Bakan Varank: Geçmiş periyot hükümetleri bu dönüşümleri uzaktan izlerdi

TEKNOFEST kapsamında gerçekleştirilen programda ‘HYSouthMarmara Hidrojen Vadisi Projesi’ ve ‘Güney Marmara Hidrojen Kıyısı Platformu Güdümlü Projesi’ için Sanayi Bakanı Mustafa Varank ve TÜBİTAK Lideri Prof.Dr. Hasan Mandal’ın iştirakiyle birinci imzalar atıldı. Balıkesir Valisi Hasan Şildak ve Balıkesir Büyükşehir Belediye Lideri Yücel Yılmaz’ın da hazır bulunduğu imza merasiminde konuşan Varank: “Hidrojen teknolojileri konusunda Güç ve Alışılmış Kaynaklar bakanlığımız, Türkiye hidrojen teknolojileri stratejisi ve yol haritasını bu yılın başında kamuoyuna sundu. Biz de bugün Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak, stratejik ehemmiyette olan hidrojen teknolojilerinin geliştirilmesi ve hidrojen üretimi konusunda devreye alacağımız vizyoner projelerin imzasını gerçekleştireceğiz. Bu imzaların birincisi Hidrojen Vadisi Projesi. Nedir Hidrojen Vadisi? Hidrojenin üretildiği, depolandığı, tüketildiği firmalarımızın, hidrojeni hem üretip hem kullandığı bir kümelenme yaklaşımı. Hidrojen birçok endüstriyel uygulama için alternatif bir güç kaynağı. Kimya sanayisinde de öteki birçok üretim sürecinde şu anda etkin olarak kullanılıyor. Örneğin gübre ve ilacın ham unsuru olan amonyağın üretiminde hidrojene muhtaçlığımız var. Petrol rafinerilerinde hidrojen yakıt kalitesini artırmak ve kirleticileri azaltmak için kullanılıyor. Daha birçok alanda hidrojen gereksinimi kelam konusu. Hidrojenle çalışan araçlar, alışılmış bu teknolojinin bir öbür kıymetli konusu. Japonya’da hükümet 2030’a kadar 800 bin hidrojen yakıtlı aracın piyasada olmasını hedefliyor. Çin, 2035 yılına kadar bir milyon araca ulaşmak istiyor. BMW hidrojen yakıtlı araçlarını yakın bir vakitte yollarda test edeceğini kamuoyuna ilan etti. Yani bu alanda da araçlarda hidrojenin kullanılması konusunda da çalışma tüm dünyada tam gaz devam ediyor. Öbür taraftan bilhassa son yıllarda pak güç olması sebebiyle hidrojen üretimi de giderek daha fazla değer kazanmaya devam ediyor. Türkiye olarak 2053 yılında net sıfır emisyon gayemizi tüm dünyaya ilan ettik. Bu doğrultuda 2030 yılına kadar olan emisyon azaltma gayemizi de iki katına çıkardık. Karbon emisyonlarının azaltılmasına ve global ısınmaya sebep olan başka sera gazlarına yönelik çalışmalarımızı da Etraf ve Şehircilik Bakanlığımızın uyumunda devam ettiriyoruz” diye konuştu.

“GEÇMİŞ PERİYOT HÜKÜMETLERİ BU DÖNÜŞÜMLERİ UZAKTAN İZLERDİ”

Ak Parti iktidarının öncesindeki hükümetlerin, bu dönüşümleri yalnızca uzaktan izleyebileceğini vurgulayan Varank, “Şimdi, bizim şu gerçeği söylememiz lazım. Geçmiş periyotlardaki hükümetler olsa, Türkiye’de yaşanan bu dönüşümleri inanın yalnızca uzaktan izlerdi. Bugünse hamdolsun yaşanan dönüşümlere, ya süratlice adapte olabilen ya da önde giden ülkelerden biri olmak için uğraş gösteren bir Türkiye var. İşte 5 yıl sürecek Hidrojen Vadisi Projesi’yle hidrojen üretiminde Türkiye’de yeni bir sayfa açıyoruz. Güney Marmara Kalkınma Ajansı’nın koordinatörlüğünde Türkiye’nin değerli kurum ve kuruluşları bu projede yer alıyorlar. Hidrojen iktisadının değişimini destekleyecek bu projenin bütçesi yaklaşık 37 milyon avro. Proje kapsamında, şimdiye kadar Avrupa’dan tek seferde en büyük hibe 7.5 milyon avroyu da ülkemize kazandırmış olduk. Proje tamamlandığında, sanayide fosil yakıt kullanımı azalacak. Endüstrinin bir kısmı küçük ölçekli olsa da karbondan arındırılmış olacak. Güney Marmara Bölgesi, biliyorsunuz hali hazırda Türkiye’nin toplam elektrik üretiminin yüzde 13’ünü sağlıyor. Lakin 3 gigavatlık kapasiteye yaklaşan yenilenebilir güç heyeti gücüyle aslında ülkemizin bir numaralı bölgesi. İnşallah bu projeyle, bölgede biz bir hidrojen iktisadını yeşertmek istiyoruz. Balıkesir’de Enerjisa’nın alanında üretilecek. Yıllık asgarî 500 ton yeşil hidrojen, Lindagaz tarafından taşınacak. Hidrojen peroksit üretiminde, kale seramik, şişe cam ve eti maden tesislerinde bu kullanılmış olacak. Projeyle yalnızca Dişil hidrojen üretimine değil, türevlerinin üretimine de elbette odaklanıyoruz. Bu kapsamda yurt dışına bağımlı olduğumuz metanol ve amonyakta, yeşil formüllerle bu proje sayesinde ülkemizde üretilmiş olacak. Biz bu projeyi ülkemiz için büyük bir talih olarak görüyoruz. Gayemiz hidrojeni yalnızca ithal teknolojilerle elbette üretmek değil. Güney Marmara Hidrojen Kıyısı Platformu Projesi’yle de hidrojen üretiminde kullanılan elektrolizör teknolojisini de tekrar yerli ve ulusal imkanlarla geliştirmek ve ileriye götürmek istiyoruz. Böylece Türkiye’nin. En yüksek kapasiteli yerli yeşil hidrojen tesisinin Bandırma’da kurulmasını hedefliyoruz. Bu iki proje emin olun Türkiye’ye hidrojen alanında lig atlatacak. Başlattığımız yeşil hidrojen atılımıyla ülkemiz hidrojen ihracatçısı bir ülke pozisyonuna gelebilecek” biçiminde konuştu.