CHP önderi Kılıçdaroğlu İzmit’te konuştu: Terör, bir insanlık hatasıdır

Halka hitap eden Kılıçdaroğlu, birinci sefer oy kullanmak için sandığa gidecek gençlere seslenerek, “Kocaeli’de birinci kere sandığa gidip oy kullanacak olan gençlerin sayısı 117 bin 510 kişi. Gençlere sesleniyorum. Sizler pekala demokrasi istiyor musunuz? Hakkı hukuku ve adaleti istiyor musunuz? Bir tweet attım diye başıma bela gelir diye bir tasa duymamak istiyor musunuz? O vakit şundan emin olun. Sizin hayalleriniz Bay Kemal’in maksadı olacak. Bunu sakın unutmayın. Sizler için ne gerekiyorsa yapılacak. Bakın konutta huzur varsa, apartmanda huzur vardır. Apartmanda huzur varsa, mahallede huzur vardır. Mahallede huzur varsa o kentte huzur vardır. Hiç kimse unutmasın. Bir çocuğumuz açsa 85 milyonumuz açız. Bir çocuğumuz şayet soğukta kaldıysa, doğal gaz parasını ödemedi diye hepimiz soğukta kaldık demektir. Parasını ödeyemedi diye elektriği kesildiyse aslında hepimizin elektriği kesildi demektir. O nedenle yeni bir atmosfere ve yeni bir değişime gereksinimimiz var. Size kelam vereceğim. Kelamım söz. Cumhuriyeti tekrar inşa ettiğimizde göreceksiniz hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği, hiç kimsenin karanlıkta kalmadığı, hiçbir yoksulun fukaranın, elektriğinin, suyunun, doğal gazının kesilmediği bir Türkiye inşa edeceğiz. Bunun kelamını veriyoruz” diye konuştu.

‘5’Lİ ÇETELERE PARA VAR, HALKA YOK’

Emekliler ve vatandaşlar konusunda kıymetli projeleri olduğunu söz eden Kılıçdaroğlu kelamlarına şöyle devam etti:

“Emekli kardeşlerim size de söyleyeyim, tam 2015’ten bu yana emeklilere iki maaş ikramiye verin. Kurban Bayramı’nda, Ramazan Bayramı’nda ve taban fiyat kadar verin dedim. 2015’ten bu yana dedim. İtiraz ettiler vay efendim parayı nereden bulacaksın diye. Israr ettim parayı da gösterdim, sonra 1000’er lira verdiler sonra seçimler yaklaştı biraz artırdılar. Ben onu kabul etmiyorum. Emekliye en az Ramazan Bayramı’nda, Kurban Bayramı’nda taban fiyat kadar ikramiye vereceksin dedim, vermezsen kabul etmem dedim, vermedi. Artık bütün emekli kardeşlerime sesleniyorum. Önümüzde Kurban Bayramı var. Bankaya gidip Kurban Bayramı ikramiyesini almak için, 15 bin lirayı almak için hazır mısınız? O vakit değişime, dönüşüme hazır mısınız? Haktan yana, hukuktan yana adaletten yana bir iktidarı getirmeye hazır mısınız? Gideceksiniz bankaya. 15 bin lira parayı Bay Kemal’in yatırdığını göreceksiniz. Alacaksınız, ananızın ak sütü kadar kullanacaksınız o parayı. Artık ben bunu söylüyorum ya, tekrar koro halinde bağırıyorlar. Vay efendim parayı nereden bulacaksın? Para yok diyorlar. Kamu özel iş birliği projelerini dolar garantili veriyorsun, Avro garantisi veriyorsun, yabancı ülkelerdeki enflasyonu da bizim sırtımıza yıkıyorsun. Onlara milyar dolarları verirken para var, emekliye gelince para yok. Para var, para var. Parayı kime ve nereye harcanacağı siyasi tercih. Ben halktan yanayım. Halk için çalışıyorum, vatandaş için çalışıyorum. 5’li çetelere para var, halka para yok. Bay Kemal’in iktidarında da 5’li çeteye para yok, halka para var.”

‘ŞEHİR HASTANELERİNİ AÇTILAR, MERKEZDEKİ HASTANELERİ KAPATTILAR’

