Bakan Kurum: 142 bin konut inşası başladı
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı, AK Parti İstanbul Milletvekili Adayı Murat Kurum, Habertürk’te katıldığı programda gündeme dait değerli açıklamalarda bulundu.
Kurum’un açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
“İNSANLAR SİZDEN ESER VE HİZMET BEKLİYOR”
İnsanlar eser ve hizmetlere bakıyor. Bu hizmetler karşılığında siyasi tercihini kullanıyor. Size hizmet gelmesini istersiniz. Daha yeterli kurallarda, daha güzel ortamda çocuğunuzu yetiştirmeniz için o hizmetleri beklersiniz. Ümraniye’de bir sanayi sitesine gittim. Orayı bizim bir an evvel dönüştürmemiz lazım. Bakıyorlar ki, kendi vilayetleri dışında her işle meşguller. Vatandaşımız uygun ile kötüyü, çalışan ile çalışmayanı ayırt ediyor. Liyakat sahibi yapıyla ehliyetsizliği, ideolojiyi çok rahat bir halde ayırt edebiliyor. Metroya temel atmışız gelmişler hafriyat doldurmuşlar. Çekmeköy’e kavşak yapılacak yıllardır bekletiliyor. Niçin yapılmadı? Sorsanız nedeni yok. Üsküdar’da kentsel dönüşüm yapıyorsunuz, Kirazlıtepe’de. Protokolümüz var. İBB’nin üstüne yükümlülüğü var. Altyapıyı kendisinin getirmesi lazım. Kabul etmiş, imzalamış. Ne hikmetse o hizmet yapılmıyor. Sonra dönüp, dolaşıp o hizmeti biz yapmak zorunda kalıyoruz. Artık İstanbul Finans Merkezi inşaatı yapmaya başladık. Yakın Avrupa’ya, Ortadoğu’ya hizmet versin istedik. İstanbul finansın merkezi olsun, nitelikli üretim olsun. 65 milyar liralık yatırım. O dizaynda ta o gün altına metro istasyonu koyduk. İstanbul’a trafik yoğunluğu getirmesin istedik. Verilen kelam tutulmamış. Burada harcaması gereken bütçeleri reklama, kampanyalara, kendisi İstanbul’da durmadığı için İstanbul dışındaki toplantı ve tertiplerde. Sen nerdesin? Afette yok, selde yok. Daima mazeret. Biz neyi engellemişiz? Neyi yaptırmamışız, bir tane örnek göstersinler. Ulaşımla ilgili büyük sorun var. İstanbul’da yola çıktığınızda başınıza ne gelecek bilemiyorsunuz.
“VATANDAŞ ‘SORUNU ÇÖZECEK KADROLAR’ DİYOR”
Biz insanlara bir şey söylediğimiz vakit beşerler şuna kanaat getiriyorlar. Mesela bugün bir silah fabrikasına gittim. Yanımdaki emekçi kardeşimiz. ‘Ben taban fiyat alıyorum, eşim de çalışıyor, TOKİ’den kuraya girdim çıkmadı’ diyor. Dedim ki ‘Abi merak etme birinci etabını yaptık, ikinci etabını da yapacağız’. ‘Tamam Allah razı olsun bir daha girerim diyor. Muhalefet ‘bedava konut vereceğiz, şu kadar kentsel dönüşüm yapacağız’ diyor ya. Vatandaş kıyas yapıyor. Fiyat artmış fakat benim gelirimi artırmış devlet diyor. Tekrar yapacak Haziran’da diyor. Maaşımı sistemli alıyorum, iş buluyorum, istihdam oluyor diyor. İstikrarın var. Milletimiz koalisyon periyodunun sorunlarını şahsen kendisi yaşamış. Sen de şayet ona bir adım atıyorsan. Devletimiz tüm takviyeleri tüm kesimlere tüm çalışanlara yapmış. Burada popülist davranmaya gerek yok. Devleti de milletimizi de koruyacağız. Biz ‘kira artışına sınırlama getirdik’ diyoruz. Yüzde 25’ten fazla bu artış olamaz. Cumhuriyet tarihinin en büyük toplumsal konut projesini yapmışız. Her şey kusursuz mu? Değil olağan ki. ‘Sorunu çözecek takımlar da burada’ diyor vatandaş. İmar, tapu sorunu var, lakin biliyor ki yan mahalleyi çözmüşüz. Bunu gördüğü için. Harikulade itimat ve talep var. Vatandaşımız net bir formda görüyor. Beşerler kıyas ediyor. kıyasta karne veriyor. Bir belediye liderimiz var ki, tahminen partimizden oyu yüksek. Niçin? Çalışmış, uğraşmış, didinmiş. Vekilimiz birebir halde vatandaşın işiyle uğraşmış, dertlenmiş. Vatandaşımız bunların hepsine bakıyor.
