Erdoğan ‘Önceliğimiz bu’ diyerek enflasyon gayesini açıkladı!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) 30. Genel Heyeti ve İhracatın Şampiyonları Ödül Töreni’ne katıldı.

Genel Konsey ve Ödül Töreni’nde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanı sıra Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu TİM Lideri Mustafa Gültepe yer aldı.

Programda, 27 Mal İhracat Şampiyonu ile Hizmet Kesimi birinci 10 firmasına ve birinci 10 Mal İhracat Şampiyonu ile Hizmet İhracatı Şampiyonları’na mükafatlar verildi.

“2022 YILI İHRACATIMIZ AÇISINDAN ADETA REKORLAR YILI OLARAK KAYITLARA GEÇTİ”

Genel şuranın hayırlara vesile olmasını ve ödül alanları tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye Cumhurbaşkanı olarak tüm ihracatçılarımızla gurur duyuyorum. Ülkemizin ticaret diplomasisinin akıncıları pozisyonundaki kardeşlerimle iftihar ediyorum. Sağladığınız istihdamla, yaptığınız ihracatla yerli ve ulusal tanımımızın beden bulmuş halisiniz. Bugün dünyanın en ücra köşelerinde bile Türk malı damgalı eserlerimiz varsa bunda en büyük hisse sahibi ihracatçılarımızdır. İhracatın ve ihracatçılarımızın ülkemiz iktisadında yaptığı katkıları çok uygun biliyorsunuz. Bu anlayışla siyasi uğraşımız boyunca ihracatçılarımızı daima yol ve dava baht arkadaşlarım olarak gördüm. Hangi vazifede olursak olalım sizlerin sorunlarıyla yakından ilgilendik. Gönlümüzle birlikte kapımızı da sizlere ve temsilcilerinize daima açık tuttuk. İhracatçılarımızla farklı vesilelerle sık sık bir ortaya geldik. Gündemimizdeki mevzuları içtenlikle ele aldık. Türkiye İhracatçılar Meclisimiz bize taleplerini iletti, meşakkatlerini lisana getirdi, ufkumuzu ve yolumuzu açacak teklifler sundu. Biz de sizin sıkıntılarınıza kalıcı tahliller ürettik. Gün oldu çalışanlarımızın vize fiyatlarını hal yoluna koyduk, firmalarımızın birikmiş alacaklarının tahsilini gerçekleştirdik, gün oldu gümrük işlerinin kolaylaştırılması için temaslar yürüttük, gün oldu sizlerle birlikte yeni pazarlar bulmak için ülke ülke dolaştık…

Tüm ihracatçılarımızla gurur duyuyorum. Ülkemizin ticaret diplomasisinin akıncıları pozisyonundaki kardeşlerimle iftihar ediyorum. Milletimizin yüz akı övünç kaynağısınız. Her biriniz Türk ekonomisin üretim kapasitesinin artan gücünün sembollerisiniz.

Sizlere yardımcı olmak ismine uzak yakın, gece gündüz demeden koştuk, çalıştık, ter döktük. Bu yeni periyotta de hiç beklemeden adımlarımızı attık ve hızla ziyaretlerimize başladık. Sarsıntı felaketi sonrasında da dahilde sürece izinlerinde ek mühlet düzenlemesinden sarsıntı bölgesinde kısa çalışma ödeneği verilmesine, afet bölgesinde yatırım teşvik evraklarının mühletinin 3 yıl uzatılmasından cazibe merkezleri programına dahil edilmesi, KOBİ tarifindeki üst limitin 250 milyondan 500 milyon liraya çıkarılmasından, taban fiyat takviyesinin uzatılmasına kadar bize ilettiğiniz taleplerinize olumlu yanıt verdik. Sizden gelen, ülkemiz dış ticaretine ivme kazandıracak her türlü teklifi, yapan eleştiriyi değerlendirdik. El ele gönül gönüle hareket ederek Türkiye’yi ihracatta tarihinin en büyük başarılarıyla tanıştırdık. 21 yıl öne misyona geldiğimizde Türkiye 2001 krizinin ağır şoku altındaydı, finans kesimimiz batan bankalar sebebiyle önemli bir dar boğaza girmişti. Esnafından personeline, sanayicisinden memuruna, emeklisine kadar toplumuzun hiçbir kesiti önünü göremiyordu. İhracatıyla, alt yapısıyla, üst yapısıyla, istihdamıyla nitekim kendini güç bela ayakta tutan bir ülke vardı. İş dünyamızda dayanışma içinde çalışarak bu tabloyu büsbütün bilakis çevirdik. Dünyanın en kıymetli üretim üslerinden biri haline geldik. Yıllık yalnızca 36 milyar dolar ihracat yapabilen bir iktisada sahiptik, bugün bu sayısı 1 buçuk ayda gerçekleştiren güçlü bir iktisada kavuşturduk. 2022 yılı ihracatımız açısından adeta rekorlar yılı olarak kayıtlara geçti” diye konuştu.

