750 gram doğan Ali bebekten haber var! 3 aylık ağır bakımı atlattı
Muazzez ve Hayrettin Ödük çiftinin Mardin’de yaklaşık 4 ay evvel ikiz bebekleri Ali ve Ömer dünyaya geldi. 750 gram doğan Ali bebek, yemek borusunun kapalı olduğu fark edilerek Diyarbakır’a sevk edildi.
Entübe edilen Ali bebeğin Diyarbakır Dicle Memorial Hastanesi’ne sevk edilmesiyle hekimlerin yaptığı tetkikler sonucu birebir vakitte midesinde delinmen olduğu da fark edildi. 3 ay içerisinde saatlerce süren üç farklı ameliyata giren Ali bebek, 3 aylık ağır bakım sürecini atlattıktan sonra iki buçuk kiloya ulaşınca ailesiyle buluşturuldu.
Ali bebeğin üç ameliyatını da gerçekleştiren Çocuk Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Taner Kamacı, bebeğin hastaneye geldiği vakit durumunun makûs ve entübe olduğunu söyledi.
Yemek borusu kapalı olan hastanın ayrıyeten midesinde de delinme olduğunun anlaşılmasından sonra hemen ameliyat sürecini başlattıklarını lisana getiren Kamacı, “Hastamız 28 haftalık ve 750 gram olarak Mardin’de doğan bir hasta. Mardin’deki takiplerinden sonra bebeğimizin ikinci gününde yemek borusunun kapalı olduğunun anlaşılması üzerine ameliyat için bize sevk edildi. Hasta bize geldiği vakit durumu bayağı berbat ve entübeydi. Biz birinci yaptığımız değerlendirmede bebeğimizin yemek borusunun kapalı olmasının yanında birebir vakitte midesinde delinmenin olduğunu da fark ettik. Hastamızda yemek borusunun kapalı olması fistüllü tipti. Yani mideden gelen yemek borusunun alt tarafı üst tarafıyla birleşmemiş olup, gelip yemek borusuna bağlanmıştı. Hasebiyle nefes borusundan gelen hava mideyi şişiriyor ve hastaların midesinde delinmeler olabiliyor” dedi.
“AMELİYATLARIMIZ BAŞARILI GEÇTİ”
İlk iki ameliyatı 2 günde, sonraki ameliyatı 2 buçuk ay sonra gerçekleştirdiklerini tabir eden Kamacı, şunları kaydetti:
“Bebeğimiz bize geldiğinde karnı şiş ve midede delinme bulgularını gördüğümüz için ivedilikle ameliyata almak durumunda kaldık. Bebeğimizi geldiği gün çabucak ameliyata alıp midesini onardık ve mideden beslemek için bir gastrostomi tüpü taktık. Bebeğimizin genel durumu çok berbat olduğu için birebir gün yemek borusu ameliyatını gerçekleştiremedik. Durumu birebir günün akşamı toparlayıp stabilize ettikten sonra sonraki gün bu sefer yemek borusundan gelip, nefes borusuna girdiği fistülü kapatmamız gerekiyordu.
İkinci gün bebeği tekrar ameliyata aldık ve bu sefer göğüs boşluğundan ameliyata girdik. Bebeğimizin geniş bir fistülü vardı ve onu onardık. Ancak yemek borusunun kapalı olan iki ucu ortasındaki uzaklık çok fazlaydı. Yani serbestleştirmemize karşın iki ucu birbirine dikmek mümkün olmadı. O yüzden fistülü yalnızca ayırıp iki ucu birbirine birleştirme ameliyatını erteleme kararı verdik. Daha sonra bebeğimizi tekrar ağır bakıma aldık. Yaklaşık 2 buçuk ay ağır bakımda kapalı olan yemek borusu içindeki biriken salgıları her gün temizleyerek bebeğin tedavisini sağlayıp büyüttük. Bebeğimiz 2 buçuk ay sonra 1 buçuk kilo tartısına geldiğinde tekrar çektiğimiz sinemalarda uç uca dikebileceğimiz imgelerini aldığımız vakit bebeği tekrar ameliyata alarak yemek borusunun iki ucunu birbirine dikmeyi başardık.”
“BEBEĞİMİZİN KENDİNİ TOPARLAMASI HAKİKATEN İNANILMAZ BİR DURUM”
Ali bebeğin üçüncü ameliyattan bir hafta sonra ağızdan beslenmeye başladığını ve sıhhat durumunun uygun olduğunu söyleyen Kamacı, “Üçüncü ameliyattan sonra rastgele bir komplikasyon gelişmedi. Bebeğimizin sıhhat seyri pek hoştu. Ameliyattan bir hafta sonra bebeğimizi ağızdan beslemeye başladık. Bebeğimiz 3 buçuk aylık müddette güçlü bir ağır bakım süreci geçirdi. Şu an büsbütün ağzından besleniyor. Ameliyatlardan birincisi yaklaşık 3 saat, ikincisi yeniden 3 saat ve üçüncüsü de yaklaşık 4 saat sürdü. Bebeğimizin doğum kilosunun çok küçük olması ve prematüre olması aslında hem ameliyatın risklerini çok arttırıyor hem ameliyatın zorluğunu çok fazla arttırıyor. Hasebiyle bu kadar erken doğmuş, bu kadar düşük kilolu ve midesi delinmiş bir hastanın üç ameliyatla 3 aylık ağır bakım tedavisiyle toparlanması hakikaten inanılmaz bir durum” diye konuştu.
Ali’nin ağır bakım sürecinde takibini yapan Neonatoloji Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Şah İpek ise, bebeğin şiddetli gayrette ve uğraşla başardığını tabir etti. İpek, “Bebeğimiz 28 haftalık 750 gram prematüre bir bebekti. Bize geldiği vakit entübe hastaydı. Kendisinin genel durumu çok berbattı. Midesine giden hava nedeniyle midesi patlamıştı. 24 saat içerisinde ameliyata alınmış ve bu halde güçlü sürece başlayan bir hasta. Burada kıymetli olan her ne kadar yol uzun ve çetin olsa da kendisinin gösterdiği çaba azmi bu noktaya getirmiştir. Alışılmış ki onun için daha bitmiyor, daha uzun bir süreç devam edecektir. Ben bebeğimizin bunların üstesinden geleceğine de inanıyorum” sözlerine yer verdi.
Anne Muazzez Ödük, çok sevinçli olduklarını lisana getirerek, “Mardin’den geliyoruz. Mart ayının 19’unda ikiz bebeklerimiz oldu. Yalnız bebeklerimizden biri hastaydı. Bebeğimizin yemek borusu oluşmamıştı. Bebeğimizin sevki buraya yapıldı. Çok şanslıydık ki Taner hocayla karşılaştık. Bebeğimizin durumu şu an çok düzgündür. Rabbim bu memnunluğu herkese nasip etsin” sözlerinde bulundu.
“HASTA OLAN BEBEĞİMİZE ALİ, İKİZİNE İSE ÖMER İSMİNİ KOYDUK”
Uzun bir ortadan sonra bebeğini tekrar kucağına almanın memnunluğunu yaşayan baba Hayrettin Ödük ise şunları söyledi:
“Çocuğumuz bayağı berbattı. Çabucak çabucak kaybedebilirdik. Yeterli ki Taner hocamızla tanıştık. Çocuğumu uzun bir ortadan sonra kucağıma aldığım için titriyorum. Hasta olan bebeğimize Ali, ikizine ise Ömer ismini koyduk.”