Galatasaray’ın efsane ismi Capone’den yıllar sonra itiraf! Fenerbahçe kelamları
1999-2000 döneminin başında Galatasaray’a transfer olan Capone, 3 dönem Galatasaray forması giymesine karşın ismini tarihe yazdırmıştı. Art direkte attığı kritik gollerle akıllara gelen 51 yaşındaki efsane, Fanatik’e konuk oldu oldu ve yıllar sonra dikkat çeken bir itirafta bulundu.
CAPONE ARTIK NELER YAPIYOR?
Türkiye’de olduğum için çok keyifli olduğumu söylemek istiyorum. Çok sevdiğimiz bir ülke aslında. Her geldiğimizde bu memnunluğu yaşıyoruz. Brezilya’da futbolun içinde kalmaya çalışıyorum. Kısa bir mühlet teknik yöneticilik yaptım. Ancak oradaki hocalık buradaki üzere değil. Alt yapısı tam olmayan kadrolarda çalışmak sıkıntı. Bir taraftan teknik yöneticiliğe devam etmeye çalışıyorum.
Sadece ben değil, o periyot oynayan tüm arkadaşlarımla bir arada tarih yazıldı hem Galatasaray hem de Türkiye için. Bu tarihi başarıda katkımız olduğu için çok memnunuz. Taraftara bunu tattırdığımız için çok memnunuz. Artık buralarda olduğumuzda taraftarın o başarıyı özlediğini o heyecanı duymak istediğin fark ediyorum. Biz bunu başardığımız için de ayrıyeten keyifli oluyorum.
TRANSFERİ NASIL GERÇEKLEŞTİ?
Fatih Terim Brezilya’ya gelmişti. Kendisi görmek istemiş. Aslında Carlos Alberto Parreira bir devir Fenerbahçe çalışmış. Fatih Terim’e üç oyuncu öneriyor. Lopez, Sandro ve Capone. Onlardan biri de benim. O devir Juventude’de oynuyordum. Internacional maçını canlı izlemiş. Sonra Parreira’ya soruyor hangisini alayım diye. Parreira’da “Capone’u al diyor” transfer bu türlü gerçekleşiyor. Sonrası malum…
UEFA ŞAMPİYONLUĞU NASIL GELDİ?
Başarının çok çalışmanın sonucunda geldiğini düşünüyorum. Arsenal orada şampiyon oluyordu lakin biz de burada şampiyon oluyorduk. Bizim ekip da çok güçlüydü. Bir taraftan da bizim ekipte birlik ve beraberlik çok güçlüydü. Aile ortamı vardı. Herkes birbirinin açıklarını kapatıyordu. Saha içinde zati herkes birbirine çok yardımcı oluyordu ve çok çalışıyorduk. Bu büyük muvaffakiyet da tüm bunların sonucunda geldi.
ARKA DİREK GOLLERİNİN SIRRI?
Çok özel bir sırrı yok. Benim boyum çok uzun olmadığı için olağanda ben ileri çıktığımda rakip stoperler bizim forvetlerimizi tutuyordu. Brezilya’da da bunu yapıyordum. Yanlışsız vakitte gerçek yerde duyurdum. Stoperler uzun oyuncuları tutunca kısa uzunluklu oyuncu olarak boş alanda kalıyordum. İşin sırrı bu aslında…
FATİH TERİM’İN MESLEĞİNE ETKİSİ!
Fatih hocaya karşı ben daima minnettar oldum. Ben o devirde Brezilya Ulusal Kadrosu’na seçilmemiştim ve benim transferim riskli olabilirdi. Parreira referans oldu ancak Fatih Terim o sorumluluğu aldı. Transfer olduktan sonra da daima yardımı oldu. Bu nedenle benim hayatımda yeri başkadır. O devrin yöneticileri ve Taffarel’in grupta olması da benim adapte olmama yardımcı oldu. Fatih hocaya bu yüzden daima minnettar kalacağım.
“TERİM BİZE DAYANILMAZ İNANÇ VERİYORDU”
Fatih Terim sert üzere görünüyor lakin bizim için baba üzereydi. Yeri geldiğinde kucaklamasını da biliyor gerektiğinde de o sertliği yapıyor. Aslında fevkalade bir inanç veriyor. Fatih Terim’in çalışma formu bizi muvaffakiyete götürdü. Ortada bir tatlı sertlikler oluyordu. İdmandan kovdukları da oluyordu. Bu davranışlarının tümünün grubun başarısı için olduğunu bilirdik.
FİNAL YOLUNDA EN ZORLANDIKLARI MAÇ HANGİSİYDİ?
Leeds United’la İstanbul’da oynadığımız maç güya daha zordu. Maçtan evvel olaylar olduğu için orada zorlanacağımızı biliyorduk. Burada alacağımız güzel bir skorla deplasmana rahat gitmemiz gerekiyordu. 2-0 kazandığımız birinci Leeds maçının final yolunda en sıkıntı maç olduğunu söyleyebilirim.
