Alp Ustaoğlu yazdı: Wimbledon Tenisin incisi

Tenis döneminin kraliçesi aslında yalnızca tenisin değil sporun en itibarlı tertiplerinden biri olan Wimbledon ana tablo maçları ile yarın başlıyor. Wimbledon’ın tarihi, gelenekleri ve yapısı ile düzenlendiği topraklarla büsbütün bütünleşmiş olması turnuvaya bambaşka bir hava katıyor. Bu yılki Wimbledon’ı da Roland Garros üzere akredite müellif olarak takip edeceğim.

Bu iki turnuvaya da her sene sistemli katılan biri olarak Londra’daki tertibin Paris’in önünde olduğunu belirtmem gerekiyor. Roland Garros’ta düşünceleri burada yaşama talihiniz yok. Wimbledon’daki tüm ayrıntılar büyük bir titizlik için de işleniyor, bunu içeri girdiğiniz anda ziyadesiyle hissediyorsunuz. Kraliyet ailesi de turnuvaya özel bir ilgi gösteriyor.

Turnuva aslında geçtiğimiz hafta eleme maçları ile başlamıştı. Eleme oynayan tenisçiler ana tabloya kalma uğraşı verdiler. Bu maçlarda tanıdık isimler, eski şampiyonlar ve finalistler vardı. 2020 Avustralya Açık şampiyonu Sofia Kenin ve 2014 Wimbledon finalisti Eugenie Bouchard geçen yıllar içinde sıralamada geride kalınca bu sene ana tabloya kalabilmek için eleme oynamak zorunda kaldılar.

Tenisin gelecekteki kıymetli yıldızlarından olarak gösterilen 16 yaşındaki Mirra Andreeva ve Brenda Fruhvirtova da turnuvaya elemelerden katıldılar. Erkeklerde 2019 junior kategorisi şampiyonu Japon Shintaro Mochizuki üç eleme maçını da geçerek mesleğinde birinci sefer ana tabloya kaldı. Temsilcilerimizden Cem İlkel birinci eleme tipinde, Altuğ Çelikbilek ise ikinci çeşitte rakiplerine yenilerek ana tabloya çıkamadı.

Ve yarından itibaren asıl turnuva başlıyor, sanki bu sene nasıl bir Wimbledon izleyeceğiz biraz da buna bakalım. Çim kort dönemi epey kısa ve Wimbledon öncesi oyuncular büyük küçük demeden buldukları her turnuvaya katılıp çim tabandaki oyun pratiklerini artırmaya çalışıyorlar. Büsbütün kendine nazaran dinamikleri olan ‘çim yer tenisi’ yıllara dayanan bir deneyim gerektiriyor. Erkeklerde Djokovic mesleği boyunca 86 Wimbledon maçı oynamış. Bugün erkeklerde birinci 20 sıradaki oyuncuların toplam maç sayısı ise 85… Djokovic’in Londra’da tek başına en kıymetli 20 oyuncunun tamamından daha fazla maç yapmış olduğunu düşünürsek, Sırp oyuncunun Federer ve Nadal’ın olmadığı ortamda şimdiden ağır favori olduğunu söylemek yanlış olmaz. Bayanlarda ise hem form durumu hem de kura akışına baktığımızda Iga Swiatek ve Aryna Sabalenka’nın ismi ön plana çıkıyor. Şayet sıhhat durumunda meşakkat olmazsa Elena Rybakina bu ikiliyi zorlayacaktır. Lakin bir isim var ki ona katiyetle çok dikkat etmek gerekiyor. O da eski şampiyon Petra Kvitova. Wimbledon öncesi çok formda olan Çek oyuncu turnuvanın ‘gizli favorisi’ pozisyonunda bulunuyor.

Eski şampiyonlar da Wimbledon’a renk katacak. Turnuvaya birinci kez 1997 yılında katılan ve 5 defa şampiyon olan Venus Williams Londra’da bu sene 43 yaşında yeniden kortta olacak. Birebir biçimde burada 2 şampiyonluğu bulunan 36 yaşındaki Andy Murray de şampiyonluk kovalayacak. Bir de geri dönen yıldız oyuncular var. 2016 finalisti ve sakatlıktan ötürü 2 yıldır ortalarda görünmeyen Milos Raonic ile geçen yılın finalisti cinsin renkli adamı Nick Kyrgios Wimbledon ile kortlara dönüyor. Uzun vakittir ortada görünmeyen David Goffin ve Dominic Thiem de Londra’da korta çıkacak. 10 ay evvel doğum yapan ve geçen ay Roland Garros’ta etkileyici bir performans ortaya koyan Elina Svitolina’da Londra’ya dönüş yapanlardan.