“BÜYÜME VE İHRACAT SAYILARI EKONOMİMİZİN BEKLENENDEN DAHA SÜRATLİ TOPARLANDIĞINI GÖSTERİYOR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Mal ihracatımız yüzde 12,9 artışla 254,2 milyar dolar oldu. Ülkemizin global ticaretten aldığı hisse, yüzde 1,02’ye yükseldi. Hizmet ihracatımız yüzde 47,3 artışla 90 milyar doları aştı. Savunma ihracatımız yaklaşık yüzde 37 artış ile 4,3 milyar doları buldu. İhracat yapan firma sayımız da evvelki seneye nazaran yüzde 14 yükselerek 114 bin 561’e çıktı. Geçen seneyi bu türlü tamamladıktan sonra bu yıla çok güçlü bir giriş yaptık. Fakat 6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli meydana gelen sarsıntıyla 50 bini aşkın can kaybımızın yanı sıra 11 vilayetimizi de derinden sarstı. Konutların yanı sıra, iş yerleri, fabrikalar, üretim tesisleri, ticarethaneler de sarsıntıda önemli ziyan gördü. Dünyada lakin birkaç ülkenin altından kalkabileceği bu devasa yıkım karşısında devlet olarak hızla harekete geçtik. Enkazları kaldırdık, yıkılanın yerine yenisini yapmak için kolları sıvadık. Sarsıntı kentlerimizdeki üretim çarklarının dönmeye devam etmesi için iş dünyamıza gereken her türlü takviyesi sağladık. İnşallah kentlerimizi eskisinden daha inançlı, daha dinamik, daha canlı, daha bayındır bir hale getireceğiz. Zelzelenin ekonomimiz üzerindeki olumsuz tesirleri de hamd olsun günden güne azalıyor. Asrın felaketini yaşamış olmamıza karşın ihracatımız güçlü seyrini devam ettiriyor. Mayıs ayında ihracatımız geçen yılın tıpkı ayına nazaran yüzde 14,4 artarak 18,9 milyar dolardan 21,6 milyar dolara yükseldi. Son 12 ayda ihracatımız 254,4 milyar dolara ulaştı. Bu performansta, orta yüksek ve yüksek teknolojili ihracatımızdaki artışın hissesi bizim için çok çok değerli. Orta yüksek ve yüksek teknolojili eser ihracatının imalat içindeki hissesi 2022 yılı genelinde yüzde 37’ydi. Birebir oran 2023’ün birinci 5 ayında yüzde 40,8 düzeyine çıktı. Büyüme tarafında da misal müjdeli sayılara şahit oluyoruz. Ekonomimiz yılın birinci çeyreğinde yüzde 4 büyüyerek hamd olsun son 11 çeyrektir büyümesini sürdürüyor. Şubat ayında aylık bazda azalan sanayi üretim endeksi süratli bir halde toparlanarak mart ayında yüzde 5 buçuk oranında artış sağladı. Gelen öncü bilgiler büyümenin ikinci çeyrekte de gücünü koruduğuna işaret ediyor. Büyüme ve ihracat sayıları, zelzele felaketi sonrası ekonomimizin beklenenden daha süratli toparlandığını gösteriyor” sözlerini kullandı.

“YENİ İKTİSAT TAKIMIMIZIN BİRİNCİ ÖNCELİĞİ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Salgın, zelzele ve seçimlerin yanı sıra global iktisattaki külfetlere karşın yakaladığımız bu ivmeyi inşallah kaybetmeyeceğiz. Bir müddettir tüm dünya ile birlikte bizim de başımızı ağrıtan enflasyon sıkıntısını tekrar tek haneli sayılara düşüreceğiz. Seçim belirsizliğinin de ortadan kalkmasıyla artık bu mevzuda elimiz daha güçlü. Yeni iktisat takımımızın da birinci önceliğini bu sorunun tahlili oluşturuyor. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla, büyüme ekseninde amaçlarımıza yanlışsız ilerleyeceğiz. Dış ticarette en büyük ıstırabımız olan güç yükünü Karadeniz Gazı, Gabar Petrolü, Akkuyu Nükleer Santrali ve yenilenebilir kaynaklarla asgariye indireceğiz. Güçlü Türkiye yolunda sizlerden aldığımız güçlü ihracatımızı rekordan rekora taşıyacağız. Biz bugüne kadar daima kendimizle yarıştık. Her başarımızdan sonra çıtayı daima üst çıkardık, geriye gidişe tahammülümüz olmadığı üzere durmaya, duraksamaya, yerinde saymaya da müsamahamız yoktur. İhracattaki yükseliş elbette olumludur. Bizim için kıymetli bir muvaffakiyettir lakin Türkiye Yüzyılı vizyonumuz açısından asla kâfi değildir. Olumsuz global ekonomik görünüme karşın ihracatımızı bu yılsonunda 265 milyar dolara, gelecek sene ise 285 milyar dolara ulaştırmak istiyoruz” dedi.

