Atatürk’ün imzaladığı öne sürülen Nutuk alevlerin ortasından kurtarıldı
Yangın, geçtiğimiz Cumartesi günü saat 16.00 sıralarında Başakşehir İkitelli Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan 6 katlı binanın çatı katında çıktı. Yangın dördüncü günde söndürüldü. Argümana nazaran, Atatürk’ün imzaladığı Nutuk, yangının çıktığı 6 katlı binanın giriş katındaki lojistik deposunun ofisinde bulunuyordu.
2009 yılından beri 6 katlı binada lojistik depolama yeri işleten Yakup Sermet Tezcan’ın (53), 1914 doğumlu babaannesi Melek Per Çobanyıldızı Tezcan’ın, İzmir Lisesi’nde düzenlenen zeybek gösterisinde Atatürk’e imzalattığı Nutuk, 2014 yılından beri Tezcan’ın İkitelli’de giriş katındaki ofisin içinde kitapların bulunduğu odada korunuyordu. Tezcan’ın itfaiye erlerine babaannesinden kalan Atatürk tarafından şahsen imzalanmış Nutuk kitabının işyerinde olduğunu anlatması üzerine, bir itfaiye eri içeri girip kitabı kurtardı. Kitap kurtarıldıktan sonra his dolu anlar yaşandı.
“ZEYBEKLERE NUTUK ARMAĞAN EDİLMESİNİ İSTEMİŞ, İMZALI OLARAK VERİLMİŞ”
Kitabın öyküsünü anlatan Yakup Sermet Tezcan “Bu binada küçük bir kısmın kiracısıyım. Orada 2 bin 500 metrekarelik bir kısımda depolama hizmeti veriyorum. Babaannem 1914 Selanik doğumlu, çocukken Samsun’a, sonra İzmir’e geçmişler. O yıllarda lise mezunu bir bayan olmak kolay bir şey değil. Lisede bir zeybek gösterisi yapılmış. O vakit Gazi Mustafa Kemal’in, şov çok güzeline gitmiş. Zeybeklere Nutuk getirilip armağan edilmesini istemiş. O sırada da elimde tuttuğum kitap, babaannem ve arkadaşlarına imzalı olarak verilmiş. Amcam 2014 yılında merhum oldu, merhum olduktan sonra da kitap bana intikal etti. 2014 Temmuz ayından beri kitaba ben bakıyorum. İşyerinde amcamın anılarını yaşattığım hoş bir odam vardı. O odanın içerisi kitaplarla doluydu, orada koruma ediyordum” dedi.
“ISLANMASIN DİYE GÖĞSÜNE SAKLAMIŞ”
Tezcan, kitabın alevlerin içerisinden kurtarıldığını anlatarak, “Yangın çıktıktan 1 buçuk saat sonra geldim, 2 gün boyunca buradan yalnızca duş için ayrıldım. Aklım daima kitaptaydı. Orada bir amir vardı, kendisinden 5 dakika istedim, bir kitap alacağımı söyledim. ‘Hayati tehlike var’ dedi. Neden girmek istediğimi sordu, içeride Nutuk olduğunu söyledim. ‘Ben sana Nutuk alırım’ dedi. Ben de, ‘Sen bana alamazsın’ dedim. Sonra espri yaparak, ‘Orijinal imzalı mı?’ dedi. Ben karşılık vermeyince gözlerime baktı. Yepyeni imzalı olduğunu söyledim, organize oldular. Çok hisli bir andı. Biraz mahçup oldum. İçeri girdikten sonra 15 dakika gelmediler, endişendim. Çıktığında elinde kitap yoktu, kitabı sordum. Islanmasın diye göğsüne saklamış, uzun vakittir ağlamamıştım. Torunlarınıza bırakabileceğiniz bir Atatürk mirası, benim kabahatim olmasa bile yük. O yük insanı ezerdi diye düşünüyorum, bundan sonra banka kasasında olacak” dedi.