Bakan Çavuşoğlu: ‘Erdoğan gitsin’ diyenlerin pabucunu kaç seçimdir dama atıyoruz

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği’nin (AESOB) ‘Esnaf Buluşması’ isimli aktifliğine katıldı.

Toplantıda konuşan AESOB Lideri Adlıhan Dere, Bakan Çavuşoğlu’na esnafa yönelik gerçekleştirilen projelerden ötürü teşekkür etti. Toplantıda Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu Lideri Bendevi Palandöken ile çok sayıda esnaf yer aldı.

SUDAN’DA BÜYÜKELÇİLİK ÇALIŞANLARI TAHLİYE EDİLDİ

Bakan Çavuşoğlu konuşmasında, Sudan’daki çatışmalar hakkında bilgi verdi. Bakan Çavuşoğlu, “Büyükelçiliğimiz çalışanları, bilhassa güvenlik görevlilerini bir operasyonla büyükelçiliğimizden çıkardık. El-Burhan’ın takviyesiyle, ordunun da dayanağıyla zira çatışmalar sokakta. Allah hiçbir ülkeyi bu duruma düşürmesin. Biz Libya’da istikrarları değiştirmeseydik, bugün Trablus sokakları da hala bu türlü olacaktı. Bu savaşın durdurulması için de efor sarf ediyoruz” dedi.

‘1 MİLYON KÜÇÜK ESNAF FAYDALANACAK’

Bakan Çavuşoğlu, esnafa özel faiz indirimli kredi limitinin 2023’te 500 bin liraya çıkarıldığını anlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın küçük esnaf için prim ödeme gün sayısını SSK’lılarla eşitleyerek 7 bin 200 güne indirileceğini açıkladığını anlatan Bakan Çavuşoğlu, “Bundan 1 milyon küçük esnaf faydalanacak. Bunlarla elbette yetinmeyeceğiz. Türkiye Yüzyılı, üretimin, verimliliğin, büyümenin, yani esnaf ve sanatkarlarımızın da yüzyılı olacak. Küçük esnafımızın büyük firmalara iş yapmalarını sağlayacak bütün teşebbüsleri destekleyeceğiz. 2022 yılında 18 bin 470 esnafımıza 4 milyar 750 milyon lira kredi kullandırmıştık. Bu yılın birinci 4 ayında 14 bin 490 esnaf ve sanatkara 5 milyar 479 milyon lira direkt ve kefaletle kredi kullandırdık” dedi.

‘BU SİYASET YANLIŞ, DEĞİŞTİRECEĞİZ’ DİYENLER VAR’

Türkiye’nin tesiri, nüfuzuyla geniş coğrafyalara yayılan, dünyanın her yerinde var olan global bir aktör olduğunu vurgulayan Bakan Çavuşoğlu, şöyle konuştu:

“Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye’yi alanda ve masada güçlü bir ülke pozisyonuna getirdik. Sıkıntısı olan Türkiye’ye dönüyor, ümitsizliğe düşen Türkiye’ye bakıyor. Evvelden garibanların, mazlumların baktığı ülkeydi. Artık en gelişmiş ülkelerin de dönüp baktığı ülke haline geldik. Artık sizlere soruyorum; FETÖ’sünden PKK’sına, DEAŞ’ına, tüm terör örgütleriyle çaba eden, onlara dünyayı kim dar ediyor, Türkiye. Büyük Türk dünyasını Türk Devletleri Teşkilatı’nda kim birleştiriyor? İstanbul Tahıl Mutabakatı’yla, global besin krizini, global açlığı kim engelliyor? Ukrayna Savaşı’nda ve öbür çatışmalarda barış için kim efor gösteriyor? Rusya-Ukrayna Savaşı başladığından beri içtenlikle barış için çabalayan ve tarafsız davranan tek aktör hakikaten Türkiye. Zira savaşta kazanan olmaz, savaşta herkes kaybeder. Ancak adil barışta herkes kazanır. Bu anlayışla savaşın sona ermesi için içtenlikle gayret sarf ediyoruz. Artık bakıyoruz, ‘Bu siyaset yanlış, değiştireceğiz’ diyenler var. Dışarıdan bize ‘politikanız değiştirin’ diye baskı yapanlar değil. Türkiye’de seçim sürecinde ‘Bu siyaset yanlış, tarafsız kalmamalıyız taraf tutmalıyız. Güzel bir NATO ülkesi olduğumuzu göstermeliyiz’ diyenler var. Ya ne yapacağız? Savaşa mı gireceğiz? Atatürk’ün kelamlarını hatırlayalım, ‘Millet hayatı tehlikeye uğramadıkça, harp bir cinayettir’ demiş. Bugün bu savaştan ülkemizi uzak tutmak, bütün uğraşımızı barışa odaklamak gerekmez mi? Bir de ‘yaptırımlara katılmamız gerekir’ diyenler var. Yani Rusya’ya karşı yaptırımlara dahil olacağız. Pekala neden. Düzgün sen yaptırım uygulayacaksın, benim Antalyalı esnafım ziyan görecek. Kim karşılayacak bu ziyanı. ABD mi? Bize ‘yaptırım uygula’ diyen Avrupa Birliği mi karşılayacak. Sen yaptırım uygulayacaksın, benim Antalyalı çiftçim eserini satamayacak. Sen yaptırım uygulayacaksın, benim Antalyalı turizmcim kaybedecek. Bu nasıl hesap?”

‘TÜRKİYE’NİN BUGÜN İZLEDİĞİ SİYASET AKLIN YOLUDUR

Antalya’da esnafın, ‘Hesabını bilmeyen kasap, elinde ne satır kalır, ne masat’ atasözünü kullandığını lisana getiren Bakan Çavuşoğlu, “Türkiye’nin bugün izlediği siyaset aklın yoludur. Sağduyunun yoludur. Barışın yoludur. Kırım Tatarı ve Ahıska Türkü soydaşlarımızı muhafazanın yoludur. Yani, Türkün yoludur. Türkün yolu demişken açıklığa kavuşturalım. Türkün Yolu, Türk Devletleri Teşkilatı’ndan geçer. Türkün Yolu, Orta Koridor’dan geçer. Türkün Yolu, Zengezur’dan, Karabağ’dan geçer. Sayın Kılıçdaroğlu, bir haritayla çıktı Can Azerbaycan’ı baypas eden güzergahlar. Sayın Kılıçdaroğlu, siz Can Azerbaycan’ı baypass ederseniz, TIR’larımızı günlerce sonlarda bekletirseniz, o yolun sonu yokuştur, yokuş. Ne istiyorsunuz Azerbaycan’dan kardeşim. Bir şey bilmiyor da Azerbaycan ile ne kaygıları var merak ediyorum. Tarihten bu yana CHP zihniyetinin Azerbaycanlı kardeşlerimizle kaygısı var. Karabağ’ı almak için Azerbaycan gayret ederken ‘Maalesef Türkiye Azerbaycan’a yardım etti’ demediler mi? Azerbaycan, Türkmenistan var, bunları baypass ediyorsun farklı güzergah. Kime hizmet ediyorsun. Kim verdi size bu haritayı. Kim kandırdı. Bunlar da ülkeyi yönetmeye talip olacak. Olacak iş değil” diye konuştu.

‘ERDOĞAN GİTSİN İSTİYORLAR’