“ÖNCELİĞİMİZDE ŞU ANDA 14 MAYIS SEÇİMİ VAR”
Bu lokal seçim değil. Mevzuyu lokal seçime getirmek bugünkü öncelikler çerçevesinde yanlış olur diye düşünüyorum. Önceliğimiz şu anda 14 Mayıs seçimleri. Sayın Cumhurbaşkanımızın tekrar tüm Türkiye için, mazlum coğrafyalar için 21 yıllık muvaffakiyet kıssasını taçlandırmasıdır. Akabinde lokal seçimleri konuşacağız. Biz şayet şu anki muhalefet üzere, muhalefetin o masanın etrafındaki yapılanma üzere hesaplar yaparsak, gelecek tasası içerisine düşersek orada yanlış yaparız. Bizim için makamlar, mevkiler değerli olmadı. Göreceksiniz İstanbul’da da, Türkiye genelinde de bu işin eser ve hizmetle yapıldığını milletimiz sandıkta gösterecek. İstanbul özelinde de bunu net bir formda göreceğiz.
“ERZURUM’DAKİ OLAYI YANLIŞSIZ BULMUYORUZ”
Hiç tasvip etmiyorum, hakikat bulmuyorum. Hangi partiye olursa olsun. Sonuçta demokrasi şöleni, millet sandığa iradesini yansıtacak. Hürmet çerçevesi içerisinde kişilik haklarına dokunmadan herkes siyasetini yapmalıdır. Burada kelamlı yahut fiili rastgele bir hareketin ne bize ne de muhalefete yapılmasını hakikat bulmuyorum. Erzurum konusunda da, orada Erzurumlu kardeşlerimizin dışında gelişen bir olay. 200-300 kişinin orada bir hareketi. Bu aksiyon Erzurum’a mal edilemez. Erzurum her vakit bu ülkenin yanında oldu. Ulusal gayretin kentidir. Erzurum genelinde bu mevzuyu özleştirmemek lazım. Buradan bir mağduriyet oluşturulmaya çalışılması da gerçek değil. Bütün işçisine ileti at, havalimanına gelsin, orada miting yap, nedir bu? Biz olayı muhakkak gerçek bulmuyoruz.
“KİMSE SİZE KARA KAŞINIZ İÇİN PARA VERMEZ”
Sen kendini, masanı terör örgütlerine, teröristlere, Kandil’e dayarsan biz bunu söyleriz. Yol yürüdüğün insanlara bak. Masada kimlerle oturuyorsun, bir bak. Bunu söylemeyip de neyi söyleyeceğiz. Gerçek herkes için bir tanedir. Sen burada konuşuyorsun, Kandil’den seni savunuyorlar. Biz bunu söyleyemeyeceksek olur mu o denli şey. Sen bizim gençlere armağan ettiğimiz Millet Bahçesi’ni Amerikalılara vereceğim dersen biz bunu söyleriz. Biz halka arz yaptık. Kendisinin SSK Genel Müdürlüğü dışında bir işi yok. Kimse sizin kara kaşınız, kara gözünüz için size para vermez.
