Bayır Deresi, kirlilikten yeşile büründü! ‘Koku ve pislikten ötürü herkes çekip gitti’

Tarım yerlerini sulamada kullanılan Tunca Nehri’nin kollarından Bayır Deresi’nin rengi, bu yıl da kirlilikten yeşile döndü. Yıldırım Mahallesi Kirazlık mevkisinde, bölgede tesis ve evsel atıklar nedeniyle kirlenen ırmağın yüzeyi yosunlarla kaplandı. Geçen yıl Devlet Su İşleri (DSİ) ve belediye gruplarınca temizlenen tahliye kanalında akışın büsbütün durmasıyla çöpler de yüzeye çıktı. Bölgede yaşayanlar sıcaklıkların artmasıyla ırmaktan gelen kokunun ve oluşan sineklerin dayanılmaz hale geldiğini söyledi.

‘KOKU VE PİSLİKTEN ÖTÜRÜ HERKES ÇEKİP GİTTİ’

Bölgede oturan Şaziye Eskitürkoğlu, hem kokudan hem de kirlilikten geceleri pencere açamadıklarını belirterek, “Vallahi bu derenin hali bu türlü. Derenin kokusu bir yandan, her şey bir yandan. Bir defa temizlediler. Ondan sonra bir daha ne gelen oldu ne temizleyen. Çöpümüzü bile telefon ediyoruz da geliyorlar, toplayıp götürüyorlar. Yoksa hiç kimse bakmıyor buralara. Burada daha evvel çok kişi yaşıyordu fakat sonradan herkes pislikten, sivrisinekten ötürü çekip gitti. Bir ben kaldım, ben de imkanım olmadığı için burada kaldım” dedi.

‘AKŞAM SİNEKTEN OTURAMIYORUZ’

Kasım Şekerli de kanalın yıllardan beri birebir durumda olduğunu belirterek, “Vallahi bu tahliye kanalı biz kendimizi bildik bileli daima tıpkı. Affedersiniz, lağımı var içinde, kurbağası var, sazı var, yılanı, sapı, çöpü ve sinek. Akşam oldu mu burada oturamıyoruz sinekten. Şurada kahveye çıkıp da bir çay keyfi yapamıyoruz. Her türlü hastalık oluyor. Her tarafımız yara bere içinde oluyor. Biz yetkililerden bir tahlil istiyoruz bu mevzuda, yıllardır istiyoruz. Ancak yetkililerde tahlil mü kalmadı sanki bizim mahallemize gelince? Her yere tahlili var yetkililerin. Bizim mahallemize tahlili yok nedense” diye konuştu. 

‘BURNUMUZUN TABANINDA LAĞIM VAR’

Şekerli, “Eskiden bizim suyumuz pırıl pırıldı. Balığımız da vardı, kenarında pikniğimizi de yapıyorduk. Artı bayanların bulaşık için falan su aldığını biliyorum. Yani konutta bayanlar, annelerimiz, ninelerimiz, bulaşık için çamaşır için oradan su alıyorlardı. O denli temizdi suyumuz. Fakat artık affedersiniz lağım akıyor içinden. Hatta akmıyor da yani. Lağım orada pıhtılaşmış kalmış. Artık daha ne anlatalım? Burnunuzun tabanında bir lağım var. Sinek yatağı, pislik yatağı, mikrop yatağı. Yani sıhhatimizi bozacak bir ortam. İnsan üzere yaşamak istiyoruz. Mahallemiz insanın yaşayabileceği bir halde olsun istiyoruz” tabirlerini kullandı. 

‘ESKİDEN KİRLİLİK YOKTU, GÜZELDİ’

Uzun yıllar mahallede oturan Hüseyin Ciga (89) ise “Buraları çok evvelden tarlalıktı. Üstten bu kanalı yaptılar ve aşağı çektiler. Lakin bu sazlık, içerisindeki pislik, buradaki komşuyu rahatsız ediyor. Kanalın öbür ucu kapalı olduğu için akmıyor. Evvelden akıp gidiyordu, hoştu, kirlilik yoktu. O vakitler balık da tutardık. Artık pislendi artık yanına bile gidemezsin” dedi.