“2028 YILI İÇİN MAKSAT 400 MİLYAR DOLAR VE ÜSTÜNÜ YAKALAMAK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “2028 yılı için de gayemiz 400 milyar dolar ve üstünü yakalamaktır. Bu gayeyle sürdürülebilir artış için yeni kuşak desteklerimizle ihracatı tabana yayarken katma kıymetli ihracatı güçlendirmek için çalışacağız. Elektronik ticaretin global ticaret içindeki rolünün artmasıyla, firmalarımızın bu dönüşüme en süratli biçimde adapte olmaları gerekiyor. 2028 ihracat amaçlarımız kapsamında ihracatımızdan yüzde 1 buçuk hisse alan elektronik ihracatımızın hissesini yüzde 10’a çıkarmayı hedefliyoruz. İhracatımızın geliştirilmesi, çeşitliliğinin ve sürdürülebilirliğinin sağlanması için ülke ülke girişimlerimizi artıracağız. Çok dolaşacağız. Dünyayı gezip, onlarla birlikte neler yapacağımızı planlayacağız. Türkiye’nin son 21 yılda, dış siyasette attığı adımlar, ihracatımızda da çarpan tesiri yapmıştır. Sıkıntı Afrika’da büyükelçilik sayımız 12’den 44’e yükselirken, ticaret hacmimiz de 4,3 milyar dolardan, 40 milyar dolara çıktı. Latin Amerika’daki büyükelçilik sayımız 6’dan 18’e ulaşırken, ticaret hacmi 800 milyon dolardan 17,4 milyar dolara yükseldi. Tekrar Asya teşebbüsümüzü ilan ettiğimiz 2019’dan beri kıtayla ticaretimiz yüzde 40 arttı. Diplomatik münasebetlerimizin kurulduğu ve ya güçlendiği her coğrafyada birebir durum kelam bahsidir. Türkiye’nin diplomatik temsil ağı genişledikçe ihracatı da daima üst gitmiştir. Vazifeye başlama törenimize iştirak eden devletlerin sayısına, temsil seviyesine ve çeşitliliğine baktığımızda bu gerçeği tekrar görüyoruz. Birbiriyle hengame eden hatta çatışan tarafları bile tıpkı çatı altında buluşturan bir ülke olmamız bizlere dış ticarette de avantajla sunuyor. Seçim zaferimiz sonrasında Afrika’dan Asya’ya, Latin Amerika’dan Avrupa’ya geniş bir bölgede sokaklara taşan sevgi seli de şahsımızla birlikte ülkemize ve milletimize yönelik teveccühün ispatıdır” tabirlerini kullandı.