“KUPAYI ALACAĞIMIZI HİÇ DÜŞÜNMEDİK”
İşin açıkçası kimse kupayı alacağımıza inanmıyordu. Karşılaşacağımız rakiplere baktıkça biz de tamam Galatasaray büyük ekip fakat bu stil muvaffakiyet daha evvel gelmediği için biz daha yolun başındayız üzere düşünüyorduk. Münasebetiyle biz inanmadık hiç bir vakit. Çalışıyorduk, çalıştığımızın karşılığını alacağını biliyorduk ancak kupaya kadar geleceğimizi birinci başlarda kestiremedik. Hatta taraftarın bile inancı yoktu. Bizim oralara kadar gideceğimiz iddia edemiyorlardı.
“FİNAL ÖNCESİ SAKATTIM”
Final maçı öncesi sakatlığım vardı. Fatih hocayla konuştuk, zorlansam da oynamak istediğimi söyledim. Bunu da Arsenal tarafı biliyordu galiba, hem Henry hem de Bergkamp daima benim üzerime gelmeye başladılar. Beni baya zorlamışlardı o maçta.
TARAFTARIN ONA KARŞI OLAN SEVGİSİ
Galatasaray taraftarının bize olan sevgisi bizi memnun ediyor. Bizim de onlara karşı minnettarlığımız var zira futbolun asıl sahipleri onlar. Yağmurda çamurda daima takviye oluyorlar. Para ödüyorlar. Bizim onlara karşılık vermemiz gerekiyor. Erden Bey’le de dün Florya’da karşılaştık. Bana karşı sempatisini gördüm. Kurduğu grup çok başarılı, hem de bana yaklaşımı nedeniyle çok keyifli oldum.
BU DÖNEM GALATASARAY’I NASIL BULUYOR?
Sezon başında da Türkiye’ye gelmiştim. O vakit da ekibi görme bahtım olmuştu. Birinci başlarda daha sonuçlar şimdi alınmamıştı. Biraz tahminen tereddütler de vardı. Galatasaray’ın buralara geleceğini o vakit da söylemiştim. Zira hocayı biliyorum, çalışmasını da biliyorum. Grubun da uygun olduğunu gördüm ben. Geldikleri yer de hak ettikleri yer. Hem hoca olarak hem de oyuncu kümesi olarak.
BU DÖNEM EN BEĞENDİĞİ OYUNCU?
Ben de bir savunma oyuncusu olduğum için Abdülkerim Bardakçı’yı beğeniyorum. Hem itimat veren güçlü bir duruşu var. Hem de yeterli pas atabiliyor, ayağını güzel kullanıyor. Abdülkerim’in performansı beni çok keyifli ediyor. Başkalarını söylemeye gerek bile yok. Icardi var. Misyonunu yapıyor, gelen pasları rahatlıkla gole çeviriyor lakin ben Abdülkerim’i söylemek istiyorum.
SACHA BOEY’İ NASIL BULUYOR?
Defans oyuncusu olmasına karşın ofansa da çok katkı sunan bir oyuncu. Kalitesini hem defansta hem de hamlede gösteriyor. Avrupa’dan ilgi olması olağan.
GALATASARAY TARAFTARI İLE İLGİLİ DÜŞÜNCESİ
Galatasaray taraftarı çok fantastik bir taraftar. Evvelki halini de biliyorum. Şimdiki halini de gördüm. İki stat olsa dolduracaklar. Kadronun 12. oyuncusu üzere daima takviye oluyorlar. Bizim devrimizde olduğu üzere kadroya katkı sunmaya devam ediyorlar.
ALEX – HAGI KIYASI
Alex de olağanüstü bir oyuncu, Fenerbahçe’de büyük bir tarih yazdı lakin ben Hagi’yi önde görüyorum. O devrin en uygun oyuncusu Hagi’ydi. Alex’in de kıymetli olduğu periyotlar oldu lakin Hagi Ulusal Grup’ta da yeterli performansını gösterdi. O yüzden ben her vakit Hagi diyorum.
BİR GÜN TÜRKİYE’DE ÇALIŞACAK MI?
İyi bir proje olursa elbette isterim. Galatasaray’ı da tabiki isterim lakin olmazsa da Türk futbolunun içinde olmayı istiyorum. Geçen sene geldim, bu sene de geldim. Ailem ve ben Türkiye’yi seviyor. O yüzden kesinlikle çalışmak isterim.
CAPONE İLE KISA KISA
En sevdiği Türk yemeği
Pilav – Lavaş
En sevdiği şehir
İstanbul
Alex mi – Hagi mi?
Hagi
En uygun stadyum?
Ali Sami Yen
En uygun taraftar
Galatasaray
İzlediği – birlikte oynadığı en âlâ futbolcu
Rivaldo
Karşılıklı oynadığı en düzgün oyuncu
Henry (Gülerek! Biraz zorladı bizi)
Beraber çalıştığı en uygun teknik adam
Parreira – Fatih Terim – Vadame
96-2000 takımının en tembel ismi
Herkes çalışıyordu
En çalışkan ismi
Taffarel
O periyodun en uygun giyinen ismi
Hakan Ünsal
En makûs giyinen ismi
Kendimi söyleyebilirim (Kravat takmayı bile bilmiyordum)
En unutamadığı gol
Milan ( O gol olmasa UEFA’ya gidemeycektik)
En zorlandığı oyuncular
Henry ve Raul