Konuşmasının devamında kent hastanelerini eleştiren Kılıçdaroğlu, “Şehir hastaneleri açtılar, merkezdeki hastaneleri kapattılar ve sizler hastaneye gidemiyorsunuz, ilerideki hastaneye gitmek zorunda kalıyorsunuz. Size kelam, Bay Kemal kelamı; o hastaneler yine açılacak. Az kaldı. O hastaneleri tekrar açacağım. Ne için onlara kelam vermişler? Dolar garantisi kelam vermişler. Gitsinler hastalar oralarda kullanılsın diye. Hasebiyle hiç meraklanmayın, kul hakkı yemek en büyük günahtır. Kul hakkı yiyenin burnundan fitil fitil getireceğiz. Kent hastanelerini çözeceğiz. Ayrıyeten bir şey daha bütün köy okullarını tekrar açacağız. Cumhuriyetin 100’üncü yılında 100 bin öğretmenin atamasını yapacağız. Bundan da emin olun. Köyler öğretmensiz kaldı, ne için? Çocuğunu okutmak isteyen köyü boşaltıp kente geliyor, merkeze geliyor. Halbuki kırsalda çalışmak lazım, üretmek lazım, kazanmak lazım. Bu bahiste da kelam verdim. Kırsalda çalışan bütün gençlere ve bayanlara sizin toplumsal güvenlik primlerinizi devlet olarak biz ödeyeceğiz. Siz çalışın, siz üretin, siz kazanın, siz alın teri dökün, sizin toplumsal güvenlik primlerinizi de devlet olarak biz ödeyeceğiz. Böylelikle kırsalda çalışan bayan emeklilik hakkına kavuşmuş olacak” dedi.

‘ATATÜRK HAVALİMANI’NI ATATÜRK UZAY ÇALIŞMALARI MERKEZİ YAPACAĞIZ’

Atatürk Havalimanı’nın uzay çalışmaları merkezi haline getirileceğini söz eden Kılıçdaroğlu “Savunma sanayi bir devlet siyasetidir ve savunma sanayi bir ulusal siyasettir. Gazi Mustafa Kemal savunma endüstrini kurmak için Kırıkkale’de küçük bir köyde entegre savunma endüstrini 1930’larda kurdu. Kırıkkale bu açıdan büyük bir merkezdir. Daha sonra merhum Ecevit, sonra merhum Özal periyodunda savunma sanayi fonu kuruldu. HAVELSAN’lar, ROKETSAN’lar o periyotta yapıldı ve bunların her birisi bizim iftihar ettiğimiz bedelli kurumlar. Bugün İHA’lar yapılıyor, SİHA’lar yapılıyor. Hiçbir itirazımız yok. Bunların daha fazla gelişmesi lazım fakat bir kelamım var bu millete. Atatürk Havalimanı’nı ne hale getirdiler. Atatürk Havalimanı’nı, Atatürk Uzay Çalışmaları Merkezi yapacağız. Amerika’da çalışan 2 Türk’ümüz var. Amerika’da, uzay sanayi konusunda Elon Musk’tan sonra en büyük firma. Bunlarla oturduk, bunlarla konuştum. Siz, Türkiye’de uzay endüstrinin gelişmesi için kuracağımız merkezde gelip burada yardım yapabilir misiniz? İş yeri açabilir misiniz? Kelam verdiler açacağız diye. Bunu konuştum, bunu söz ettim. Geriden bugün NASA’da çalışan bir Türk telefon etti Amerika’dan. Şayet siz bunu yaparsanız ben de NASA’dan ayrılacağım ve geleceğim bu uzay merkezinde çalışacağım diye. Bizim hayallerimize onlar yetişemezler Yeşilköy’ü aldılar ne hale getirdiler. Yeşilköy bizim tarihimizde çok değerlidir. Hava Kuvvetlerinin temellerinin atıldığı bir yerdir. Mustafa Kemal’in amacı yalnızca uçak değil, uzaydı tıpkı vakitte. Ne var oralarda? Nasıl gideceğiz oralara? Dediğim üzere her şeyi yapacağız lakin bunları devlet yapacak. Özel bölüm yaptığında tuttu Fransızlara sattı, Almanlara sattı. Fabrika kimin olacak, onların olacak. Lakin bizde devletin olacak, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin olacak ve devlet bu alanı boş bırakmayacak. O mevzuda herkese kelamım var. Bugün az evvel saydığım ASELSAN’ı, HAVELSAN’ı, ROKETSAN’ı, bunların tamamı sermaye olarak devletin elindedir ve devlet buraları özel olarak korur. Biz de birebir halde buraları koruyacağız. Diyorlar ya efendim gelince İHA’ların, SİHA’ları yok edecekler. Yok o denli bir şey. Niçin yok edelim? Akıl var mantık var. Kim daha çok çalışırsa her türlü takviyesi vereceğiz. Kim daha fazla üretirse her türlü dayanağı vereceğiz. Savunma sanayi ulusal bir sıkıntıdır bir parti sorunu değildir. Ulusal problemin sağcısı, solcusu, ortacısı olmaz. Ulusal bir sorun değerli bir meseledir” diye konuştu.

