ÖZEL | Mehmet Yozgatlı’dan yıllar sonra gelen Daum itirafı! ‘Maçta oynarsan Fenerbahçe’ye almam’

Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş formaları giyen eski futbolcu ve antrenör Mehmet Yozgatlı, Skorer You Tube’da Nergis Aşkın’ın sorularını yanıtladı. Fenerbahçe’ye transferi hakkında konuşan Yozgatlı, Aziz Yıldırım ve Daum ile ortasında geçen görüşmeleri Skorer’e anlattı.

Üç büyükleri dolaşma öykünüz nasıl oldu?
Önce Galatasaray sonra Fenerbahçe oldu. Sonrasında Beşiktaş’a transfer oldum. 1997’de İstanbul’a geldim. İstanbulspor’da Oğuz Çetin, Aykut Kocaman, Hamza Hamzaoğlu, Gökhan Keskin, Emre Aşık, Saffet Akyüz’ü televizyondan izlerken ben bu takıma transfer oldum. Ben Fenerbahçeliyim, hiçbir vakit inkar etmedim. Ben Aykut’u Oğuz’u izlerken bir sene sonra ortalarına girdim. Benim için hayatımın en büyük şokuydu (Gülerek). Birinci oynadığım maçta Hamza Hamzaoğlu’na asist yaptım. İkinci maçta golümü attım. Bana çok güvendi Ziya Doğan.

İLK MAÇ ÖNCESİ HEYECANDAN DUŞTA DÜŞTÜM’
Güven Kocaman ile ben varım PAF’tan A Grup’ya çıkan olarak. Samsun’a karşı oynayacağız, egzersiz bitti. Biz hala şut çekiyoruz. Gereççi çağırdı ‘Yozgatlı gelsene’ diye. Ne olduğunu anlamadım. ‘Hoca seni takıma aldı, yürü’ dedi. Şok oldum, latife yapıyor sandım. Soyunma odasına gittim benim adım yazıyor. Yanımda hiç materyal yok her şeyi konutta bıraktım. Herkes otobüse binmiş beni bekledi. Bende o panik, kaygı ve heyecanla duştan çıkarken düştüm dizim yarıldı. Kanamaya başladı. Üstümü başımı giydim, otobüse oturdum. Oyuna girmeyi beklemiyordum. Yanımda Engin, Atakan abi var. Hoca ‘ısın’ dedi. Benim kalbim küt küt, nasıl olsa almaz diye düşünüyorum. Son 15 dakika oyuna girdim. Hamza abinin önüne attım o da gol yaptı.

‘SENİ GALATASARAY’A VERDİK’
O sene sonradan oyuna girmekle geçti. Ailemin yanına Almanya’ya ziyarete gittim. Telefon geldi bana Sinan ağabeyden. ‘İstanbul’a gelmen lazım
seni Galatasaray’a verdik’ dedi. Ben şok oldum. Cennete girmiş üzere hissediyordum az daha kaza yapıyordum otomobille. Emre Aşık, Saffet Akyüz, Ahmet Yıldırım, Emrah Eren. Biz beşimiz İstanbul’dan Galatasaray’a geçtik. Yalnızca ben kiralık gönderildim, öbürleri bonservisiyle gitti. Lider, Fatih Terim’e ‘Mehmet’i zirve tepe kullan, 5 sene sende kalıyorsa kalsın fakat bonservisini Galatasaray’a vermem’ demiş.

Bir duştan diğer bir hayale geçtim. Taffarel, Hagi, Popescu, Bülent Korkmaz, Okan Buruk… birinci vakitlerde fazla forma talihi bulmaz sıkıntı. Esasen bir tek genç olarak oynayan Emre Belözoğlu vardı. Fatih hoca sonrasında forma bahtı vermeye başladı. Türkiye Kupası finalinde gol attım. Fenerbahçeliyim lakin en büyük muvaffakiyetleri Galatasaray’da yaşadım. UEFA Kupası, Muhteşem Kupa, Üstün Lig şampiyonluğu, Türkiye Kupası muvaffakiyetleri kazandım.

LUCESCU GENÇLERİ FAZA SEVMEZDİ
Terim’den Lucescu gençleri fazla sevmezdi. Deneyimli isimlerle devam etti. Ben Adana Demirspor’a kiralık gittim sonra İstanbulspor’a geri döndüm. Aykut Kocaman ekip arkadaşımdı o sene hocam oldu. 1.5 sene sonra da Fenerbahçe’ye trasfer oldum.

‘AZİZ YILDIRIM BENİ UÇAK KOKPİTİNDE GETİRDİ’
Fenerbahçe’ye transferimle ilgili kitap müellifim. Dönem başında Fenerbahçe beni istedi, bir türlü gidemedim. O sene birinci yarıyı hakikaten çok uygun geçirdim. Devre ortasında Antalya’ya kampa gittik. Sinan ağabey ve Aykut hoca yanına çağırdı. ‘Mehmet sen İstanbul’a gidiyorsun, seni Fenerbahçe’ye verdik’ dediler. Haberler vardı lakin benle görüşme olmadı. Hiçbir uçakta yer yok ben kokpitte gittim (Gülerek) Muhtemelen Aziz lider ayarladı. İndiğimiz üzere menajerimle Fenerbahçe Kalamış Tesisleri’ne gittik.

