Kararı mezar başında ağlayarak okudu! ‘Sen bir kez daha öldün’
Olay, 9 Haziran 2021’de Yıldırım ilçesi Millet Mahallesi Tan Sokak’ta meydana geldi. Birlikte içki içtikten sonra meskene dönmek için araçla yola çıkan Semih Tatlı ve Tugay Aras’ın içinde bulunduğu araba, İbrahim Can Asanı’nın kullandığı arabaya çarptı. Kaza sonrası taraflar ortasında tartışma çıktı. Tartışma sırasında argümana nazaran Asanı, iki arkadaşa silah çekerek, hakaret etti.
Olay yerinden ayrılan Semih Tatlı ve Tugay Aras, Bursa’daki ailesinin yanına müsaadeli olarak gelen Balıkesir Emniyet Müdürlüğü Özel Harekat Şube Müdürlüğü’nde vazifeli polis memuru arkadaşları Oktay Doğru’yu arayarak, yaşananları anlattı. Oktay Yanlışsız, Furkan Ali U. ile birlikte arkadaşlarının yanına gitti. 4 arkadaş, İbrahim Can Asanı’yı konutunun olduğu sokağın başında buldu. Polis memuru Yanlışsız, kaçmaya çalışan Asanı’ya ateş etti. Ağır yaralanan İbrahim Can Asanı, hastanede ömrünü yitirdi. Olayın akabinde gözaltına alınan Oktay Gerçek, Semih Tatlı ile Tugay Aras tutuklanırken, Furkan Ali U. ise tutuksuz yargılanmak üzere özgür bırakıldı.
MÜEBBET İSTEMİYLE DAVA AÇILDI
Soruşturma sonunda İbrahim Can Asanı’yı tabancayla vurarak öldüren polis memuru Oktay Yanlışsız ile 3 arkadaşı hakkında, ‘kasten adam öldürmek’ cürmünden ömür uzunluğu mahpus cezası istemiyle Bursa 1’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Davanın karar duruşması görüldü. Duruşmaya, polis memuru Oktay Yanlışsız, tutuklu bulunduğu Kayseri Cezaevi’nden Ses ve Manzara Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Daha evvelki duruşmalarda tahliye edilen Semih Tatlı ve Tugay Aras ile Furkan Ali U. ise duruşmada yer almadı.
Duruşmada kelam alan Oktay Hakikat, daha evvelki savunmasını tekrarlayarak, olay günü Balıkesir’den müsaadeli olarak ailesinin yanına geldiğini belirtti. Hakikat, maktulün tabancasını çekmeye çalıştığını öne sürerek, “’Dur polis’ diye bağırdım. Evvel havaya hakikat ateş ettim, sonra ayağına ateş ettim. Yere düştüğünde birinci yardım müdahalesinde bulundum. Ölümcül yerinden vurmadığımı anlayınca rahatladım. Nefes alıyordu. 155 ve 112’yi aradık” dedi.
CEZA YARALAMA HATASINDAN VERİLDİ, ‘İYİ HAL’ İNDİRİMİ UYGULANDI
Taraf avukatların savunmalarının akabinde kararını açıklayan mahkeme heyeti ‘Kasten adam öldürme’ suçlamasıyla müebbet mahpus cezası istemiyle yargılanan Oktay Doğru’ya, ‘Kasten yaralama sonucu mevte neden olmak’ kabahatinden 12 yıl 6 ay mahpus cezası verdi. ‘Görevi nedeniyle taşıdığı silah’ ile aksiyonu gerçekleştirdiği için cezayı 16 yıl 8 aya yükselten mahkeme heyeti, ‘iyi hal’ indirimi uygulayarak cezayı 13 yıl 10 aya indirdi. Tutuksuz sanıklardan Furkan Ali U. beraat ederken, Semih Tatlı ile Tugay Aras, ‘Kasten yaralama’ hatasından 1 yıl 3 ‘er ay mahpus cezana çarptırıldı. Mahkeme heyeti, tutuksuz 2 sanığın cezasını ertelemedi.
‘SEN BİR SEFER DAHA ÖLDÜN’
Cinayete şahit olduğu günden beri, oğlunun öldürüldüğü yeri görmemek için pencereden bakamayan ve sokağa çıkamayan anne Gülsevim Asanı, meskenini satarak mahalleden ayrıldı. Karar duruşması sonrası oğlunun mezarını ziyaret eden anne, gözyaşları içerisinde duruşma tutanağını okudu. Verilen cezaya reaksiyon gösteren Gülsevim Asanı, “Sen ölmemişsin annem, yaralanmışsın. Burada yatmıyormuşsun sen, ben kimi gömdüm buraya oğlum? Gözlerimin önünde seni vurdular annem, ayaklarıyla hunharca ezdiler. Aldıkları ceza 13 yıl. Polis memuru gözlerimin önünde oğlumu katletti, canımızı emanet ettiklerimiz canımızı aldı. Sen burada yatmıyor muşsun neredesin sen oğlum? 30 Mart’ta Bursa Adliyesi’nde zelzele oldu, adalet mülkün temeli değil sen onun altında kaldın. 30 Mart’ta bir kez daha öldün sen annem” dedi.
Verilen kararın kendilerine ceza, oğlunu öldürenlere ise ödül olduğunu söyleyen Gülsevim Asanı, “Verilen karar yaralamaymış. Polis memuru Oktay’a 13 yıl verdiler, Semih ile Tugay’a 2’şer yıl verdiler, Furkan’a da beraat verdiler oğlum. Ölene kadar hukuk gayretimi sürdüreceğim. Ödül üzere ceza verdiler, neredeyse plaket verecekti Bursa Adliyesi. Burada yatan sen değilmişsin, bana oğlumu versinler. 30 Mart’ta tekrar öldün sen” diye konuştu.
Karara itiraz edeceklerini ve hukuk uğraşını sürdüreceğini belirten Gülsevim Asanı, “Oğlum İbrahim Can Asanı ölmemiş. Maalesef 30 Mart’ta çıkan karar; yaralama. Ben kendi ellerimle oğlumu toprağa verdim, burada yatan kim? Sen ölmemişsin neredesin annem? Madem sen ölmedin burada yatan kim oğlum? Ben hukuk uğraşımı ölene kadar sürdüreceğim, bırakmayacağım bunun peşini. Ben oğlumu ellerimle kefenleyip toprağa verdim, burada yatan kim? Bu nasıl karar, ödül mü verdiniz katillere? Gözlerimin önünde hem vuruldu hem de ezilerek katledildi. Gök kızıl yer çamur olsun, bu annenin ahı yerde kalmayacak. Ölene kadar bu davanın peşindeyim” dedi.