İzmir’de 5 kişinin öldüğü ‘makas’ faciasına reaksiyon: Bir aileyi yok etti

Kaza, 30 Haziran’da saat 19.30 sıralarında, Kısık Mahallesi İzmir- Aydın kara yolunda meydana geldi. Gaziemir’den Ayrancılar istikametine giden Özcan Özer idaresindeki, içerisinde 11 kişinin bulunduğu 34 DEB 698 plakalı arabaya, Yusuf İslam Koçak’ın (19) kullandığı 35 ADF 564 plakalı hafif ticari araç yandan çarptı. Özer’in denetimini yitirdiği araba, refüjü aşarak, karşı istikametten gelen İsmail A.’nın kullandığı 09 BU 404 plakalı yolcu minibüsüyle çarpıştı.

Çevredekilerin ihbarıyla kaza yerine çok sayıda sıhhat, polis, jandarma ve itfaiye grubu sevk edildi. Kaza yerine gelen jandarma ve polis grupları etraf güvenliğini sağladı. Sıhhat görevlilerince yapılan denetimde ise arabada bulunan Sibel Özer (54) ile Şengül Akbaş’ın (64) ömrünü yitirdiği, her iki araçta bulunan toplam 23 kişinin ise yaralandığı belirlendi. Yaralılar, ambulanslarla, etraf hastanelere kaldırıldı. Tedaviye alınan yaralılardan şoför Özcan Özer (57), oğlu Ali Alperen Özer (18) ile minibüste bulunan Mustafa Kemal Karaca da yapılan müdahalelere karşın kurtarılamadı. 9 yaralının dışında, başkaları ise tedavileri tamamlanınca taburcu edildi.

KAZA ANINI KAYDETTİ

Kaza anı, bir arabanın araç kamerası tarafından da anbean kaydedildi. İmgede hafif ticari aracın Özcan Özer’in kullandığı arabaya süratle yandan çarptığı, çarpmanın şiddetiyle denetimden çıkan arabanın refüjü aşıp, karşı istikamete geçerek minibüsle çarpıştığı anlar yer aldı.

Kazada arabaya çarptıktan sonra olay yerinden süratle uzaklaşan hafif ticari aracın şoförü Yusuf İslam Koçak, yakalanıp, gözaltına alındı. Koçak, sorgusunda, önündeki bir aracı sollarken direksiyon hakimiyetini kaybettiğini söyledi. Jandarmadaki süreçlerinin akabinde adliyeye sevk edilen Koçak tutuklandı.

‘OTOMOBİLLE MAKAS ATMAK NASIL BİR ZEVK VERİYOR ANLAMIYORUM’

Denizden dönüş yolunda hayatlarını kaybettiği belirlenen Özcan Özer, eşi Sibel Özer ve otistik oğlu Ali Alperen Özer ile ablası Şengül Akbaş ve minibüste bulunan Mustafa Kemal Karaca, 1 Temmuz’da İzmir’de toprağa verildi. Ölenlerin yakınları kazaya neden olan araba şoförüne reaksiyon gösterdi. Ölen Özcan Özer’in eniştesi evli ve 3 çocuk babası emekçi emeklisi İsmail Girgin (53), kayınbiraderinin besici olduğunu, kurban kısımlarını akabinde her yıl bayramın 3’üncü günü gerilimini atmak için denize gittiklerini belirtip, “Kayınbiraderim bilhassa çocukların sevinci yerine gelsin diye denize götürdü. Olağanda biz de gidiyorduk. Fakat oğlum çalıştığı için eşim istemedi. Gümüldür’e gitmişlerdi, dönüşte kaza meydana geliyor. Kayınbiraderimin kullandığı arabaya, makas atan hafif ticari araç yandan çarpıyor. Arabayla makas atmak nasıl bir zevk veriyor anlamıyorum. Kazaya neden olan şoför sağındaki araca makas atarken, toplayamayıp, hakimiyeti kaybetmiş. Kayınbiraderimin arabasına çarpıp, adeta Azrail’in önüne atmış. Bir aileyi yok etti. Bir konuttan 4 cenaze çıktı” dedi.

‘MANEVİ AÇIDAN ÇOK MAKÛS DURUMDAYIZ’

Hayatını kaybeden Özer çiftinin en büyük hayallerinin 4 erkek çocuklarının evlendiklerin görmek olduğunu da belirten Girgin, “Ancak bu hayaller, yok oldu. Hastanede yaralılarımız var. Her yerleri kırık. Taburcu olduklarında mesken revire dönecek. Manevi açıdan çok makus durumdayız. Hastanede tedavileri sürenlere ölenlere ilgili bir şey söyleyemedik” dedi.