“ENFLASYON DÜŞÜYOR, DAHA DA DÜŞECEK”
Bütün dünyanın yaşadığı bir krizden geçtik. Birebirini Almanya, Amerika da yaşıyor. Orada konut sorunu yok mu? Hepimizin Almanya’da, Fransa’da yaşayan akrabası var. Oraya gittiğimde ziyaretlerde görüyorum. Isınamadılar. Siz doğalgazda bir kriz yaşadınız mı? Ne yapsanız karşılığında maalesef gerek olmadığına dair bir algı var. Siz bu ülkede 3600 dolar mıydı kişi başına ulusal gelir. Artık 10 bin dolara geldi. Tedarik zincirinde sorun olmuş, siz de tüm dünya üzere etkileneceksiniz. Şu an enflasyonumuz düşüyor. Daha da düşecek. Emin olun 14 Mayıs’ta tüm dünya istikrarı görsün, itimadı görsün bir anda nasıl düşecek. 21 yıldır bu işleri yapan, en son mitingte milyonlarla dayanak alan bir başkan var. Cumhur İttifakı var.
“CUMHURBAŞKANIMIZA BÜYÜK İNANÇ VAR”
Sayın Cumhurbaşkanımıza bu milletin nitekim sevgisi var. Anneler, babalar, teyzeler, çocuklar oradaydı. O meydan kadar yollarda adam vardı. Bizim hilalimizi kıran o Fransız, Alman gazeteleri iki gün sonra ‘Bu görsel bir şov’ diyor. ‘Erdoğan’a dayanak vermesi şaşırtıcıdır’ diyor. 2 gün evvel hilâli kırdınız, tahtı kırdınız. Artık ‘büyük takviye var’ diyorlar. Bu aşk, sevda, sayın Cumhurbaşkanımıza itimat, inanç. O denli toplumsal medyayla algıyla olmuyor. Milletle bir arada oluyor bu işler.
“BÖLGEDE 142 BİN KONUTUN İNŞASI BAŞLADI”
Biz buradayız aklımız, gönlümüz zelzele bölgesinde. Bakan yardımcılarımız daima gidip geliyorlar. Genel müdürlerimiz orada. Şu an 142 bin konutun inşası başlamış. Şantiyelerimiz harıl harıl çalışıyor. Almanya gelişmiş bir ülke değil mi? Sel oldu, günlerce enkazı kaldıramadılar. Biz enkazı kaldırmışız, süreksiz barınmayı halletmişiz.
ÜLKENİN ULUSAL GÜVENLİK PROBLEMİ
O kadar süratli büyüdük ki, artık daha düzgünü, daha hoşu yok mu diye algı içerisindeyiz. 2012’de seferberlik başlamış. 3.3 milyon konut değiştirilmiş. 1 milyon 200 bin konut yapmışız. Vatandaşımız bir tarafından tutacak, lokal idareler bir tarafından tutacak. Bu tek taraflı iş değil. Biz kentsel dönüşüm başlattığımızda muhalefet vatandaşın başını karıştırmak için elinden ne geliyorsa onu yapıyor. Pekala biz yanlış yapıyoruz diyelim, sen yap doğrusunu, biz alkışlayalım. Bu işin siyaseti olmaz bir sefer. Ülkenin ulusal güvenlik sıkıntısı diyoruz. Nüfusun beşte biri İstanbul’da yaşıyoruz. Gelirimizin yüzde 50’sinden fazla İstanbul kaynaklı. Artık çıkıp baharlar gelecek diyorsunuz. 4 yılda Ankara’da, İstanbul’da, İzmir’de baharı gösterememişsin, bu millet inanır mı sana? Nerede bahar, nasıl bir bahar bu?
ÇİN’DEN SONRA İKİNCİYİZ
Biz dünyada inşaat dalında Çin’den sonra ikinciyiz. Lokomotif bir dal inşaat dalı Türkiye iktisadında. Endüstriyi güçlendirmiş, istihdamı oluşturmuştur. Biz gelir gelmez müteahhitlerimizi sınıflandırdık. Teknik ve mali yeterliliklerine nazaran kriterlere ayırdık. Daha evvel 100 bin metrekare hastane inşaatı yapmışsanız, siz hastane yapabilecek bilgiye, mali yeterliliğe sahipsiniz. Yapmamışsanız bir proje yapamazsınız. Bu türlü sınıflandırdık. Artık mühendisleri, mimarları da sınıflandırıyoruz. Artık artık nitelik sürecine geçtik. Medeniyetin bize tanım ettiği anlayışı yansıtacak o projelerde de görmek istiyoruz. Bunun için de teknik, proje çizecek mimar ve mühendislerimize sınıflandırma getiriyoruz.