Performansı en çok merak edilen oyunculardan biri ise Carlos Alcaraz. Çim taban deneyiminin bilhassa büyük rakipler önünde onu zorlayacak olmasına rağmen İspanyol oyuncu potansiyeli ile enteresan performanslar devşirebilir. Turnuvanın tahminen de en renkli isimleri eskilerin yanında izleyeceğimiz genç isimler olacak. 4 sene evvel 15 yaşında Wimbledon’da birinci maçını oynayarak 4. tipe çıkan ve bu alanda rekor kıran Coco Gauff artık 19 yaşında deneyimli bir genç oyuncu. 16 yaşındaki Mirra Andreeva ve Brenda Fruhvirtova tenisin yeni yıldızları olarak vitrine çıkacaklar. 18 yaşındaki Linda Fruhvirtova ise esasen ana tablodan iştirak sağlıyor.

Tenisin en büyük sahnesi olan Wimbledon’da geçecekleri her tıp onlar için büyük bir kademe olacak, bu oyuncuların ne kadar ileri gidebileceklerinin merakı ile onları öteki bir gözle izleyeceğiz.

Federer kortlarda

Geçen hafta Galler Prensesi Kate Middleton, Roger Federer kortta bir ‘Kraliyet Günü’ yaptılar. Epey keyifli geçen günde bir arada tenis oynayan ikili tıpkı vakitte top toplayıcı çocukların eğitimlerine de katıldı ve çocuklarla idman yaparak onlarla birlikte vakit geçirdiler. Turnuva yöneticisi Jamie Baker’ın da katıldığı günde Middleton ve Federer bilhassa çocukların eğitim programından epey etkilendiler. Gün sonunda ise ortaya çok hoş manzaralar çıktı. Her ne kadar tenisi bıraksa da Federer hala gerek duruşu ve karakteri, gerekse tenisi ile İngilizler için Wimbledon kıymetlerini temsil ediyor.

Zeynep Sönmez’in yükselişi

Sessiz sedasız yükselen ve ilerleyen bir tenis yıldızımız var, Zeynep Sönmez… Wimbledon’da bu sene elemelerde uğraş eden Zeynep birinci tıpta kaybetmesine karşın aslında çok değerli bir deneyim kazanmış oldu. Bilhassa bu tip büyük sahnelerde ilerlemeler vakitle ve üzerine koyarak oluyor. Geçen sene bu vakitler sıralamada 508. sırada olan ve 1 senede 300 sıra atlayarak 207.’liğe yükselen Zeynep artık birinci 200’ün hududunda bulunuyor. İdman seanslarını seyrettiğim ve potansiyeli olan Zeynep’i, Mert Ertunga çalıştırıyor. Şimdi 21 yaşında ve önünde uzun bir meslek olan Zeynep’i yakın vakitte Londra’da ana tabloda ileri tiplerde göreceğiz. Bu manada Türk bayan tenisinde birden fazla birincisi başarmaya aday olan Zeynep Sönmez için burada tarihe not düşmek istiyorum.

Tsitsipas ve Sakkari ile barışma

Roland Garros’ta konuştuğum Yunanlı gazeteciler Stefanos Tsitsipas’a büyük reaksiyon gösteriyor. Monte Carlo’da yaşaması, olimpiyatlarda sponsor logolu formayla maçlara çıkması ve basın önünde ailesi ile girdiği diyaloglar Atina’da önemli tepki görüyor. Yunan basını Tsitsipas’ı, “Yunanlı olmamakla suçluyor”. Maria Sakkari’nin ise rahat kaidelerde yaşadığı için tenise olan motivasyonunun az olduğunu düşünüyorlar. Bu kadar üst seviye müsabakasına karşın Sakkari’nin WTA düzeyinde hala bir şampiyonluğunun olması da başka bir badire. Yunanistan’da iki oyuncu ile barışabilmek ismine Wimbledon’da muvaffakiyet bekleniyor. Yazgının cilvesi iki oyuncunun da kura yolu güçlü. Sakkari’nin yolunda Sabalenka ve Kvitova var. Tsitsipas’ı ise daha 2. tıpta mümkün bir Andy Murray eşleşmesi bekliyor. Sonuçta ‘barışma’ öteki bir bahara kalacak üzere görünüyor

İlk cinste hangi maçları seyredelim?

Erkeklerde; Nick Kyrgios-David Goffin ve Stefanos Tsitsipas-Dominic Thiem maçları geri dönmek isteyen oyuncuların karşılaşmaları olduğu için keyifli olacaktır. Birebir halde Daniil Medvedev-Arthur Fery maçı ise rakibinin İngiliz ve tribün dayanağı alacak olmasından ötürü Medvedev’in renkli kişiliğinde apayrı bir maça dönüşebilir. Bayanlarda Venus Williams-Elina Svitolina ve Coco Gauff-Sofia Kenin maçları ile 16 yaşındaki genç yıldız Mirra Andreeva-Xiyu Wang maçları seyretmeye bedel. Anett Kontaveit-Lucrezia Stefanini müsabakası ise Kontaveit’in Wimbledon sonrası tenisi bırakacak olmasından ötürü kıymetli olacak, Estonyalı oyuncuyu tahminen de son kere izleyeceğiz.