Özcan Özer’in, hastanedeki son anlarında bile çocuklarını düşündüğünü belirten Girgin, “Kazadan sonra önden diğer araçla giden büyük oğlunu arayıp, ‘Oğlum biz kaza yaptık, arabanın içinde makus sıkıştım’ demiş. Sonrasında ise ‘Ali nasıl’ diyerek, kaza yapan araçtaki otistik oğlunu sormuş” dedi.

‘KAZADAN SONRA OLAY YERİNE DÖNMÜŞ’

Kazaya yol açan şoföre reaksiyonunu lisana getiren İsmail Girgin, “Katil nasıl olaydan sonra cinayet mahalline döner ya bu da birebirini yapmış. Duyduğumuza nazaran bu kişi kazadan sonra, endüstriye gidip aracını uygun bir yere park ediyor. Tekrar olay yerine dönüyor. Kazaya bakıyor. Yapıtını görüyor. Akabinde hiçbir şey yokmuş üzere ayrılıyor. En ağır cezayı almasını istiyorum. Bir aileyi yok etti. Daha bir açıklaması yok. Ülkemizde idam cezası yok fakat olsa bu ceza bile buna az gelir. İnsanların hayalini yok etti. Hastanedekilerin geleceği ne olacak bilemiyorum. Perişan durumdayız. Yapacak bir şey yok, elimiz kolumuz bağlı” diye konuştu. 

‘HER TÜRLÜ TÜREL TEŞEBBÜSTE BULUNACAĞIZ’

5 kişinin ömrünü yitirdiği kazada Özer ve Akbaş ailelerinin avukatı Aykut Dikencik, yazılı açıklama yaptı. Her türlü türel teşebbüste bulunacaklarını söyleyen avukat Dikencik açıklamasında, “Kamuoyuna yansıyan kamera kayıtlarında da görüleceği üzere olayın trafikte makas atmak suretiyle gerçekleştiği fakat bunun bir kazadan çok bilerek ve isteyerek işlenmiş bir aksiyon olduğu açıktır. Hatta kuşkulu halk lisanıyla, ‘cinayet’ olarak tabir edilebilecek bir hareket gerçekleştirmiştir. Müvekkillerim Özer ve Akbaş ailelerinin avukatı olarak her türlü hukuksal teşebbüste bulunacağımızı kamuoyuna bildiririz” dedi.

Avukat Dikencik, 4’ü müvekkillerinin ailelerinden olmak üzere toplam 5 kişinin hayatını kaybettiği, yeniden müvekkillerinin ailelerinden ortalarında bebek ve çocukların da bulunduğu 7 kişinin yaralandığı elim olay ile insanların vefatına sebebiyet veren kişinin tam olarak tespit edilmesi talebini savcılığa ilettiklerini kaydetti. Dikencik, “Bu olaya sebebiyet veren kişi, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 46’ncı unsuru ‘G’, bendinde düzenlenmiş bulunan trafik kurallarını ihlal ederek, kendi yollarında ve kendi şeritlerinde trafik kurallarına uygun biçimde hareket eden araçların ortasında makas atmak suretiyle öteki vatandaşların sürüş güvenliğini ve can güvenliğini tehlikeye atmıştır. Bu bağlamda olaya sebebiyet veren kişi, bilerek ve sonuçlarını öngörerek olayı gerçekleştirmiştir” diye konuştu.

‘YASAL DÜZENLEMELERİN YAPILMASI ELZEMDİR’

Şüphelinin en ağır cezayı alması için ellerinden geleni yapacaklarının altını çizen Dikencik, açıklamasında ayrıyeten şu sözlere yer verdi:

“Her ne kadar, Türk Ceza Kanunu’nda yapılan bu hareket taksirle öldürme kabahati olarak nitelendirilse de olay bütünüyle ele alındığında, bunun taksirle değil, tüzel tabirle en hafif mümkün kast ile adam öldürme hatasını gerçekleştirdiği muhakkaktır. Üzülerek belirtmek isteriz ki, ülkemizde bu çeşit hareketlerin sıkça yaşandığı durumlara şahit olunmaktadır. Halk ortasında bu çeşit fiillerin cezasız kaldığı tarafında yüksek kanaat hasıldır. Bu ve bu üzere durumların bir daha yaşanmaması ismine yasa koyucunun ilgili kanunlarda caydırıcı kararların yer aldığı yasal düzenlemelerin yapılması elzemdir. Son olarak belirtmek isteriz ki; müvekkillerimin bayramını yasa çeviren bu olayı gerçekleştiren şüphelinin, hukuken en ağır cezayla cezalandırılması için türel gayretimizi sonuna kadar sürdüreceğimizi kamuoyuna hürmetlerimizle bildiririz.”