‘AKLI BAŞINDA OLAN HERKES TERÖRE KARŞI ONURLU BİR DURUŞ GÖSTERMEK ZORUNDADIR’

Teröre karşı onurlu bir duruş sergilemek gerektiğini aktaran Kılıçdaroğlu, açıklamalarına şöyle sürdürdü:

“Gidiyorlar öbür partilerin gençlik kolları uydurma broşürleri basarak CHP ile ilgili bir sürü palavralar söylüyorlar. Terör, bir insanlık hatasıdır. Kimden gelirse gelsin, nereden gelirsen gelsin. Aklı başında olan herkes teröre karşı onurlu duruşunu göstermek zorundadır. Açık ve net. Bizim iki kırmızı çizgimiz var, bayrağımız ve vatanımız? Onun dışında kimsenin kimliğiyle uğraşmayız. Herkes anne babasıyla iftihar eder. Ben anne ve babamı seçme hakkına sahip değilim ki fakat annemle babamla gurur duyarım. Hiç kimsenin kimliği, hiç kimsenin inancı, hiç kimsenin hayat şekli siyasete husus olamaz? Vatandaş mutlu mudur, değil midir? Vatandaşın işi var mıdır, gücü var mıdır? Üniversite bitirdi oğlu, kızı bunlar iş buldu mu bulmadı mı? Gençlerimiz umutsuz. Geleceği yurt dışında arıyor. Sanki giderken biraz para kazanabilir miyim? Orada iş bulabilir miyim diyor. Neden biliyor musunuz? Bunu da araştırdım. Onlar araştırmazlar lakin ben araştırırım. Gençler bugün Türkiye’de minimum fiyatla iş bulsalar dahi sigortalı bir iş bulsalar dahi ne otomobil sahibi olabilirler ne konut sahibi olabilirler. Konut fiyatları yüzde 500 arttı. Konutları, parası olan yabancılara veriyorlar, bir de vatandaşlık veriyorlar. Kelam verdim, hiçbir yabancıya konut satılmayacak kardeşim. Hiçbir yabancıya verilmeyecek. Çok net. Hasebiyle gençler ve mesken sahibi ne de otomobil sahibi olabilir bu fiyatlarla. Diyor Almanya’ya, Fransa’ya, Japonya’ya, Kanada’ya gidersem, minimum fiyat alsam dahi bir mühlet sonra otomobil, ondan sonra da bir müddet sonra konutun olabilir diyor. Türkiye’de ne mesken ne otomobil sahibi olmak mümkün değil. O vakit geleceğini yurt dışında arıyor. Onlara tahlil var. Gençler size kaygı etmeyin. Bu harami nizamını bitireceğiz.”

‘BİRİNCİ OY SAYIN KILIÇDAROĞLU’NA, OLAĞAN BEN KENDİ PARTİME DE OY İSTEYECEĞİM’

Memleketi Kocaeli’ye gelmiş olmaktan memnunluk duyduğunu tabir eden DÜZGÜN Parti Genel Lideri Meral Akşener ise “Benim yaşımdakiler bilir, seçim bir bayramdır. Gençler çok şanssızsınız. Bizler seçimi, seçmen velinimettir diyen siyasetçilerin, bizleri ikna etmek için çaba sarf ettikleri, rekabeti hizmet üzerinden, projeler üzerinden yaptıkları, seçmenin karşısında topuk selamı verdikleri, seçmenin denetim ettiği, seçmenin velinimet olduğu seçimlerden güya Allah Allah diyerek düşmana, savaşa gidiyormuş üzere konuşmaların olduğu bir seçime gidiyoruz. Başlı başına bu bile 14 Mayıs’ta oylarınızı, birinci oy Sayın Kılıçdaroğlu’na, doğal ben kendi partime de oy isteyeceğim. CHP’liler beni affedin. Sizlerden de birer tanecik isteyeyim bari. Alışılmış Cumhuriyet Halk Partililere hürmetim sonsuz, vereceksiniz oylarınızı partinize. Ona itirazım yok fakat. Birer tanecikten alabilir miyim? Her meskenden bir tanecik alabilir miyim? Pekala GÜZEL Partililerin tamamı, CHP’lilerin birer tane. Kelam mü?” dedi.

‘O FÜZELERE MUHTAÇLIĞIMIZ ÇOK FAZLA’

Ankara Büyükşehir Belediye Lideri Mansur Yavaş da konuşmasında savunma endüstrinin kıymetine değinerek, şunları söyledi:

“Ülkemizin, devletimizin ulusal menfaatlerini siyaset konusu yapmaya başladılar. Bu ülkede en son yapılan Anadolu Gemisi 72 yılında kurulan tersanelerde üretildi. İHA’lar 90’lı yıllardan itibaren üretilmeye başlandı artık de geliştirildi. Güya diyorlar ki bunları alacaklar, depolara kapatacaklar. Durun bakalım onlara daha muhtaçlığımız çok. Şayet Kandil silahı bırakmazsa, Amerika da hala PKK’yı, YPG’yi silahlandırmaya devam ederse o füzelere bizim gereksinimimiz çok fazla. Zirvelerine yağdıracağız. Bunu da söyleyenler kim? S-400’leri Rusya’dan getirip hangara tıkanlar. Hangara kim koyuyormuş, kendileri koydu maalesef” dedi.