14 Mayıs’taki seçimlerine yönelik Avrupa ve ABD basınında manşetlerde ‘Türkiye’deki seçim 2023’ün seçimi’, ‘Erdoğan gitmeli’ biçiminde haberler yapıldığını anlatan Bakan Çavuşoğlu, “Onlar Erdoğan gitsin istiyor. Zira bugün kadim Türk yurdu Karabağ’da anlı ulu Azerbaycan bayrağı dalgalanıyor. Onlar Erdoğan gitsin istiyorlar. Zira onlar ne kadar silah mühimmat verseler de PKK’ya, Suriye’nin kuzeyinde terör devleti kurdurmuyor. Onlar Erdoğan gitsin istiyorlar. Zira Bayraktar’ımız, Altay’ımız, Kızılelma’mız, Atak-2’miz, Gökbey’imiz, Hürjet’imiz, KAAN’ımız, TCG Anadolu’muz Erdoğan imzası taşıyor. Bundan rahatsızlar. Birinci kez yapmıyorlar bunu. Bizim için sürpriz değil. Daha evvel de bu türlü hayal gücü yüksek yazılarla Sayın Cumhurbaşkanımızı ve Türkiye’yi maksat almışlardı. Popülizm arttıkça bizi gaye alıyorlar. Biz sizin iç seçiminize karışıyor muyuz? Yalnızca Avrupa’da 5 milyon Türk var. Birçok ülkede seçim yazgısını etkileyecek Türk seçmen var. Hiç müdahale ediyor muyuz? Bizde basın, siyasetçi ‘o kazansın, bu kazanmasın, başkası gitsin’ diyor mu? Biliyorsunuz, ahilik geleneğinde bir esnaf kusurlu mal satarsa, o mal, o esnafın damında beş gün sergilenir. Yani pabucu dama atılır. Yahu, biz bu ‘Erdoğan gitsin’ diyenlerin pabucunu kaç seçimdir dama atıyoruz. Bundan da mı ders almıyorsunuz. Hala uslanmadılar. Anlayana kadar itinayla öğretmeye devam edeceğiz. Türkiye ve Türk milletine nasıl davranacaklarını itinayla öğretiyoruz” diye konuştu.

‘ TÜRKİYE’NİN ORADAN BURAYA DÖNME LÜKSÜ YOK’

Dış siyasetle ilgili muhalefetin telaffuzlarını eleştiren Bakan Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

“Doğu Akdeniz’deki kazanımları yok mu sayacağız. Diyorlar ki; ‘Kremlin ile bağları koparacağız, Avrupa Birliği’ne döneceğiz.’ Türkiye’nin oradan buraya dönme lüksü yok. Niçin biz tek başımıza birinin kapısında olalım. Biz her yerdeyiz bugün. Afrika, Latin Amerika, Asya açılımı var. Neden yalnızca bir yere bağlı kalalım. Yıllardır Avrupa Birliği’ne giremiyoruz. Bu bizim kabahatimiz mu, onların kabahati. Fasılların hepsini bloke ettiler. Rum kesiti ile Avrupa Birliği Kurulu kendisi etti. Ben bir 50 yıl daha bekleyecek miyim? 54 yıl Kıbrıs’ta federasyon için müzakere ettik. Olmadı, istemiyorlar. Türklerle bir şey paylaşmıyorlar. Ben kendi çıkarıma, Kıbrıs Türkü çıkarına bakarım. Neymiş, Kıbrıs’ın iç işlerine karışmayacakmışız. Ana vatan, yavru vatan onlar da kabul ediyor, biz de kabul ediyoruz. Sana ne oluyor. Kime teslim edeceksin Kıbrıs’ı, Kıbrıs Türkü’nü. Merhum Ecevit, Erbakan, Türkeş’in kemikleri sızlıyor. Bugün merhum Ecevit olsaydı bu ittifakın içinde olurdu.”

‘ATATÜRKÇÜ DEĞİL ATATÜRK’TEN GEÇİNEN TİPLER’

Kılıçdaroğlu’nun özerklikten bahsettiğini söyleyen Bakan Çavuşoğlu, “Bu partide Atatürkçüleri bırakmadılar. Allah rahmet eylesin Deniz Baykal, çekişirdik ancak vatanseverdi. Bir tane Atatürkçü bırakmadılar. Artık Atatürkçü değil, Atatürk’ten geçinen tipler var orada. Yalnızca PKK mı, FETÖ’cüler bilet alıp göstermiyor mu ‘döneceğiz’ diye. FETÖ’cüleri listelerine koymadılar mı? Bu kadar terör örgütünün bir ittifakı, bir adayı desteklemesi size nazaran tesadüf olabilir mi? Bunları kim dizayn etti, bu vaatleri kim verdirdi” dedi.