilgili konuşmalarından, 36. unsurdan, yani “sportmenliğe alışılmamış hareket”ten ötürü ceza gelmedi mi?

Buna ne denir sanki?

Buyrun size yabancı hakem!

Yıllardır vakit zaman gündeme gelen “yabancı hakem” olayının ne boyutlara gelebileceği, Yunanistan gerçekleriyle ortaya çıktı.

Komşu’da, Olympiakos, Panathinaikos, AEK, PAOK ve Aris’in birbirleriyle oynayacağı maçlarda, şaibeleri ortadan kaldırmak için, yabancı hakem uygulamasına karar verilmişti.

UEFA’nın önerisi üzerine, geçen hafta sonu oynanan AEK-Aris maçını yönetmek için Atina’ya giden hakem Pawel Raczkowski ve arkadaşları, direkt ülkeleri Polonya’ya dönmek zorunda kaldı. Teze nazaran hakemler, Yunan futboluyla ilgili alaycı bir lisan kullanarak konuşuyorlarmış. Medyada yer alan haberlere nazaran, uçakta bulunan birkaç kişinin, evvel hakemlerle kelam düellosuna girdiği, akabinde da arbede çıktığı yer aldı. Üstelik, hakemlerin “yüksek promilli alkolle” uçuşta olduğu söz edildi.

Varşova’ya geri gönderilen Raczkowski ve grubunun bu durumları, ister istemez aklıma “yabancı hakem” tartışmalarını getirdi.

Düşünebiliyor musunuz, bu türlü bir olay, İstanbul’a geliş sırasında yaşansın! Ve karşılarına bizim holiganlardan biri çıksın…

Neler olur neler?