Beyoğlu’nda barda yanmıştı! Genç kız dehşet anlarını anlattı!

Geçtiğimiz haftalarda Taksim’de bir gece kulübünde cümbüş devam ettiği esnada argümana nazaran tezgahtaki alevler sönünce alevlerin tekrar yükselmesi için alana dökülen ispirtonun bir anda parlaması sonrası etrafta eğlenen bireyler yaralanmıştı. Dehşet anları ve şahısların üzerindeki alevleri söndürme gayretleri güvenlik kamerasına yansırken, olayda yaralanan 26 yaşındaki genç kız, Başakşehir Çam ve Sakura Kent Hastanesi’nde 12 gün ağır bakımda kaldı. Tekraren ameliyat geçiren, önemli yanıkları bulunan genç kız ağır bakımdaki güçlü sürecin akabinde servise alındı.

Sırtında, kolunda ve koltuk altında önemli yanıklar oluşan genç kız, yaşadığı endişe dolu anları anlattı. Genç kız, bir anda alev topuna döndüğünü ve hala yaşananların tesiri altında olduğunu aktardı. Genç kızın olayı en az hasarla atlatması için Başakşehir Çam ve Sakura Kent Hastanesi Yanık Tedavi Merkezi Sorumlusu Prof. Dr. Mustafa Turan ve grubu ağır gayret harcarken Prof. Dr. Turan tedaviye ait de bilgi verdi.

“ALEV TOPUNA DÖNMÜŞTÜM, BEŞERLER BENDEN KORKMUŞLARDI”

Beyoğlu’ndaki cümbüş yerine birinci kere gittiklerini söyleyen 26 yaşındaki G.K., bir anda alevlerin ortasında kalarak büyük dehşet yaşadığını tabir etti. Çok şiddetli bir tedavi süreci yaşadığını belirten genç kız, “Ayın 21’inde pazar günü sabaha karşı arkadaşlarımla bir cümbüş yerine gitmiştik, orada ispirto patlamasından kaynaklı oldu, yandık. Yerde çalışan barmen şov yapmak maksadıyla barın önüne dökmüş daha sonrasında alevin yetersiz geldiğini düşünüp tekrar üstüne döküyor. Bir anda ne olduğunu anlamadan biz alev aldık. Zati hareketli bir ortam olduğu için yer da kapalıydı, çok fazla sıcaktı. Daha sonra biz uygunca bir sıcaklık hissettik, ardımıza dönüp arkadaşımla birlikte baktık. Ateş yakmışlar, ne oluyor ya dedik, aslında çok sıcak burası güzelce sıcak oldu dedik. Tam önümüzde döndüğümüz an hepimiz birden tutuşmaya başladık. Birinci 4-5 saniye alev aldığımızı anlamadık. Bir baktım kolum, sırtım, saçım alev içinde yanıyordum, kaçışmaya başladık. Herkes şaşkınlık içerisindeydi, birileri birilerini söndürmeye çalışıyordu, müzik devam ediyordu. Ben ne olduğunu anlamadım bir sağa sonra sola süratlice koştum. Alev topuna dönmüştüm. Sıcaklık hissettim, koluma ateşlere baktım, alev almışım bilhassa saçım yanıyordu, avuç içimle söndürmeye çalıştım. İnsanlara gerçek gittim, kaçışıyorlardı, daha doğrusu onlar da benden korkmuşlardı. Birinci kimse dokunmadı, 2-3 saniye sonra müdahale etmeye başladılar. Herkes eliyle söndürdü. Bizim sırtımız dönüktü, çok fazla şovun başladığını da nasıl patlama olduğunu da kaza sırasında anlamadık. Kazadan sonra görüntüleri incelediğimizde fark ettik. Biz bu türlü animasyon gösterisi hiç görmemiştik, yerde sık sık yapılan bir şeymiş. Bunun bilgisinde değildik, birinci kere gittiğimiz bir yerdi. Ne olduğunu anlamadık, nereden alev çıktı, niçin yanıyoruz, o an hiçbir şey anlamadık. Görüntülerden anladık biz de ne olduğunu, şu an bir çıtırtı olduğunda sıcak su kaynatırken bile dehşet içerisindeyim. Bunun ben nasıl tedbirini alabilirdim, bilmiyorum, sırtım dönüktü, keşke birinci gördüğümde kaçsaydım, çıksaydım ya da yer değiştirseydim bilmiyorum lakin esasen aleve bakarak konuştum, önüme döndüm. Tam hızım yanmak üzereydi açıkçası çok fazla korktum. İnsanlara söyleyebileceğim tek şey; muhakkak ateşten uzak durmaları. Bilhassa işletmecilere söyleyebileceğim şeyler; gereksiz şovları tedbir almadan katiyetle yapmamaları ve şuurlu beşerler tarafından yapılması gerektiği. Birinci 12 günüm ağır bakımda geçti, hocalarımın takibi altında çok güçlü bir süreçti. Sırtım büsbütün yandı, sağ kolum iç, dış olmak üzere, koltukaltım ve sağ avuç içim yandı” dedi.