“EXİMBANK’IN KOBİ’LERİMİZE SAĞLADIĞI KREDİ HACİM ORANI YÜZDE 25,8’E YÜKSELECEKTİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye, şu an yüz milyonlarca insanın gündemindedir. Demir tavında dövülür prensibince vakit kaybetmeden ihracat, turizm ve yatırım noktasında fırsata dönüştürmemiz gerekiyor. Fuarlarla, ticaret heyetleriyle, saha araştırmalarıyla, teknolojinin sağladığı imkanlardan da istifadeyle ihracatımızı artırmanın yollarını aramalıyız. Hiç elbet bu çabalarınızla yurt dışındaki birinci temas noktanız ticaret müşavirlerimiz ve ateşelerimiz olacaktır. Yabancı ortaklara ulaşma, potansiyel pazarlar hakkında bilgi alma ve karşılaştığınız sıkıntılara tahlil bulma konusunda bu görevlilerimiz her vakit sizlerin buyruğundadır. Ticaret müşavirliklerimiz ve diplomatik temsilciliklerimiz vasıtasıyla sizlere her türlü takviyesi vermeyi sürdüreceğiz. Bu mevzuda ihmali yahut kastı olanlardan kimsenin gözünün yaşına bakmayacağız. İhracatçımızın daha düşük maliyetli finansman imkanlarına kavuşmasının amaçlarımıza ulaşmamızı hızlandıracağını biliyorsunuz. Bakanlığımız yanında Türk Eximbank ile çalışmalarımıza devam ediyoruz. Türk Eximbank Türk bankacılık kesiminde en büyük kredi hacmine sahip 9’uncu banka ve Türkiye’nin en büyük alacak sigortası kuruluşudur. Eximbank’ın takviye sağladığı ihracatçı sayısı 16 bine ulaşmıştır. Bu yıl Eximbank’ın KOBİ’lerimize sağladığı kredi hacim oranı yüzde 25,8’e yükselecektir. Finansman probleminde yalnızca Eximbank ile de yetinmiyoruz. 2022 yılının mart ayında faaliyete geçirdiğimiz ihracatı geliştirme şirketiyle ihracatçımıza finansman konusunda nefes aldırdık. Türk Eximbank ve İhracatı Geliştirme Şirketi Kefalet sistemiyle teminat meselesine tahlil getirdik. İhracatçımız artık gayrimenkulünü bankaya ipotek verme mecburiyetinde kalmıyor. İhracat dayanaklarına yönelik prefinansman modeli sayesinde firmalarımız evvel ödeme alıp sonra harcama kolaylığına kavuştular. Bunun yanında 2 ay evvel açılışını yaptığımız İstanbul Finans Merkezi’yle Türkiye’yi finans alanında bir üst lige çıkaracak tarihi bir adım attık. Toplam 65 milyar liralık yatırım kıymetiyle ülkemizin en itibarlı projesini hayata geçirmenin gururunu yaşadık. Yerli ve yabancı finans kuruluşlarının bölgede faaliyet göstermeye başlamalarıyla merkezimiz asıl işlevini daha aktif icra edecektir. İstanbul finans Merkezi milletlerarası sermaye akışını kolaylaştırarak yatırım çekme potansiyelimizi artıracaktır” diye konuştu.

“2023 YILINDA 2 MİLYON SIHHAT TURİSTİ VE 3 MİLYAR DOLAR İHRACATA DAİMA BİRLİKTE ŞAHİT OLACAĞIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İstanbul Finans Merkezi’nin fintech ve iştirak finans alanlarında global bir çekim merkezi haline geleceği kanaatindeyim. Şu an itibariyle şimdi istenen belirlenen hacme ulaşmış değiliz. Türk iktisadının tüm dalları üzere ihracatçılarımızın da İstanbul finans merkezinin oluşturduğu ekosistemden istifade edeceğine inanıyorum. Büyük amaçlarımız olduğu bir öteki alan sıhhat hizmeti ihracatıdır. Sıhhat turizminde ülkemizi global bir merkez haline dönüştürmeyi dilek ediyoruz. Bilhassa kent hastanelerimizin birer birer devreye girmesiyle yabancı hasta sayımızda her yıl katlanarak artıyor. Şifasını ülkemizde arayan bu hastalar turizmden besine, ulaşımdan bakım hizmetlerine kadar pek çok alanda önemli katma bedel oluşturuyor. Gerek hastanelerimiz, gerek termal tesislerimiz, gerekse öbür sıhhat hizmetlerimiz de 10 milyar dolarlık bir sıhhat turizmi gayesine şu an itibariyle sahibiz. İnşallah 2023 yılında 2 milyon sıhhat turisti ve 3 milyar dolar ihracata daima birlikte şahit olacağız. Birebir biçimde bu sene lojistik ihracatında 40 milyar dolara ulaşmayı hedefliyoruz. Bir öbür markamız olan müteahhitlik ve teknik müşavirlik kesiminin yurt dışındaki muvaffakiyetlerini ileriye götürecek gayretleri teşvik edeceğiz. Tüm bu amaçlarımıza ulaşacağımızdan asla kuşku duymuyoruz. Millet olarak, artık geleceğimize daha inançla ve umutla bakıyoruz. Dünyada yıldızı giderek parlayan bir Türkiye gerçeğiyle karşı karşıyayız. İçimizdeki kimi gafiller anlamasa da yurt dışından ülkemizi takip edenler, bu hakikati daha net görüyor” diye konuştu.

Dünyada yıldızı giderek parlayan bir Türkiye ile karşı karşıyayız. İçimizdeki gafiller anlamasa da yurt dışından ülkemizi takip edenler bu hakikati pek âlâ görüyor. Milleti barıştırmaktan bahsedenlerin seçim gecesinden beri hiç arbedesi bitmedi. Muhalefet açığını maalesef bir türlü kapatamadık.