DAUM: ‘OYNARSAN SENİ FENERBAHÇE’YE ALMAM’
İstanbulspor binası TMSF’ye devrolmuştu. Cem Uzan olmadığı için kulüpte imza atacak hiç kimse kalmadı. Menajerimle her gün Kalamış – Halkalı ortası mekik dokudum. Birisini bulmaya çalışıyoruz imza için. Transferin son gününe kadar bu türlü sürdü. Menajerime ‘Bari kampa gideyim, oturmaktan öbür bir iş yapmıyorum’ dedim. Ligin birinci maçı İstanbulspor – Fenerbahçe maçı. Maç Güngören’de hava karlı. Aykut hoca aradı ‘Mehmet biz kamptayız otele gel’ dedi. Aykut hoca ile sohbet ettik, durumu anlattım. ‘Seni kampa alacağım, yarın Fenerbahçe ile maç var. Sen bizim futbolcumuzsun’ dedi. Kampa girdim hoca ile konuştuktan sonra. Biz Fenerbahçe’yi birinci maçta 3-0 yenmiştik. Biz otobüsten indik, o sırada Fenerbahçe de geldi. Ben Daum’u görüyorum, o da beni gördü. Almanca bana; ‘Sen burada ne yapıyorsun? Oynarsan seni Fenerbahçe’ye almam’ dedi.
Ben de ‘Hocam yapacak bir şey yok o zaman’ dedim.

‘AYKUT HOCA BENİ OYUNA ALDI’
-Kaçsaydın oradan
Kaçmayı isterdim lakin nasıl kaçayım (Gülerek). Seni almayacağım dedi. İki ateş ortasında kaldım. Oynamak istiyorum, sonuçta kulübüm. Şayet oynarsam hayalim olan Fenerbahçe’ye gidemeyeceğim. Maç 0-0 devam ediyor. Aykut hoca ısınmamı söyledi. Eyvah dedim, dua ediyorum diğerine söylemiş olsun diye. Dakika 67’de oyuna girdim. Dua ediyorum; ‘Allahım inşallah gol attıracak bir şey yapmam’. Esasen hazır değildim, bedenim götürmüyordu beni. Top geliyor pas veriyorum. Maçı 1-0 kaybettik. Daum’un o kelamından sonra bir daha Fenerbahçe’ye hayatta gidemem dedim.

‘AZİZ YILDIRIM BANA FIRÇA ATTI’
İdmanlara başladım, beni Kadıköy’den çağırıyorlar. Aziz Yıldırım bana fırça atıyor ‘Ne oldu senin işin’ diye. Liderim çözemedik, kimse yok diyorum. Onlar da çözemiyor.

‘TRANSFERİME ÇAYCI İMZA ATTI’
Transferin son saatleri biz o kişiyi bulduk. O kişi, periyodun Star binasının çaycısı. Çaycıya demişler ki İstanbulspor için yetki sende. O çaycı da memelektine gitmiş. Biz sonra onu bulduk, İstanbul’a getirttirdik. Akşam 11’de imzayı attı, biz o kağıtla notere gittik. Sonraki gün Fenerbahçe’ye transfer oldum.

DAUM ODASINA ÇAĞIRDI BENİ
Fenerbahçe tesislerine girdim. Bana dediler ki ‘Daum’un odası şu tarafta, seni bekliyor’. Daum bana kafayı taktı, beni muhakkak oynatmaz dedim. Transferimi iptal etse ortada kalıyordum. Volkan Ballı ile Daum’un odasına girdik. Daum bana; ‘Sen Almanca bilmiyor musun? Ben sana demedim mi oyuna girersen almam seni diye’ dedi. Hiç ‘Nasılsın âlâ misin?’ diye sormadı (Gülerek) Sonra sohbet ettik. ‘Hemen antrenmana çıkıyorsun’ dedi. Oradan yırttık.

AYKUT HOCA BENİ ÖNERDİ
Beni Fenerbahçe’ye öneren kişi Aykut Kocaman’dı. ‘Benim grubumda kapasitesi itibariyle Mehmet büyük kadroda rahat oynar’ demiş. Onun yeri bende çok başkadır. Grup arkadaşım, hocam, nikah şahidim.. Onun sayesinde Mehmet Yozgatlı oldum. Bana ‘Fenerbahçe’de rahat oynarsın, sendeki kapasite kimsede’ yok dedi. Üç şampiyonluk gördüm Fenerbahçe’de. Bir tane Denizli’de kaybettik.

ABDULLAH AVCI SAÇLARIMI KESTİRMEMİ SÖYLEDİ
Saçlarınızı nasıl kestirdiniz?
İnanın çok sıkıntı kestirdim. Daima uzun ve sarı saçlarım vardı. Bant takardım. Birinci takan kişi bendim. O bantı da ben yapardım maçtan evvel uğraşırdım, kendimi konsantre ederdim. Abdullah Avcı söyledi bana. Alanyaspor ile Başakşehir hazırlık maçı oynadı. Abdullah hoca ‘Bu ne Mehmet? Artık futbolu bıraktın, futbolcuyken bir karizmatikliğin vardı. Hoca oldun artık kesmen lazım.’ dedi. Başıma yattı. Sonra da alıştım. Birinci kestiğimde çok üzülmüştüm. Futbolcuyken saçlarım benim gücümdü.

Unutamadığınız golünüz?
Galatasaray’da oynadığımda Fenerbahçe’ye atılan gol çok kıymetliydi. Beşiktaş önderdi o hafta. 6 puan önümüzdeydi. O galibiyetle yavaş yavaş erittik farkı. O sene de şampiyonluğumuzu ilan ettik.