“VÜCUDUNUN YÜZDE 35’İNDE 2-3’ÜNCÜ DERECE, AĞIR LEZYONLARI KELAM KONUSUYDU”

Genç kızın ağır yanıkları bulunduğunu, şiddetli bir tedavi süreci olduğunu anlatan Başakşehir Çam ve Sakura Kent Hastanesi Yanık Tedavi Merkezi Sorumlusu Prof. Dr. Mustafa Turan, tüm takımıyla birlikte titiz bir çalışma yürüttüklerini tabir etti. Prof. Dr. Turan yanıklarda birinci müdahalenin çok kıymetli olduğuna dikkat çekerek, “Ağır yanıkları kelam konusuydu, bedeninin yaklaşık yüzde 35’inde 2-3’üncü derece, ağır lezyonları kelam konusuydu. Geldiği andan itibaren de biz ağır bakım takibiyle tedavisine başladık. 12 gün ağır bakımda kaldı 4 sefer ileri seviyede ameliyat geçirdi, başka yara bakımları da yapıldı. Daha sonra yaralarının düzgünleşme süreci kelam konusu olunca olağan klinik servisimize aldık. Tabi bilhassa iz kalmaması için uğraştık, temennimiz odur, yama dediğimiz sürece girmedi. Lezyonları da yavaş yavaş toparladı lakin bunlar için de çok ağır bir uğraşı gerekti. Kalabalık bir cümbüş ortamında bir şov yapılıyormuş, bir patlama kelam konusu oluyor. Ardından de ağır lezyonlarla hasta bize başvurdu. Kesinlikle dönem başında vatandaşlarımızın çok dikkat etmesi gerekiyor. Geçen sene 50 milyona yakın bir turist geldi ülkemize. Bu ortamlarda molotoflar, başka yanıcı şeyler kullanılıyor. Bunlar pak gözüküyor ve bir anda faciayla sonuçlanabiliyor. Bilhassa de yanan ortama yanıcı eserlerin konulması bomba tesiri oluşturuyor. Ağır hasarlarla, göz hasarlarıyla, kalıcı ve sakatlık durumlarıyla hayati boyuta gelecek lezyonlarla karşılaşabiliyoruz. Yanıcıya maruz kalındığı vakit her vakit diyoruz; kesinlikle 10-15 dakika çeşme suyu boyutunda o gücün alınması gerekiyor. Daha sonra sıhhat kuruluşuna giderken de ıslak bezlerle gücün alınması ve bu lezyonların da pak tutulması çok değerli. Bu olayda öğrendikleri bir ispirto diye bahsediliyor. Maalesef bir facia yaşanıyor bunun da ruhsal tesirleri uzun mühlet devam ediyor” diye konuştu.