“ÜLKEMİZ MUŞTULARLA DOLU DOLU GEÇİRECEĞİ EK BİR 5 YIL DAHA KAZANMIŞTIR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “2023’ün Türkiye’sini hala 80’lerin, 90’ların kalıplarıyla okumaya çalışanlar idrak edemese de ülkemiz gümbür gümbür geliyor. 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimleriyle Allah’a hamd olsun gereksinimimiz olan azmi, cüret, kararlılığı ve iradeyi tekrar elde ettik. Her iki seçimde de ezici bir zafer kazanarak yasaması ve yürütmesiyle ülkemize 5 sene daha hizmet etme gururuna nail olduk. 28 Mayıs gecesi sandıkların kapanmasıyla birlikte Türkiye Yüzyılı’nın birinci adımını atmış bulunuyoruz. Kabinemizi de hızla oluşturarak amaçlarımız doğrultusunda çalışmaya başladık. İnşallah önümüzdeki 5 sene boyunca hiç durmadan çalışarak, Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu inşa edeceğiz. Ülkemiz, hizmetlerle, yapıtlarla, muştularla dolu dolu geçireceği ek bir 5 yıl daha kazanmıştır. Türkiye yalnızca 21 yıllık değil, asırlık kazanımlarını tehlikeye atacak büyük bir kuşatmayı da parçalamıştır. Son seçim sonuçlarının milletimizin istikbal seyahati açısından değerini vakitle daha güzel idrak edeceğiz. Milletimizin erilmiş sadakasının olduğunu gün geçtikçe çok daha net göreceğiz. Yalnızca iktidara gelmek uğruna kimlerine kimlerle hangi pazarlıklara giriştiği, kapalı kapılar arkasında ne tıp kelamların verildiği, vatanın bekasının işporta malı üzere nasıl tezgaha koyulduğu vakitle ortaya saçılacaktır. Hepsinden öte, terör örgütleriyle ne üzere pazarlıklar yapıldığı ortaya çıktıkça hakikaten verilmiş sadakamız varmış diyeceğiz” dedi.

“TÜRKİYE’NİN YENİ BİR MUHALEFET ANLAYIŞINA MUHTAÇLIĞI VAR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “28 Mayıs’tan bu yana muhalefet cephesinde yaşanan ülkemizin nasıl bir felaketin eşiğinden döndüğünü aslında anlatıyor. Güya milleti barıştırmaktan bahsedenlerin seçim akşamı başlayan hengamesi o günden bugüne hiç durmadı. Millete demokrasi vadedenler iş koltuktan kalkmaya gelince bir gecede nasıl diktatör oldukları anlaşıldı ve çok daha ilginci Halil İbrahim Sofrası diyerek demokrasi çabasının yapıldığı yeri bu türlü bir yemek sofrasına dönüştürmenin de ne kadar anlamsız olduğu ortaya çıktı. Millete pazarladıkları masanın tam manasıyla bir kurtlar sofrası olduğu ortaya çıktı. Milletimiz o engin, basiret ve ferasetiyle bunların asıl yüzünü görmüş, kendisinin ve evlatlarının geleceğini riske atmamıştır. Tıpkı hali muhalefetten de bekliyoruz. Muhalefetin de yanılgılarını görüp, kendilerini düzeltmelerini ümit ediyoruz. Millete karşı siyaset yapmak yerine ülke ve millet için siyaset yapmaları hem kendileri hem de demokrasimiz açısından daha yararlı olacaktır. Türkiye geride bıraktığımız 21 yılda pek çok açığı kapatmıştır. Demokrasiden hak ve özgürlüklere, alt yapı yatırımlarından millet iradesinin kullanılmasına kadar nerede bir açık varsa onun üzerine gittik ancak ülkemizin en kronik meselelerinden olan muhalefet açığını maalesef bir türlü kapatamadık. Son seçim sonuçlarının Türkiye’deki muhalefet açığının kapanması için de bir fırsat teşkil ettiğine inanıyorum. Türkiye, artık her iyi işe karşı çıkan mahkeme kapılarında nöbet tutan istemezükçü bir muhalefet anlayışını hak etmiyor. Evlatlarımız umut vermek yerine daima palavra söyleyen, felaket tellallığı yapan ülkeyi kötüleyen bir muhalefet telaffuzuna maruz kalmak istemiyor. Parti içi çekişmelerden baba oğul ortasında yaşanan taht kavgalarından bağımsız olarak Türkiye’nin yeni bir muhalefet anlayışına muhtaçlığı var. Türkiye Yüzyılı’nda inşallah bunun da gerçekleşmesini temenni ediyorum. Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum” dedi.