Bir kedi hayatını işte bu türlü değiştirdi! Fahriye nine için mutluluğun sırrı 5 dakika

Betül Topaklı / Milliyet.com.tr – Mert Yıldız, 1994 yılında Erzurum’da dünyaya geldi. Bir kız kardeşi olan Mert’in annesi mesken hanımı, babası ise memurdu. Ailesi Mert dört yaşındayken Sakarya’ya taşınmıştı. Üniversite eğitimini tamamlayan Mert, Amasya Taşova’daki bir kamu kuruluşunda çalışmaya başladı. Hayvanlara karşı çok sevgi besleyen Mert, “Minnoş” ismini verdiği kedisiyle fotoğraflarını toplumsal medyadan paylaşıyor, hoş geri dönüşler alıyordu. Mert, sokak hayvanlarını da elinden geldiğince besliyor, gereksinimlerini gidermeye çalışıyordu. Onun bu durumu kendisi üzere kedileri çok seven ve ‘kedilerin ninesi’ olarak bilinen ‘Fahriye teyze’ ile tanışmasını sağlayacaktı.

Samimiyet fışkıran imgeleriyle herkesi kendine hayran bırakan Fahriye Teyze ile tanışmasının 2-2,5 yıl öncesine dayandığını söyleyen Mert, o günleri şöyle anlattı:

“Sürekli kullandığım güzergahta Fahriye teyzenin kedileri sevdiğini görüyordum. Marketten mama alıyor, teyzeyle birlikte kedileri besliyorduk. Bir gün Fahriye teyze ile kedilerin görüntüsünü çektim. Ortadan baya vakit geçtikten sonra galerimde gezinirken teyzenin görüntüsünü gördüm ve bu durum beni çok keyifli etti. Sonrasında görüntüyü toplumsal medyada paylaştım. İmgeyi yayınladığımda toplumsal medya hesabımda 300 takipçim vardı. Bunların birçok da arkadaşım ve akrabalarımdı. Lakin sonraki gün hiç beklemediğim bir durumla karşılaştım. Görüntünün bir gün içinde 300-350 bin kişi tarafından izlendiğini gördüm. Bu durum beni çok heyecanlandırdı. Sayılar daima artıyor, her gün 1-2 milyon kişi imajları izliyordu. Hatta şu an yalnızca benim toplumsal medya hesabımdan 11 milyona aşkın kişi imgeleri izledi.”

‘YALNIZ YAŞIYOR’

Mert, uzun bir müddet 85 yaşlarındaki Fahriye teyzeye eşi ve çocukları hakkında soru sormadı. Eşi vefat etmiş olabilir diye düşünüyor, can sıkıcı bahislerle onu üzmek istemiyordu. Haksız da değildi. Eşi vefat eden Fahriye teyze, yalnız yaşıyordu. Günün çoğunluğunu da meskeninde ve bahçesinde beslediği Boncuk, Pamuk ve Mercan isimlerini verdiği kedileriyle geçiriyordu. Ancak Mert’in manzaraları paylaşmasından sonra Fahriye teyzenin hayatındaki hiçbir şey eskisi üzere olmadı.  Zira görüntüyü izleyen pek çok kişi Mert ile bağlantıya geçiyor, Fahriye teyzeye ulaşmak istiyordu.

‘HERKES FAHRİYE TEYZEYE ULAŞMAK İSTEDİ’

Pek çok insanın kendisine ulaşıp Fahriye teyzeye mama ve yardım göndermek istediğini söyleyen Mert, “Bunu da benim aracılığımla yapmak istediler. Bana ulaşanlara, kamu vazifelisi olduğum için yasal olarak yardım toplamamın kabahat olacağını tabir ettim. Fakat isteyen herkesi Amasya Taşova’ya gelmesi durumunda teyzenin yanına götürebileceğini söyledim. Böylelikle teyzenin muhtaçlıklarını kendileri görecek, diledikleri yardımı yapabileceklerdi. Birçok bireyle bu husus nedeniyle tartışma yaşasam da teyzenin açık adresini hiç kimseye vermedim. Ne yazık ki günümüzde küçük meblağlar nedeniyle beşerler birbirine ziyan verebiliyor. Bu nedenlerden ötürü teyzenin kolay ulaşılabilir olmasını istemedim” dedi.

“Fahriye teyzenin görüntüsünü izleyen pek çok kişi ona yardımcı olmak için benimle irtibata geçti. Bu civarda da teyzeden haberi olmayan beşerler vardı. Teyzenin varlığını öğrenmelerinin akabinde ziyaret etmeye başladılar. Artık her teyzeyi görmeye gittiğimde yanında 4-5 kişi oluyor. Teyzeye  yemek, battaniye, kışlık kıyafet getiriyor, meskenini temizliyorlar. Geçtiğimiz günlerde ise İstanbul’da yaşayan avukat bir çift, Fahriye teyzeyi ziyaret etmek için benimle bağlantıya geçti. Anneleriyle birlikte teyzenin yanına gelip, elini öptüler. Birtakım armağanlar getirdiler. Sonrasında birlikte teyzemizin meskenini ve bahçesini temizledik. Bu durum teyzeyi çok çok keyifli etti.”

‘YARDIMA DEĞİL, SEVGİYE MUHTAÇLIĞI VAR’

Görüntüleriyle tüm Türkiye’nin yüreğine dokunan Fahriye teyze, iki katlı bir konutun alt katında yaşıyor.?Dul aylığıyla hem kirasını ödüyor hem de hayatını idame ettirmeye çalışıyor. “Genelde zeytin, peynir, yumurta ve yumuşak besinlerle beslenen Fahriye teyze, çorbayı ise çok seviyor” diyen Mert, “Çok sevdiği için mi yoksa imali kolay olduğu için mi bilmiyorum ancak çorbaya bir düşkünlüğü kelam konusu. Fahriye teyze kısıtlı imkanlarla ömrünü sürdürebilen biri. Bugüne kadar da hiç kimseden bir yardım talebinde bulunmadı. Fakat beşerler onun yanına gidince çok keyifli oluyor. Fahriye teyzeyi birinci tanıdığımda ve ziyaretine gittiğimde keyfi yerine geliyordu. Lakin çok abartılacak bir memnunluk yaşamıyordu. Yalnızca bu durumdan hoşnut oluyordu. Artık ise pek çok kişinin onu ziyarete etmesi, halini hatırını sorması teyzeyi çok memnun ediyor. Gülüşü, ses tonu değişiyor. Fahriye teyzenin birinci çektiğim görüntüsüyle bugün çektiğim imgesinin ortasında dağlar kadar fark var. Bunun nedeni insanların teyzeye kıyafet alması ya da kapısının önünü temizlemesi katiyetle değil” dedi. Mert, Fahriye teyzeyi keyifli eden durumu şu sözlerle açıkladı:

“İnsanların yanına gidip sohbet etmesi, elini öpmesi Fahriye teyzenin çok güzeline gidiyor. Bu duruma o kadar çok memnun oluyor ki anlatamam. Yani teyzeye en hoş hediyeyi vermektense, yanında 5 dakika durmak onu keyiflendirmeye yetiyor. Gelen herkesi çocukları üzere görüyor. Bana toplumsal medyadan teyzeyle ilgili iletiler geliyor. Pek çok kişi teyzeyi; annesine, anneannesine ya da babaannesine benzettiğini söylüyor. Onu büyüklerinin yerine koyuyor, çok hoş güldüğünü ve günahsız bir yüzü olduğunu lisana getiriyorlar. Sadece bu yüzden bile teyzeyi gelip görmek isteyen çok fazla insan var.”